En büyük hayali: Eyalet sistemi!

En büyük hayali: Eyalet sistemi!
En büyük hayali: Eyalet sistemi!

Üniter yapıyı bitirme hedefini “Hayaldi, gerçek oldu” sloganıyla gerçeğe dönüştürmeye çalışan Başbakan yeterli çoğunluğu sağlarsa “Başkan”lığa da ulaşacak.

20 yıl önce açıklamıştı
BaŞbakan Erdoğan, 1991’de RP il başkanıyken hazırlattığı “Kürt Raporu” ve 1993’te “TC katı bir üniter anlayışa sahip. Kürtler ayrılmak isterse Osmanlı eyalet sistemi benzeri olabilir” diyerek, ilk kez 1993’te kamuoyuna açıkladığı hayali için son noktayı koymaya hazırlanıyor.

Üstü kaval, altı şişhane!
Türkİye’de 36 etnik grup olduğunu ve tanınmaları gerektiğini yıllardır savunan Erdoğan, 2004’te bir TV programında da ilk kez başkanlık sistemini övmüş, “Eyalet sistemi gerekmiyor mu?” sorusuna “Eh tabii.. Eyalet olmadan başkanlık sistemi; üstü kaval, altı şişhane olur” yanıtı vermişti.

İş, sadece 367’ye kaldı
9 yıllık iktidarı boyunca ’eyalet’e giden yolun taşlarını teker teker döşeyen Erdoğan, kalkınma ajanslarından bölge idare mahkemelerine, dini yüksek ihtisas merkezlerinden ’eyalet’te görev yapacak personelin stajlarına kadar tüm altyapıyı tamamladı, seçimin sonucuna kilitlendi.

Başbakan Erdoğan’ın 20 yıllık hayali “eyalet”

“Hayaldi gerçek oldu” sloganıyla seçmen karşısına çıkan AKP lideri, 367 vekillik kazanırsa
“Kürt sorunu eyalet sistemiyle çözülür” hedefine ulaşacak.

Haber:  Salim Yavaşoğlu
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, 20 yıllık eyalet hayalini adım adım gerçekleştiriyor. 1991 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde Mehmet Metiner’e hazırlattığı Kürt raporunu 18 Aralık 1991 tarihinde genel başkan Necmettin Erbakan’a sunan Erdoğan, PKK sorununun çözümü için Osmanlı’daki eyalet sisteminin şart olduğunu ilk kez 1993 yılında kamuoyu önünde seslendirdi. 14 Ağustos 2001’de kurduğu AKP’nin parti programına da eyalet sistemine zemin hazırlayan maddeler koyan Erdoğan, 9 yıllık iktidarında en büyük hayali için bir hayli yol kat etti. Başbakan, pazar günü yapılacak seçimde, anayasayı değiştirmeye yetecek 367 sandalyeyi kazanırsa, Türkiye’nin üniter yapısını bitirecek, başkanlık koltuğuna da oturacak.


Kudretleri varsa kurarlar
Erdoğan, 1993 yılında Sabah gazetesi yazarları Metin Sever ile Cem Dizdar’a verdiği ve “2. Cumhuriyet Tartışmaları” adlı kitapta yayımlanan röportajında ’eyalet sistemi’hayalini ilk kez dillendirdi. Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde yapılan röportajda, Erdoğan’ın Sever ve Dizdar’ın sorularına verdiği cevaplar şöyle:
Sever-Dizdar: Millî bütünlüğün
korunmasından söz ettiniz. Bu değişim süreci içerisinde eğer, ülke içinde yaşayan
bazı gurup insanlar millî
yapı içerisinde kalmak
istemezlerse ne olacak?
RTE: Onun kararını yine halk
verecek.
Sever-Dizdar: Kürtler biz ayrı yaşamak istiyoruz
diyebilirler
RTE: Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi
benzeri bir şey yapılabilir.
Sever-Dizdar: Bağımsızlık
isterlerse, tamamen
ayrılmak isterlerse...
RTE: Bu toprak üzerinde böyle bir bağımsız yapıyı kurma kudreti varsa kurar.
Ama kudreti yoksa...
Sever-Dizdar: Buna hakkı var mıdır? Kudreti olmayabilir
RTE: Bu hakkı kimden
isteyeceği önemlidir.
Sever-Dizdar: Hak istenmez.
O hak meşrudur ya da değildir. Burada sorulan
o; meşru mudur?
RTE: Eyaletler tarzı bir sistem içinde olabilir diyorum.

ABD’de yargıç ve valilere staj dönemi

“Kalkınma Ajansları” nın resmen uygulamaya konulmasının ardından İstinaf Mahkemelerinin dönüşüyle de eyaletin temelleri atıldı. AKP iktidarı için artık sırada kamudaki bürokratlara eyalet bilgisini kazandırmak vardı. Aralık 2010’da dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı’ndan yargıçlar ve müsteşarların yer aldığı geniş bir kadroyla ABD’ye uçtu. Bakan 22 saat sonra döndü ancak ekibi günlerce ABD’de kaldı. Bakanlıktan bu geziyle ilgili bir açıklama gelmezken ABD Adalet Bakanlığı’ndan bir yetkilinin açıklaması sırrı ortaya çıkardı. Türk bürokratlar eyalet stajı görüyordu. 2011 Ocak ayında ise sıra kaymakamlara geldi. İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitti. Kaymakamlar, bir hafta burada eğitim gördü ABD’nin federal sistemini inceleyen heyet, şeriflerle de görüşmeler yaptı. Heyetin başkanlığını yapan İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı Kadir Çakır, “Gerek teoride gerek uygulamada burada edindiğimiz bilgileri Türkiye’de gittiğimiz ilçelerde, illerdeki görev alanlarımızda en iyi şekilde uygulayacağız” dedi.

Kalkınma ajansları

AKP, Türkiye’yi dönüştürme sürecini yavaş yavaş hayata geçirdi. AB’ye uyum için atılan adımlarla ülke yeni bir yapıya büründürülürken eyalet sisteminin temelleri de atıldı. İşte bunlardan bazıları: Eyalet sistemini kullanan Osmanlı’ya özgü bölge (istinaf) mahkemeleri, AB dayatması ve parasıyla ilki Diyarbakır’da kurularak yeniden geri döndü. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından ’Kalkınma Ajansları’adı altında resmen uygulamaya konuldu. Türkiye, 27 bölgeye bölündü. 100 üyeli kalkınma kurulları oluşturulacak ve bunlar sözde yatırımlar için yabancı ülkelerle bile Ankara’yı pas geçerek direkt temasa geçebilecek.

Üstü kaval, altı şişhane olmaz...

Tayyip Erdoğan, 2001 yılında kurduğu AKP’nin programına da, eyalet sistemine zemin hazırlayacak maddeler koydurdu, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra da hayalini gerçekleştirmek için birçok adım attı. Ancak daha önce ’eyalet’sözcüğünü çekinmeden söyleyebilen Erdoğan, Başbakan olduktan sonra bunu açıkça dile getirmekten kaçındı. Devletin yapısını temelden değiştirmeyi amaçlayan ’Kamu Yönetimi Reformu’tasarısına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve TSK’dan, “üniter yapıyı bozar” itirazı gelince, Erdoğan ve hükümetin diğer bakanları “Böyle bir niyetimiz yok” demişti.  Bu niyet gizleme 2004 Aralık ayında, Kanal D’de Fatih Altaylı’nın Teketek’ine kadar sürdü. Teketek’in konuğu olan Erdoğan, başkanlık sistemini övüp, bunun bürokrasiyi ortadan kaldıracağını savundu.
Fatih Altaylı ise “Bunun uygulanabilmesi için eyalet sisteminin olması da gerekmiyor mu?” diye sordu. Başbakan, cevabı hemen yapıştırdı: “Eh, tabii o zaman ona uygun bir yapılanma da olmalı... Üstü kaval altı şişhane olmaz...” Erdoğan’a danışmanları tarafından kulaklıktan “Sözlerinizi düzeltin, sorun çıkabilir” uyarısı geldi. Erdoğan 10 dakika sonra “İlla eyalet sistemi diye bir şart yok. Bu, bazı ülkelerdeki uygulamalardan kaynaklanıyor” diyerek sözlerini düzeltmeye çalıştı.

Yeni Zemin dergisinden Kürt açılımına

Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu 1990’lı yıllarda İstanbul Fatih’te bazı dergiler, Türkiye’nin 2000’li yıllardaki gündeminin, AKP’nin Kürt açılımının alt yapısını hazırlıyordu. Bu dergilerden biri de Yeni Zemin dergisiydi ve bu derginin genel yayın yönetmeni de Mehmet Metiner idi. Mehmet Metiner’in 1991’de hazırladığı Kürt raporu, Tayyip Erdoğan Refah Partisi’nin lideri Erbakan’a sunulmuştu.


‘Ulusal sorun’ dedi
İşte bu rapordan bazı cümleler: “PKK terörünü kınadığımız kadar devlet terörünü de kınamak. Devlet-PKK çatışmasında devletçi bir safta gözükmemek, devletin eleştiri üslubunu benimsememek; aslında bir ‘Kürt Sorunu’ dur. Sorun gerçekte ulusal bir sorundur. Bugün Doğu ve Güneydoğu olarak adlandırılan bölgeler, tarihin en eski devirlerinde ‘Kürdistan’ olarak adlandırılan coğrafyanın içinde yer alan bölgelerdir... Kürtler’in konuştuğu dil olan Kürtçe, Türkçe’yle ilgisi olmayan müstakil bir dildir...