Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

AB ile karmaşa...

Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, Avrupa Birliği Komisyonu'nun, Türk vatandaşlarına Schengen ülkelerine vizesiz seyahati öngören tavsiye kararını bugün AP Genel Kurulu'nda görüşecek.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun 4 Mayıs'ta yayımladığı rapor, geçtiğimiz hafta AP Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi'nde ele alındı. Komite üyeleri, raporun AP hukukuna uygun olup olmadığını incelemek amacıyla, AP Hukuk Servisi'nin görüşünü aldı. AP Hukuk Servisi'ne göre, Türkiye ve AB arasında imzalanan anlaşma ve AB Komisyonu'nun tavsiye kararında hukuki açıdan bir sakınca bulunmamaktadır.
Geçen hafta AB Komisyonu'nun tavsiye kararından hemen sonra bir araya gelen AP Başkanı Martin Schulz ve grup başkanlarından oluşan Başkanlar Konferansı kararı değerlendirmiş ve "Türkiye'yle vize serbestisi konusunda başarılı bir sonuç elde edilmesine yapıcı katkıda hazırız. Ancak parlamento prosedürlerinde bir kısa yol olmayacak" ifadesini kullanmıştı.
Açıklamada, Komisyon'un Parlamento'yu tüm şartların yerine getirilmediği konusunda bilgilendirdiği, "Tüm şartlar tamamen karşılanana kadar ve AB Komisyonu, Parlamento'ya bu konuda yazılı garanti verinceye kadar çalışmalar devam etmeli ama komiteye sevkin gerçekleşmeyeceği" ifade edilmişti. 
***
Geçen hafta Brüksel'de açıklanan ve Türk vatandaşlarına vizesiz seyahati öngören yol haritasına dair yayımlanan üçüncü raporda, Türkiye'nin 72 kriterden 67'sini yerine getirdiği belirtilmişti. Rapora göre Türk vatandaşları, haziran ayından itibaren Schengen üyesi ülkelere vizesiz seyahat edebilecek. Bu arada Türkiye'de yaşanan son gelişmeler sonrasında AB ile ilişkilerde yeni bir gerginlik yaşanmıştır. Başbakan Davutoğlu'nun adını nasıl isterseniz koyun görevden alınması veya görevi bırakmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'ye meydan okuyan açıklamaları Brüksel'de soğuk rüzgarların esmesine neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destek olan güçlerin doğrudan dolaylı saldırısı altında iken şu anda AB bakın 'Vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz' diyor. Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş" çıkışına AB'den yanıt gecikmedi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Haber, terörle mücadele konusunda Türkiye ile iş birliği içinde olduklarına dikkat çekti. NTV'nin haberine göre Hansjörg Haber, "İş birliği için hukuki dayanaklar arasında uyum olmak zorunda" dedi. Büyükelçi Haber, Erdoğan'ın bu sözleri için, "Bu, bizim Türkiye'nin terörle mücadelesini inkâr ettiğimiz anlamına gelmez" şeklinde yanıt verdi. Bu tartışma süredursun 'Bild' gazetesinde yer alan bir habere göre, Avrupa Birliği (AB) liderleri Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasının iptal edilme ihtimali karşısında alternatif çözümleri görüşüyorlar. Gazetenin güvenilir kaynaklara dayanarak yayınladığı haberde, 'Türkiye'nin sınırlarını yeniden mültecilerin Avrupa'ya geçişine açması durumunda Yunan adalarında mülteci kayıt merkezleri kurulmasının düşünüldüğü' belirtiliyor.
***
İtalya'nın eski başbakanlarından, Avrupa Komisyonu Başkanlık görevinde bulunmuş olan ve aktif siyasetteyken Türkiye'nin AB üyeliğini savunmasıyla da tanınan Romano Prodi, Türkiye'deki son gelişmelerin AB ile müzakere sürecini kısaltmak yerine daha da uzatacağı uyarısı yaptı. Romana Prodi, Il Messaggero gazetesinin baş sayfasından yayımlanan analizinde, Türkiye'nin AB ile arasındaki mesafenin giderek açıldığını vurguladı. Prodi kendi blog sitesinde ise aynı yazıyı, "Böyle devam ederse Türkiye sonsuza dek Avrupa'nın dışında kalacak" başlığıyla duyurdu. Prodi'nin yazısında şu satırlar da yer aldı: "Erdoğan iktidara geldiğinde, onu Türk siyasal sisteminin tam demokratikleşme sürecini ileri taşıyacak biri olarak karşılamıştık. Ama gidişat değişti ve Erdoğan her tür muhalefeti sert şekilde bastıran, gittikçe artan bir otoriterliğe kaydı."
Türkiye'nin kendi çıkarlarını koruması ve bu yönde kararlı adımlar atması esastır. Ne var ki bunu Türk devlet geleneğinin emrettiği şekilde ciddiyetiyle yapmak da bir o kadar önemlidir. Üyesi olmak için özellikle son 13 yıldır neredeyse her kılığa girdiğimiz sömürgeci ülkeler topluluğu AB'nin gerçek yüzünü geç de olsa anlamış olmamız kârdır. Bu karmaşanın faturasının Türk halkına çıkmaması için diplomatik uzlaşı her zamankinden daha da önem arz edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları