12 Ağustos'a dikkat!

12 Ağustos'a dikkat!

Türkiye için çok önemli bir tarih 12 Ağustos.

O gün Merkez Bankası faiz kararı için Para Kurulu''nu topluyor.

Gerçi son 2 yıldır AKP sayesinde bu toplantılar için hep kritik ve önemli kelimesini kullanmaya başladık ama bu kez gerçekten çok daha büyük önem taşıyor.

Çünkü Merkez Bankası tarihî bir karar vermek zorunda 12 Ağustos''ta.

Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın son canlı yayında söylediği faiz indirim mesajını doğru alıp, düşürecek ya da pas geçecek. Tabii ki faiz yükseltme olasılığı da var.

Şimdi bütün bu 3 olasılığı ve sonuçlarını ele alalım.

İlk olarak Cumhurbaşkanı''nın düşürülmesi gerektiğini belirttiği sözleri emir telaki kabul edip, faizleri sembolik de olsa indirmesi. Tıpkı Berat Albayrak döneminde olduğu gibi, yükselen enflasyona rağmen kasası dolar fışkıran ülkeler gibi negatif faize geçmek.

Negatif faiz nedir?

Enflasyonun altında faiz vermek

Türkiye''de enflasyon yüzde 18,95 ama gösterge faizi 19. Bu şu anlama geliyor. Paranızı 0.5 de olsa enflasyona karşı koruyorsunuz. Altı bir rakamda yani enflasyon yüzde 20 olduğu zaman eğer paranızı Türk lirasında tutarsanız yüzde 1 değer kaybediyor. Siz yüzde 19 faiz aldığınızı sanırsınız ama paranız faiz alırken alım gücü düşer ve fakirleşirsiniz.

Peki negatif faiz uygulayan ülkelerde insanlar fakirleşiyor mu?

Elbette hayır! Birincisi o ülkelerde enflasyon rakamları bizdeki gibi ciddi boyutlarda değil. Biz dünyada en yüksek enflasyon ve en yüksek faiz veren ülkeyiz. Orada insanların kendilerini enflasyona karşı koruma gibi bir çabaları yok çünkü seçtikleri kişiler ve atadıkları Merkez Bankası kendilerini koruyor.

Merkez Bankası 12 Ağustos toplantısında pas geçerse ne olur?

Dövizde sert bir yükseliş olmasa da TL yavaş yavaş değer kaybetmeye devam eder. Merkez Bankası''nın bağımsızlığını ilan etmek ve "Ben özerk bir kurumum emir ile iş yapmam" diye düşündüğünü göstermesi olumlu bir mesaj olabilir.

Peki Merkez bunu yapabilir mi?

İşte onu bilmek için kâhin olmak lazım. Çünkü daha başkan olmadan önce sürekli Cumhurbaşkanı''nın faiz enflasyon teorisini tekrarlayıp onun haklı olduğunu söyleyen bir kişi o koltukta oturuyor.

O da öyle düşünürse 12 Ağustos''ta faiz indirmesi lazım.

En önemli soru şu:

Merkez faiz indirirse ne olur?

O zaman bakınız lütfen Berat Albayrak dönemine. Cebindeki son kuruşuna kadar dolar alan bir halk ve kontrolden çıkan bir bankacılık sistemi.

İşte o zaman Türk lirasına yazık oldu diyebiliriz.

Şimdi bunları yazınca bazı okuyucularımız yüksek faizi savunuyorsun diyor.

Şu ülkede yaşayıp da yüksek faizi savunan kişinin akıl hastası olması lazım. Çünkü yüksek faiz bu ülkeyi fakirleştiren ve kaynaklarını rantiyecilere veren bir sistem. Ancak bunun neden bu hale geldiğini iyi anlayıp öyle konuşmak lazım.

Türkiye tipik bir yüksek tansiyon hastası gibi. Tedavi edilmesi gerekiyor. Bunun tedavisi ise bir süre yüksek faiz verip, o süre içerisinde yapısal reformların yapılması gerekiyor. Burada tansiyon ilacı konumunda olan yüksek faizdir. Hukuk, eğitim, çalışma hayatı ve maliye politikaları konusunda ciddi reformlar yaparsın. Yani daha da basit bir dil ile anlatmak gerekirse, tansiyon hastalığı tedavi edilme sürecinde tansiyon ilacı verirsin. Tedavi bittikten sonra iyileşme sürecinde yavaş yavaş ilacı kesersin. Yani faizi düşürürsün.

Şimdi Türkiye, 20 tansiyonlu bir hasta gibi ağzından burnundan kan geliyor ve birileri faiz indir diyor.

Bu iş bilmezliğin sonu felç ya da kalp krizidir haberiniz olsun.

Umarım Merkez Bankası bu 12 Ağustos''taki toplantıda aklıselim bir karar alır.

Bu nedenle 12 Ağustos''a çok dikkat edin diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları