40 bin kişilik stat...

Türk futbolunda hatırı sayılır bir yeri olan Trabzon’da Kavakmeydan semti adeta, futbolun buluşma adresidir.
1900’lü yılların başında meşin topun peşine koşulan ilk sahalar bu semte kurulmuştur.
50 yıllık bir geçmişi olan ve geçen yıl topraktan suni çime döndürülen Yavuz Selim Sahası, “Trabzon’un futbolcu tarlası” simgesi ile yine bu semttedir.
Bir çırpıda futbolu ve o günleri bilen herkesin  sayabildiği, Şenol-Turgay-Necati-Kadir Cemil, Ali Yavuz-Hüseyin-Bekir, Ali Kemal-Necmi-Ahmet onbirinin büyük bölümü Yavuz Selim sahasının toprağında yetişmiştir.
Yavuz Selim Sahası’nın toprağından yetişenlerin atladığı hemen yanıbaşındaki Hüseyin Avni Aker stadının önemi bir başkadır.
Avni Aker, İstanbul’un dışında, şampiyona ev sahipliği yapan tek stattır.
İşte, Trabzon’un futbol merkezini oluşturan Kavakmeydan, artık günümüzde teknolojiye direnemeyen yerler arasına katılmak üzeredir.
Uzun zamandan beri süregelen bir tartışmaya TBMM’de bu dönemin son oturumunda çıkarılan Kıyı Kenar Yasası ile nokta konulacak.
Avni Aker’e alternatif olarak Akyazı semtinde deniz doldurularak gerektiğinde 52 bin kapasiteye çıkarılabilecek 40 bin kişilik bir stadın inşaatına yıl sonuna doğru başlanacak.
Akyazı Projesi olarak adlandırılan Trabzon’un sporda yeni merkezi tam tamına 600 dönümün üzerinde bir alanı kapsıyor. İlk etapta 100 dönümlük alan doldurulup, üzerine stad, hizmet binaları ve diğer spor kompleksleri kurulacak. Bunlar 2yıl içinde tamamlanacak. Çünkü, 2011’de Trabzon’da yapılacak Avrupa Gençlik Olimpiyatları’nın açılış seramonise bu statta gerçekleştirilecek.
Yeni stat gelecek, Avni Aker ne olacak?
İşte bu sorunun cevabı, buruk da olsa, Trabzon’a neredeyse bir asırdır spor merkezliği yapan Kavakmeydan’daki tüm spor tesisleriyle birlikte, Akyazı’da yapılacak tesislere karşılık olarak yapımcı firmaya devredilecek.
Keşke devredilmeden, bu iş çözülseydi, diye hayıflanmıyor da değiliz.
Ancak, “Burası Türkiye” diye bir kavram var biliyorsunuz. Yani akşamdan sabaha kararların değiştiği, yarın neyin ne olacağının belli olmadığı bir Türkiye..
Hiç tasvip etmediğim bir anlayışın, ilk kez 40 bin kişilik inşa edildikten sonra hayata geçmesini temenni ediyorum.
Akyazı’daki stat tamamlandığı zaman, devleti yönetenlerin, “Hüseyin Avni Aker ve Yavuz Selim Sahası da yerinde kalacak. Ama bazı küçük düzenlemelerle...” şeklindeki açıklamaları ne güzel olur diye düşünüyorum...

Yazarın Diğer Yazıları