4. hakem ve hentbol üzerine

UEFA Hakem Komitesi Üyesi ve Türkiye Sorumlusu Ulemberg’in, devre arası seminerindeki söylemleri, bundan önceki haftalarda müsabakaların dördüncü hakemi için yazdıklarımın ne kadar doğru olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Demiştim ki; “Sahada müsabakayı bir yöneten var, O da hakem.”
O’nun verdiği veya vermediği her karar sonrası her iki takımın teknik adamları soluğu dördüncü hakemin yanında alıyorlar ve ona itiraz ediyorlar. Görev yapamaz durumda kalıyor. Dördüncü hakem, sanki hakemi şikayet etme mercii konumuna getiriliyor. Dördüncü hakem oyun kurallarına konduğunda daha çok faydalı olacağını sahada 6 gözün değil, 8 gözün hataları daha da azaltacağını yazmıştım. Dördüncü hakemin asli görevini yerine getirerek oyun olaylarına kanalize olmasının faydalarından bahsetmiştim. Hatta bence eskiden saha komiserlerinin yaptığı oyuncu değişikliği tabelasının bile o kadar önemli olmadığından bahsetmiştim. Şimdi Ulemberg, tıpkı Avrupa’daki uygulamalarda olduğu gibi dördüncü hakemlerin müsabakayla ilgili hakeme yardımcı olmasını istemiş, Avrupa’da dördüncü hakemler maçın içine giriyor ve hakeme yardım ediyor. Bu zaten bir tek Türkiye’de yanlış anlaşılmış...
Bu elle oynama kuralıyla ilgili de ilginç yorumlar yapılıyor. Sanki yeni uygulamalar olacakmış gibi bahsedilmesi doğru değil. Kuralın emri dün neyse bugün de odur. 10 kusurlu hareketten bir tanesi şudur ki, elle oynamada kasıt aranır. İstem dışı elle topun buluşmasında her zaman olduğu gibi kolların topun geçmesine mani olmak düşüncesi, dolayısıyla kolların açık olması hareketin içinde kasıt olduğundan cezalandırılır. Uzaktan vurulan bir topta elini kolunu çekme olanağı varken futbolcu çekmemişse cezalandırılır. Ancak kendi vurduğu kafa veya şutun kendi eliyle buluşmasında oyunun devam edeceği mutlaktır. Böyle bir değişim de yoktur. Kuralları FIFA koyar, UEFA değil. Bu elle oynamayı artık bir öcü gibi göstermeyelim.

Yazarın Diğer Yazıları