30.2 milyar Dolar rüşvet alan başkan!

Güney Kore'de eski Devlet Başkanı Lee Myung-bak, Yüksek Mahkemenin hakkında "yolsuzluk" suçlamasıyla verilen hapis kararını onamasının ardından cezaevine girdi.

Güney Kore haber ajansı Yonhap'ın haberine göre, Lee hakkında 2018'de, sahibi olduğu otomobil yedek parça üreticisi DAS'ın şirket fonlarından yaklaşık 22 milyar doları usulsüz olarak zimmetine geçirdiği, aralarında Samsung'un bulunduğu bazı şirketlerden de 8,2 milyon dolar rüşvet aldığı suçlamasıyla 15 yıl hapse mahkûm edilmişti.

Temyiz Mahkemesi, cezayı 17 yıla çıkarmıştı.

Lee, hapis cezasının yanı sıra 10,9 milyar dolar para cezası da ödeyecek.

Güney Kore'nin milli geliri yılda 1.5 trilyon dolar, kişi başına düşen gelir ise yılda 30 bin dolar civarında...

Devlet Başkanı Lee Myung-bak'ın zimmetine geçirdiği ve rüşvet olarak aldığı paraların toplamı ise 30.2 milyar dolar… Bir milyondan fazla Güney Koreli'nin yıllık geliri kadar bir para bu… Nüfus, yaklaşık 52 milyon...

***

Güney Kore'de görüldüğü gibi herhangi bir ülkede rüşvet çarkının devleti yöneten kadroların bilgisi dışında dönmesi mümkün değildir. Rüşvet en çok kamu ihalesi verilen şirketlerden alınır ve adına komisyon denilir. Komisyon, öyle yüzde 10 filan değildir! İhale bedelinin yarısına kadar komisyon alınabilmektedir.

On yıllık, yirmi yıllık dönemlerde kaç trilyon dolarlık kamu ihalesi yapıldığı her ülkede bellidir. Bu rakamın ne kadarının komisyon olarak alındığı da hesaplanabilir. Sorun şu ki bu paralar, kara paradır ve Amerikan doları cinsinden olduğu için ABD'nin takibi altındadır. Anlaşmalı ülkelerin bankalarına yatırılan bu paraları gemiye doldurup toplu olarak getirmeye kalkışsanız, Amerikan savaş gemileri, yolunuzu kesip paralara el koyar! Bu sebeple yabancı yatırım gibi gösterilerek rüşvet paralarının ancak küçük bir kısmı, kaynak ülkeye getirilebilmektedir.

Bu itibarla, böyle çarkların döndüğü ülkelerde, hukuk devleti de insan hakları da olmaz.

---

Güney Kore'de grip aşısından sonra 85 kişi öldü!

---

Güney Kore kaynaklı bir haber daha var ki, bütün insanlığı ilgilendiriyor.

Yine Güney Kore haber ajansı Yonhap'ın haberine göre, Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Ajansı, çoğu 70 ila 80 yaşlarında 85 kişinin mevsimsel grip aşısı olduktan sonra hayatını kaybettiğini bildirdi.

Ölen kişilerin 34'ünün 80, 37'sinin 70 yaş üstünde, 4'ünün 60'larında, 8'inin ise daha genç olduğu kaydedildi. 

Kore Tabipleri Birliği, hükümetin grip aşısı programını ertelemesi gerektiğini savunuyor!

***

Aşı üreten kurumunu kapatan Türkiye'de ise risk grubundaki insanlar yeterli grip aşısı da ithal edilmediğinden yakınıyor...

Güney Kore'de grip aşısından sonra ölen 85 kişiyi, Türkiye'de konuşan kimse yok!

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç ise "Dünya Sağlık Örgütü, yaşlı bireyler ve yüksek riskli hastalar için pnömokok, influenza veya boğmaca aşı programları mevcut olan ülkelerin, özellikle yaşlı bireyler gibi şiddetli hastalık riski yüksek olanlarda Kovid-19'un yayılmasını önlemek için bu aşı programlarını kesintiye uğratmadan sürdürmelerini öneriyor" dedi... 

***

Bu arada Brezilya'nın en büyük iki kenti Sao Paulo ve Rio de Janeiro'da bir araya gelen gruplar, ithal Kovid-19 aşısının zorunlu olacağını söyleyen Sao Paulo eyaleti Valisi Joao Doria'nın görevden alınmasını istedi.

Neyin doğru, neyin yanlış olduğu birbirine karıştı değil mi? Bunlar kapitalizmin eserleri işte…

 

Yazarın Diğer Yazıları