"15 Şubat"tan 22 yıl sonra ne oldu?..

Türkiye'nin 40 yıllık terörle mücadele tarihinde son 3 yılda hem El Kaide, hem IŞİD hem de PKK'ya karşı alınan sonuçlar dikkat çekici ama, 10 Şubat'tan bu yana Akdeniz'den Güneydoğu'ya, oradan da Irak ve Suriye sınırına kadar uzanan gergin bir hatta çok şaşırtıcı olaylar yaşandı...

Türkiye; geçtiğimiz yıllarda PKK ve IŞİD'e karşı Suriye içlerinde yaptığı "Fırat Kalkanı" benzeri 4 büyük operasyondan çok daha geniş çaplı bir kuşatmayı  başlatmıştı 10 Şubat'ta...

3 hedefi vardı bu büyük kuşatmanın; hem Amanoslar'dan Hakkari'ye kadar uzanan ve PKK'nın "300'e yakın" militanla ayakta tutmaya çalıştığı hücreleri yok etmek, hem yurtiçinde "milis" yapısını kuşatmak ve hem de sınır ötesinde, Kandil'den sonra Sincar Dağı'nı da üs olarak kullanan PKK'nın eylem hattını tamamen kesmek...

Ve de PKK'nın 2015 ve 2016'da kaçırdığı asker ve polislerin tutulduğu kampları da kuşatmaya çalışan operasyonların ilk gününde 2 yüzbaşıyla bir astsubay şehit olmuş, 3 asker yaralanmıştı...

Milli Savunma Bakanı'nın dün yaptığı açıklamaya bakılırsa; bölgede PKK'nın 50 kadar militanı etkisiz hale getirilse de, daha önce kaçırılmış ve bir mağarada başlarından vurulmuş "asker ve polisler"den oluşan 13 "sivil" yurttaşın cesedine ulaşılması tüm ülkede şok yarattı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda; "çarşamba günü" vereceğini açıkladığı "müjde"nin, kaçırılan güvenlik mensuplarının kurtarılması bekleyişi ve 10 Şubat operasyonlarından alınacak sonuçlar olacağı tartışılıyordu...

İktidara saldıralım derken devletin terörle mücadelesini de hedef alan sosyal medya gafilleriyle siyasi işbirlikçilerin, "sınır ötesinde ne işimiz var" şeklindeki hezayanlarını bir tarafa bırakarak, Şırnak, Gabar ve Gara'nın yanısıra,

Tendürek, Lice, Ağrı, Varto, Bitlis, Bagok ve Tunceli gibi 7 kritik  alanda yapılan operasyonların niçin "10 Şubat"ta başlatıldığına dikkat çekelim...

10 noktada kuşatma...

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ya yönelik 10 ayrı noktada başlatılan operasyonları 10 Şubat tarihine denk getirmesi hiç de rastlantı değil...

Son 3 yıldaki operasyonlarda büyük darbe alan PKK'nın yeniden ayağa kalkmak ve tabanına moral vermek için bir dizi hazırlık yaptığına ilişkin istihbaratlar daha önce de kamuoyuna yansımıştı...

Çünkü Irak'ta istenmeyen ve Sincar'a sıkışan örgüt buradan gönderdiği militanları Suriye üzerinden Türkiye'ye ulaştırarak sansasyonel eylemler yapmaya çalışıyordu...

Zaten son haftalarda silah ve mühimmatlarla birlikte çok sayıda militanın yakalanması da bunu kanıtlıyordu... Mardin'de geçen hafta, 6 militanın patlayıcılarla yakalanması da devleti teyakkuza geçirmişti...

Güvenlik birimlerine göre, örgüt tüm bu hazırlığı Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin yıldönümünde yeni bir başkaldırı eylemi için kullanmayı planlıyordu!!! İşte Türkiye'nin 10 Şubat'ta, 10 bölgede başlattığı büyük operasyonların amacı da, örgütün legal unsurları ile birlikte başlatacağı eylemlerle- gösterilerin önünü kesmekti... Peki, 15 Şubat 1999'da ne olmuştu?..

farac-ocalan.jpg

Öcalan'dan sonra PKK...

TSK'da üst düzey bir komutanın 1998'in ortalarında, Suriye sınırında yaptığı açıklamayla, Şam yönetimini hedef alması ve Öcalan'ın teslim edilmesine yönelik çağrısının ardından, PKK lideri Suriye topraklarında barınamamış ve ülkeyi terk etmişti...

Öcalan uzun süreli bir kaçıştan sonra 2 Şubat 1999'da, Yunan istihbaratınca özel bir uçakla Kenya'daki Yunan Konsolosluğu'na getirilmişti...

Gerilimin büyümesinin ardından günler sonra konsolosluktan çıkartılan Öcalan, 15 Şubat 1999'da, Nairobi Havalimanı'na götürülünce, uçağa operasyon düzenleyen Türk güvenlik güçlerince yakalanmış ve Türkiye'ye getirilmişti...

Kamuoyu Öcalan'ın yakalandığını Başbakan Bülent Ecevit'in 16 Şubat 1999'da yaptığı, "Abdullah Öcalan artık Türkiye'dedir" açıklamasıyla duymuştu...

Onbinlerce insanın ölümünden sorumlu tutularak yargılanan Öcalan,

Ankara 2 No'lu DGM'de, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre vatana ihanet suçundan yargılanmış ve

29 Haziran 1999'da "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçuyla idama mahkûm edilmişti...

Evet; bugün Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin 22. yıl dönümü...

21 yılı aşkın süredir İmralı'da tutuklu bulunan Öcalan'ın yakalanmasının ardından PKK hem örgütsel, hem eylemsel ve hem de siyasal alanda büyük erozyon yaşadı... Örgüt yoğun operasyonlar nedeniyle askeri gücünün önemli bir bölümünü kaybetti, Kandil Dağı'nda barınmakta güçlük çekince Yezidiler'in yaşadığı Sincar'ı ele geçirdi ve oradan da Suriye iç savaşını fırsat bilerek, sınır boyunda devletleşme yoluna gitti...

Evet; 10 Şubat'ta başlatılan büyük operasyonlar özellikle sınır ötesinde beklenen sonuca tam olarak ulaşamazsa da, PKK'nın 15 Şubat'ta planladığı hareketlilik önemli ölçüde kesilmiş oldu...

Bundan sonrasında neler mi olur?.. Hiç kuşkusuz "13 sivil" güvenlik görevlisinin bir mağarada katledilmesi, PKK'nın lider kadrosuna karşı büyük bir operasyonun başlatılacağının sinyali... Velhasıl, 2021 yılı terörle mücadele açısından şaşırtıcı sonuçlara gebe!..

Yazarın Diğer Yazıları