2020 Olimpiyat’ı

Sayın okurlarım bugünkü yazımızın konusu “spor” benim hayat boyu uğraşım olmuştur. Sizleri bu konuda bilgilendirdikten sonra günlük konumuza başlamak istiyorum. Ben onaltı yaşımdan sonra altı yıl Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda atletizm sporu yaptım. 400-800 metre koşarak milli formamızı taşıma şerefine nail oldum. Yirmi sekiz yılımı da “spor yöneticiliği” ne severek verdim. Atletizm ve Boks Federasyonlarında, genel sekreterlik yaptım. Ankara Beden Terbiyesi Atletizm bölümünü on yıla yakın, fahri olarak yönettim. 1960 yılından sonra Konya’da, Ankara’da ve İstanbul’da altışar yıl Beden Terbiyesi ve Spor Bölge Müdürlüğü görevinde bulundum. Balkan Oyunları’nın ve İzmir Akdeniz Oyunları’nın atletizm müsabakaları direktörlüğünü yaptım. Uzun yıllar Atletizm Federasyonumuzun asbaşkanlığını fahri olarak yönettim. Bu özel bilgilerimi sizlere arz ettikten sonra bugünkü konumuza geçiyorum;
Bildiğiniz gibi dört yılda bir organize edilen Olimpiyat Oyunları, gelecek yıl 2012’de Londra’da, 2016’da Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde tertiplenecektir. 2020 Olimpiyat Oyunları’nı tertipleyecek şehrin tespiti ise, Dünya Olimpiyat Komitesi tarafından 7 Eylül 2013’de Arjantin’in baş şehrinde yapılacaktır. Şimdiye kadar aday olan şehirler Roma, Tokyo ve Madrid iken Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan 13 Ağustos Cumartesi günü, İstanbul’umuzun da aday olduğunu ilan etmiş ve olimpiyat hazırlıklarının hızlanması için gereken yasaların çıkarılacağını müjdelemiştir. Bildiğiniz gibi İstanbul’umuz bundan evvelki yıllarda (2000-2004-2008-2012) dört kere aday olduğu halde kazanamamış ve bu kez 2020 Olimpiyat Oyunları’nın organizasyonuna aday olmuştur.
Sayın okurlarım, ben bundan evvelki Olimpiyat organizasyonlarının bize verilmesinden ümitsiz olduğum halde bu kere ümitliyim. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesi olan Prof. Dr. Uğur Erdener kardeşimizin Atletizm Federasyonu Başkanı olması beni ümitlendirmektedir. Ayrıca 2016 Olimpiyat Oyunları’nın Brezilya’da olması, 2020 olimpiyatlarının da bizim gibi Avrupa şehirlerinde olma şansını yükseltmiştir.
Yalnız olimpiyatı organize eden devlet kuruluşları gayelerine ulaşabilmek için büyük masraflar yapmaktadır. 2008 Pekin Olimpiyatları için Çin devleti 38 milyar dolar harcamıştır. 2012 Londra Olimpiyatları için İngiltere de bugüne kadar 30-35 milyar dolar harcamıştır.
Olimpiyat organizasyonuna teşebbüs etmek ancak ekonomisi çok iyi olan milletlerin işidir. Bizim gibi israf ve faiz ekonomisinin esiri olmuş, faizle aldığı borçlarla yaşayan milletlerin olimpiyat organize etme teklifinde bulunma hakları yoktur.
Bundan evvelki 2008 Pekin Olimpiyatları bizim açımızdan başarısızlık tablosu idi. Kazandığımız bir altın ve iki gümüş madalya, dışarıdan bulup getirdiğimiz iki sporcu tarafından kazanılmıştı ve dört bronz madalya ise bizim yetiştirdiğimiz sporcularımızın kazancı idi. Bakalım gelecek yıl Londra’daki olimpiyatlarda ne kazanacağız?
Sayın okurlarım, Türk Milliyetçileri devletimizin spor teşkilatından ve görevlilerinden öncelikli olarak, Türk sporlarını içine alan “Türk Dünyası Spor Şöleni” nin tertiplenmesini ve açılış töreninde de Ergenekon Destanı’nın sunulmasını arzu ederler.
Tanrı Türkü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları