Metin Leblebicioğlu yazdı: Devrim arabalarının ilk ve tek romanı

Metin Leblebicioğlu yazdı: Devrim arabalarının ilk ve tek romanı
Metin Leblebicioğlu’nun yazdığı Elpis yayınlarından çıkan kitap "Devrim’in Arabaları Vardı", uçak fabrikalarımız ve devrim otomobili üzerine yazılmış ve tanıtım şarkısı olan ilk ve tek roman.

Metin Leblebicioğlu’nun yazdığı Elpis yayınlarından çıkan bir kitap,

DEVRİM’İN ARABALARI VARDI

Uçak fabrikalarımız ve Devrim Otomobili…

Bu konuda yazılmış ve tanıtım şarkısı olan ilk ve tek roman.

HER ŞEY BİR YANGINLA VE HER ŞEY BİR TREN YOLCULUĞU İLE BAŞLADI

Ülkenin en önemli binalarından biri yanıyordu. Yangın yerinde, görünürde sadece tek bir kişi vardı; bir profesör.

Profesör, çakmağını cebine koyup korku içinde hızla oradan uzaklaşır. İki ay sonra da korktuğu başına gelir: Yangının suçlularından biri olarak gösterilir. Üniversiteden atılmakla kalmaz, ölüm tehditleri de alır. Canını kurtarmak için Atatürk’ün çağrısı üzerine uzun bir tren yolculuğunun ardından İstanbul’a gelir ve Atatürk’ün bir hayalini gerçekleştirmek üzere burada yeni görevine başlar.

Profesörün uzmanlık alanı uçaklardır. Bir hayali vardır: Yerli otomobil ve yerli uçak…

O trendeki yolcular arasından beş yaşındaki bir çocuğu bu arabaları yapma hayali ile yetiştirir. Emekli olduktan sonra da kendini tamamen bu çocuğa adar.

Çocuk büyür, evlenir ve Aslı adında bir kızı olur; kızını, profesörün onu yetiştirdiği gibi aynı hayal, aynı bilinçle yetiştirir. Ve Küçük Aslı büyür, evlenir, Handan adında bir kızı olur; o da kızını aynı değerlerle yetiştirir.

KORKUNÇ BİR PLAN, KORKUNÇ BİR CİNAYET

Büyük bir holdingin sahibi olan Aslı Hanım eşiyle birlikte bir trafik kazasında ölür. Holding Handan’a kalır. Handan, annesi ve babasının ölümüyle düştüğü boşluktan kurtulmak için hayatta en güvendiği adamla, eski sevgilisi Murat’la evlenir. Handan gibi Murat’ın da hayali yerli otomobil yapmaktır.

Handan’ın en büyük korkusu, anne ve babasından sonra eşini de kaybetme, onu eski sevgilisi Leyla’ya kaptırma ve hayallerini gerçekleştirememe korkusudur. Eşini Leyla’ya kaptırırsa eğer, bu durumda sadece kocasını kaybetmeyecektir, en büyük hayali olan yerli otomobil projesindeki en büyük yardımcısını da kaybedecektir.

Üç nesil boyunca zihinlerinden hiç çıkmayan bu arabaları yapma hayali ve Handan’ın bu korkuları onu bir cinayet işlemeye, bunun için de korkunç bir plan yapmaya sevk eder. Herkesten hatta eşinden bile gizlediği korkunç planına göre, Leyla’ya cazip bir iş teklifi yapar. Leyla başına geleceklerden habersiz teklifi kabul eder ve holdingde onlarla birlikte çalışmaya başlar. Handan kimsede en ufak bir şüphe uyandırmamak için Leyla ile çok yakından ilgilenir. Eğer cinayeti işlemezse, hayalinin gerçekleşemeyeceğine inanmaktadır. Cinayeti, gözüne kestirdiği erkeklerle yatıp kalkan bir kadın katilinin, annesinin ona örnek olarak gösterdiği Türk düşmanı casus bir kadının yöntemlerine göre işleyecekti.

Handan bir yıl sonra korkunç cinayetini işler, artık eşi ve hayalleri için hiçbir endişesi kalmamıştır. Bir kızları olur. Handan’ın isteği üzerine kızlarına, ilk yerli otomobilimizin adını, Devrim adını verirler. Annesi kızını bir hayali gerçekleştirmesi için yetiştirir. Devrim’e iki tane oyuncak verir; bir otomobil, bir de uçak.

Devrim’in Arabaları Vardı; bir elinde uçak, diğer elinde otomobil.

Onlar oyuncak değildi, onlar arabaydı, onlar Devrim’in Arabalarıydı.

Onlar kapatılan uçak fabrikalarımızdı, üretimi yaptırılmayan Devrim otomobiliydi.

Devrim kimdi? Devrim, bu ülkenin aydınlık yüzüydü.

Devrim; ülkesinin kalkınması için hayaller kuran,

Hayalinin peşinden hiç durmadan, bıkmadan, yılmadan koşan,

Çalışan, araştıran, soran, sorgulayan, kendini sürekli geliştiren

Kız çocuklarının adıydı.

KAFALARDAKİ SORULAR

Profesör kimdi, o yangın olayı neydi, yangını kim başlatmıştı, profesör mü?

Atatürk, hangi hayalini gerçekleştirmek için profesörü İstanbul’a çağırmıştı?

Profesör, beş yaşındaki bir çocuğa niçin yerli uçak yapmak, yerli otomobil yapmak gibi gerçekleşmesi oldukça zor bir hayal aşılayıp onu bu hedef için yetiştirmişti ve o çocuk kimdi?

Handan’ı annesi iyi bir aile terbiyesiyle yetiştirmişti. Peki, genç bir kadının canını almak hangi ahlaki değerle bağdaşır? Ya annesi, nasıl olur da bir anne, Türk düşmanı casus bir kadını kızına örnek olarak gösterebilir?

O kadın kimdi, o casusluk örgütü neydi, Atatürk’ün ölümüyle/öldürülmesiyle, darbelerle bu karanlık örgütün bir bağlantısı var mıydı?

Bu arabaları yapmak cinayeti bile göze alacak kadar neden bu denli önemliydi?

Fakir, muhtaç ve savaş yorgunu bir ülkede daha cumhuriyetin ilk yıllarında, Atatürk neden uçak fabrikası yapmak gibi bir çılgınlığa girişti?

Uçak fabrikalarımız neden kapatıldı, Devrim otomobillerinin seri üretimi neden engellendi?

Ve daha onlarca soru.

DEVRİM’İN ARABALARI VARDI

Gerçek hayat hikâyelerinden ve tarihi olaylardan esinlenerek kimseyi ötekileştirmeden, şeytanlaştırmadan, putlaştırmadan tarafsız bir gözle yazılmış bir kitap; okuyucuyu sıkmadan, ayrıntılara boğmadan ve kafalardaki sorulara cevap bulabilmek için büyük bir merak ve heyecan içerisinde bir solukta okunabilecek bilgilendirici, akıcı ve sürükleyici bir roman.

KİTABIN TANITIM VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

KİTABI ALMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ