4 Cumhurbaşkanı ve 44 ülke İstanbul da!

Orta Doğu'da, özellikle Türkiye'de bunca "olumsuz" gelişmelerin yanı sıra ve bir terör korkusu yaratılıyorken 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde bu yıl 44 ülkeden iki yüz devlet adamı, akademisyen, iş adamı ve din adamının bir araya gelmesi dikkatlerden kaçmıyor.

 "İnsanlık bir Yol Ayrımında" başlığı altında toplanacak olan 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin Şeref Konuğu bu yıl dünyaca ünlü yazar ve vizyoner Edward De Bono olurken Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani, Bosna- Hersek Cumhurbaşkanı Mladen Ivanic, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Gagavuzya Özerk Bölge Başkanı Irina Vlah ile Zirve'ye ülkeleri adına katılırken Avusturya aralarında (Eski) Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, (Eski) Şansölye Dr. Erhard Busek ve Millî Savunma (Eski) Bakanı Warner Fasslabend'le yer alıyor.

Bosna Hersek, Meclis Başkanı Safet Softic ve Devlet Sekreteri Melika Mahmutbegovic'le, 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde bulunuyor.

Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş, Mehmet Şimşek ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan'la katılacağı Zirve'de İHKİB bu yıl ünlü modacı Çiğdem Akın'ın eserlerinden oluşan bir defile sunumu da gerçekleştiriyor.

Azerbaycan bu yıl da yıldız ülkesi olacak.

20'den fazla bir delegeyle zirveye katılması beklenen Azerbaycan'ın dostluğu ve desteği, bu zor günlerde kendiliğinden belirleniyor.

Nitekim, Marmara Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver'in beyanı bunu açıklıyor:

"Azerbaycan, Birinci Zirve'den bugüne kadar tertiplenen her Zirve'de yer almış bir devlettir. Avrasya Ekonomi Zirveleri, rahmetli Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in 'bir millet iki devlet' felsefesinin yaşayan ortak bir işbirliği eseridir."

Yeri gelmişken; dost ve kardeş Azerbaycan'ın Ermenistan ile giriştiği yeni çatışmada, dünyanın gözü yine bölgeye çevrilirken, Türkiye'nin aleni desteğinin önemini de hatırlatmamız gerekiyor.

Zirvede göç konusu, terörle birlikte ele alınırken duyulan endişelerin de özetle şöyle dile getirilmesi bekleniyor:

"Zorunlu göç günümüzün konusudur. Terör zorunlu göçten beslenmektedir. Zira göç eden insan, vasıfsız ve de diplomasız olduğu sürece, geldiği ülkede problem oluşturacaktır.

Göç, küreselleşen ve farklı dinamiklerle birbirine bağlı bulunan dünyamızın ayrılmaz bir parçasıdır.

Bugün 60 milyondan fazla insan yerlerinden zorla göç ettirilmiştir. Bunlardan bazıları savaş ya da terör sebebiyle kaçışlarını gerçekleştirirken, bazıları da göç ettirilen yerde dünyaya gelmekte ve bir mülteci olmaktan başka bir çareleri kalmamaktadır.

Öte yandan, Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre şu anda dünyada göç eden 60 milyon insanın 30 milyonu malesef köle insandır. Köle insan zorunlu göçün sonucudur. Mülteciler ağır şartlarda çalıştırılıp sadece yaşayacak kadar para verilen insanlardır. Bunlar, çağımıza yakışmayan manzaralardır.

Avrupa'nın yanı sıra Türkiye'de, Lübnan'da ve Ürdün'de dramatik bir yükseliş gösteren mülteci akınları ile yaşanan göç krizi ve Ankara, İstanbul, Paris, Brüksel, Nice, Orlando, Londra ve Bağdat'ta gerçekleştirilen menfur terör saldırıları ile ağırlaşan belirsiz asayiş durumu eşzamanlı olarak birbirinden farklı ortaya çözümü zor problemler çıkarmaktadır."

Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı, Viyana Ekonomik Forumu, Moldova Bilimler Akademisi, Bulgaristan Slavyani Vakfı, Slovenya Life Learning Academy de yüksek seviyede temsil edilmesi, zirveye ağırlık getiriyor.

Ne var ki, şimdiye kadar yapılan Avrasya Ekonomi Zirvelerinin ele aldığı sorunların derinlemesine, "resmen" değerlendirilmemesi tarihi bir yanılgı taşıyor.

Oysa, 44 ülkeden 200 kadar şahsiyetin katıldığı böylesine bir zirveye "cankurtaran simidi" nazarıyla bakılması bile icap ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları