ABD Bilim Akademisi’ne seçilen ilk Türk bilim kadını Prof. İvet Bahar korona aşısı için tarih verdi!

ABD Bilim Akademisi’ne seçilen ilk Türk bilim kadını Prof. İvet Bahar korona aşısı için tarih verdi!
ABD Bilim Akademisi’ne seçilen ilk Türk bilim kadını olan Prof. Dr. İvet Bahar; 'Yıl sonuna kadar korona virüs için en az bir aşı bulunur' dedi.

Prof. Dr. İvet Bahar, ABD'nin önemli laboratuvarlarından birinin başkanı. ABD Bilim Akademisi'ne seçilen ilk Türk bilim kadınımız. Hesaplamalı biyolojinin öncülerinden. O ve ekibi Covid-19 konusunda ciddi çalışmalar yürütüyorlar.

Çalışmaları ve korona virüsü ile ilgili Cumhuriyet gazetesinden Özlem Yüzak‘a bilgi veren Prof. Dr. İvet Bahar, “Yıl sonuna kadar en az bir aşı bulunur” dedi.

HEDEF VİRÜSÜN HÜCREYE GİRİŞİNİ ENGELLEMEK

Virüsle mücadelede çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Bahar, “Bunlardan biri virüsün hücre zarından içeri girmesine engel olacak bir ilaç geliştirmek. Virüsün “spike” adını verdiğimiz proteini, insanın hücre zarındaki Ace2 reseptörü ile etkileşime geçiyor ve biz bunu engellemek istiyoruz. Bu yüzden bir “hedef” protein seçtik: Spike'in Ace2 proteinini “tanıması” için yardımcı olan bir proteaza odaklandık. Şu anda o proteaza engel olacak ilaç tasarlamaktayız” dedi.

BİRÇOK LABORATUVARLA BİLGİ PAYLAŞIYORUZ

Prof. Dr. Bahar, İkinci çalışmalarını ise şu sözlerle özetledi

Bugüne kadar kullanılan bütün ilaçlar hakkında çok kapsamlı veri bankaları var, hangi ilaç ne amaçla kullanılıyor, hangi proteinlerle etkilesiyor vs.

O bilgilerin tümünü kullanarak mevcut ilaçların SARS-CoV-2 virüsüne karşı ‘yeni amaçla kullanılması’ için yoğun analizler yapıyoruz.

Bu konuda çalışan birçok laboratuvar ile bilgileri paylaşıyoruz, aday ilaçları test etmek üzere klinik araştırmacı/uzmanlarla işbirliği halinde çalışıyoruz.

ivet-bahar-abd.jpg

ÇOCUKLARDA COVİD-19

Üçüncü çalışmayı ise “Virüsteki genetik farklılaşmalar (mutasyonlar) ve onların etkileri” olarak tanımlayan Prof. Dr. Bahar, şu bilgileri paylaştı:

* Özellikle son zamanlarda gerek New York gerekse ABD'nin kimi doğu eyaletlerinde Covid-19'a çocukların da yakalandığı ve sistemik (toksik şok diye bilinen) şiddetli reaksiyonlar gösterdikleri gözlemleniyor.

* Bazı mutasyonların bu semptomları tetikleyebileceği ve bağışıklık sisteminde aşırı uyarma/tepkilere yol açabileceği sonucuna vardık.

* İlk sonuçlarımızı yayımlanmak üzere gönderdik. UCLA ile ortaklaşa çalışmamız oradaki deneylerle devam ediyor.

“YIL SONUNA KADAR BİR AŞI BULUNACAK AMA…”

Prof. Dr. Bahar, “Yeni bir ilacın ya da aşının bulunması ne kadar zaman alacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:

* Sanırım yıl sonuna kadar çok etkin olmasa da en az bir aşı veya ilaç bulunacak, zamanla daha da geliştirilecek.

* Ancak daha önemlisi bu süreçte kendimizi korumamız. Çok basit kurallar yeterli: Hijyen, sosyal mesafe, ve maske kullanmak bunların başında.

* Uzakdoğu ülkelerinin başarısı (ilaç/aşı bulunmadığı halde hasta ve ölüm sayılarını düşük tutabilmeleri) bu önlemlerin dikkatli bir şekilde uygulanmasından kaynaklanıyor.

“DOĞRU ÇÖZÜMÜ BULMANIN YOLU İŞBİRLİĞİ”

Pandemiye karşı bilimsel işbirliğinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Bahar, bilgi kirliliğine de dikkat çekti. İşbirliğini ‘Doğru çözümü bulmanın yolu’ olarak tanımlayan Bahar şunları kaydetti:

* İşbirliği, farklı disiplinlerden araştırmacıların güç birliği yapması, ortaya atılan konularda/çözümlerde çeşitlilik olması iyi bir şey.

* Doğru çözümü bulmanın yolu bu. Tabii bazen acele ile, yeteri kadar sınanmadan, sıkı bir hakem onayından geçmeden, bazı sonuçlar yayımlanıyor, zaman zaman birbiri ile çelişen sonuçlar görülüyor.

* Maalesef bazen kanıtlanmamış bilgiler halkı da yanıltabiliyor. O nedenle basın-yayına, yöneticilere iş düşüyor, yanlış/eksik bilgilerin yayılmaması için.

* Bilim insanlarına gelince, biz çalışmaların yayımladığı dergilerin kalitesinden, yayın yapan laboratuvarların daha önceki çalışmalarından, rapor edilen sonuçların ne kadar geçerli olduğunu iyi-kötü tahmin edebiliyoruz; arada deneme-yanılma payı da olduğunu biliyoruz, her şeyi sorguluyoruz tabii.