Suphi Altındöken cinayetinde yeni gelişme!

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katili Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken'in cezaevinde vurulması ile ilgili katil zanlısıyla birlikte bir gardiyan ve kadın adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı Gültekin Alan ile diğer mahkumların ve cezaevi görevlilerinin ifadelerinin alınması ve güvenlik kameralarının incelenmesiyle silahlı saldırının nasıl gerçekleştiği belirlendi.

7 savcı ve 2 müfettişin yaptığı soruşturmanın ardından katil zanlısına bir gardiyan ve bir kadının yardım ettiği tespit edildi. Kadın ve gardiyan da gözaltına alındı. Savcılar tarafından sorgulanan zanlılar bugün adliyeye sevk edildi. Zanlılardan kadının tabancayı cezaevine soktuğu tahmin edilirken, gardiyanın da içeride yardım ettiği tahmin ediliyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Silahın içeriye oradaki bir görevli tarafından sokulduğuna dair bulgulara rastlandı, şu anda gözaltına alındı. Dışarıda, içeride ona yardımcı olan başkaları var. Onlarla ilgili de gözaltılar var. Soruşturma devam ediyor. Öte yandan iki cezaevi müdürü ile 3 görevli de açığa alınmıştır" dedi.

Üniversiteli Özgecan Aslan'ı öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giydiği Adana Kürkçüler Cezaevi'nde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesi ortada kaldı.

Annesi Naciye Tan tarafından teslim alınan Altındöken'in cenazesi, ilk olarak gece Tarsus'a götürüldü. Ancak Tarsus Şehir Mezarlığı görevlileri, Belediye Meclisi kararıyla gece defin yapılamayacağını belirtti.

Bunun üzerine cenaze mezarlık morguna konulmak istendi. Bu kez de morgda yer olmadığı bildirildi. Mezarlığa gelen emniyet müdürü, kaymakam ve belediye başkanıyla yaptığı görüşmenin ardından cenazenin buraya defnedilemeyeceğini bildirdi. Aile bunun üzerine cenazeyi alıp Adana'ya geri götürdü.

Devlet Hastanesi morguna konulan cenaze, bu sabah Adana Yeşilova Kimsesizler Mezarlığı'na defnedilmek istendi. Ailenin başvurusuna Adana Büyükşehir Belediyesi "Kimsesizler Mezarlığı'na kimsesizler defnedilir, sizin cenazenizin kimsesi var" diyerek olumsuz yanıt verdi.

Ailenin, cenazeyi Tarsus'un Kocaköy köyüne götürmek istediği belirtildi. Bu kez cenazeyi taşıyacak araç bulunamadı. Öte yandan Kocaköy köyü sakinleri ve muhtar da cenazenin köylerine defnedilmesini istemediklerini belirtti.

Özgecan Aslan'ın öldürülmesine ilişkin davada ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve dün cezaevinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesinin defnedilmesi düşünülen Tarsus'un Kocaköy Mahallesi'ndeki vatandaşlar mezarlığın kapısını kilitledi.

Ahmet Suphi Altındöken'in annesi, "Oğlum öldü, niye gömdürmüyorsunuz? Çöpe mi atayım?" diyerek gözyaşı döktü.

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'nde uğradığı silahlı saldırıda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede ölen Altındöken'in cenazesi Adana Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri tamamlandıktan sonra toprağa verilmek üzere Mersin'in Tarsus ilçesine götürüldü. Defnedilmesine izin verilmeyen cenaze tekrar Adana'ya getirildi.

Adana Devlet Hastanesi morguna konulan Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesinin burada da defnedilmesine izin verilmeyince annesi Naciye Tan ile yakınları çaresiz kaldı.

Cenazelerini defnedecek yer, götürecek araç bulamayan Naciye Tan, morg önünde "Oğlum öldü artık ne istiyorsunuz niye gömdürmüyorsunuz? Oğlumu çöpe mi atayıp" diyerek feryat edip gözyaşı döktü.

Yüksek Güvenlikli cezaevinde Özgecan Aslan'ın katili ile suç ortağı babasının nasıl vurulduğu konusundaki gizemlerin aydınlanması kamuoyunda da merakla beklenirken, 10 Eylül'de Adana'ya nakledilen Necmittin Altındöken ile oğlu Ahmet Suphi'nin aynı koğuşta bulundukları, hatta dünkü saldırıyı gerçekleştiren mahkum ile de aynı koğuşta oldukları konuşulmasına rağmen yetkilirce henüz bir açıklama yapılmadı.

Tuvalete giden Alan'ın burada bulduğunu söylediği tabancayla baba ile oğlunu vurduğu, olayı müdahale eden gardiyanı 2.5 saat rehin aldığı, ağır yaralanan baba ile oğlunun hastaneye sevkinin ise saldırganın tehditleri nedeniyle geciktiği ileri sürüldü. Ahmet Suphi Altındöken'in zamanında hastaneye sevkinin yapılması halinde kurtulabileceği ancak aşırı kan kaybettiği de konuşulan iddialar arasında yer alıyor.

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katili Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken'in cezaevinde vurulması ile ilgili katil zanlısıyla birlikte bir gardiyan ve kadın adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı Gültekin Alan ile diğer mahkumların ve cezaevi görevlilerinin ifadelerinin alınması ve güvenlik kameralarının incelenmesiyle silahlı saldırının nasıl gerçekleştiği belirlendi.

7 savcı ve 2 müfettişin yaptığı soruşturmanın ardından katil zanlısına bir gardiyan ve bir kadının yardım ettiği tespit edildi. Kadın ve gardiyan da gözaltına alındı. Savcılar tarafından sorgulanan zanlılar bugün adliyeye sevk edildi. Zanlılardan kadının tabancayı cezaevine soktuğu tahmin edilirken, gardiyanın da içeride yardım ettiği tahmin ediliyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Silahın içeriye oradaki bir görevli tarafından sokulduğuna dair bulgulara rastlandı, şu anda gözaltına alındı. Dışarıda, içeride ona yardımcı olan başkaları var. Onlarla ilgili de gözaltılar var. Soruşturma devam ediyor. Öte yandan iki cezaevi müdürü ile 3 görevli de açığa alınmıştır" dedi.

Üniversiteli Özgecan Aslan'ı öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giydiği Adana Kürkçüler Cezaevi'nde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesi ortada kaldı.

Annesi Naciye Tan tarafından teslim alınan Altındöken'in cenazesi, ilk olarak gece Tarsus'a götürüldü. Ancak Tarsus Şehir Mezarlığı görevlileri, Belediye Meclisi kararıyla gece defin yapılamayacağını belirtti.

Bunun üzerine cenaze mezarlık morguna konulmak istendi. Bu kez de morgda yer olmadığı bildirildi. Mezarlığa gelen emniyet müdürü, kaymakam ve belediye başkanıyla yaptığı görüşmenin ardından cenazenin buraya defnedilemeyeceğini bildirdi. Aile bunun üzerine cenazeyi alıp Adana'ya geri götürdü.

Devlet Hastanesi morguna konulan cenaze, bu sabah Adana Yeşilova Kimsesizler Mezarlığı'na defnedilmek istendi. Ailenin başvurusuna Adana Büyükşehir Belediyesi "Kimsesizler Mezarlığı'na kimsesizler defnedilir, sizin cenazenizin kimsesi var" diyerek olumsuz yanıt verdi.

Ailenin, cenazeyi Tarsus'un Kocaköy köyüne götürmek istediği belirtildi. Bu kez cenazeyi taşıyacak araç bulunamadı. Öte yandan Kocaköy köyü sakinleri ve muhtar da cenazenin köylerine defnedilmesini istemediklerini belirtti.

Özgecan Aslan'ın öldürülmesine ilişkin davada ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve dün cezaevinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesinin defnedilmesi düşünülen Tarsus'un Kocaköy Mahallesi'ndeki vatandaşlar mezarlığın kapısını kilitledi.

Ahmet Suphi Altındöken'in annesi, "Oğlum öldü, niye gömdürmüyorsunuz? Çöpe mi atayım?" diyerek gözyaşı döktü.

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'nde uğradığı silahlı saldırıda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede ölen Altındöken'in cenazesi Adana Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri tamamlandıktan sonra toprağa verilmek üzere Mersin'in Tarsus ilçesine götürüldü. Defnedilmesine izin verilmeyen cenaze tekrar Adana'ya getirildi.

Adana Devlet Hastanesi morguna konulan Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesinin burada da defnedilmesine izin verilmeyince annesi Naciye Tan ile yakınları çaresiz kaldı.

Cenazelerini defnedecek yer, götürecek araç bulamayan Naciye Tan, morg önünde "Oğlum öldü artık ne istiyorsunuz niye gömdürmüyorsunuz? Oğlumu çöpe mi atayıp" diyerek feryat edip gözyaşı döktü.

Yüksek Güvenlikli cezaevinde Özgecan Aslan'ın katili ile suç ortağı babasının nasıl vurulduğu konusundaki gizemlerin aydınlanması kamuoyunda da merakla beklenirken, 10 Eylül'de Adana'ya nakledilen Necmittin Altındöken ile oğlu Ahmet Suphi'nin aynı koğuşta bulundukları, hatta dünkü saldırıyı gerçekleştiren mahkum ile de aynı koğuşta oldukları konuşulmasına rağmen yetkilirce henüz bir açıklama yapılmadı.

Tuvalete giden Alan'ın burada bulduğunu söylediği tabancayla baba ile oğlunu vurduğu, olayı müdahale eden gardiyanı 2.5 saat rehin aldığı, ağır yaralanan baba ile oğlunun hastaneye sevkinin ise saldırganın tehditleri nedeniyle geciktiği ileri sürüldü. Ahmet Suphi Altındöken'in zamanında hastaneye sevkinin yapılması halinde kurtulabileceği ancak aşırı kan kaybettiği de konuşulan iddialar arasında yer alıyor.