Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

ABD'den Trump geçti!

Elinde Beyzbol sopasıyla Obama gitmiş yerine elinde "akıllı ol" içerikli mektubuyla Trump gelmişti. 

Şimdi o da Kongre binasının basılmasına ve 5 kişinin kanının eline bulaşmasına sebep olduktan sonra

gidiyor. Türkiye yönünden yeni başkan Biden, "Darbe ile değil, seçim süreci ile" iktidarı değiştirmek

üzere ABD'de iş başı yapmak üzeredir.

Dememiz o ki, bundan böyle ABD'de kim başkan olursa olsun Türkiye'yle ilişkileri zor ve gerilimli

olacaktır.

Olgu ABD yönünden Trump'ın gitmesiyle onu destekleyen zihniyetin de onunla beraber yok olduğu

anlamına gelmiyor.

Trump'ın dayandığı taban!

Trump'a kaybettiği seçimlerde bile yetmiş milyonu aşkın seçmen desteği arkasındaydı. Başkanlık seçimini

milimetrik denilecek bir farkla kaybetti.

Trump da kendini başkanlığa taşıyan kesimlerin temsilcisi, sözcüsüdür.

İktisadi terminolojiyle söylersek Trump, ABD halkının büyük bir kısmının talebine karşı sunulmuş bir

arzdı. ABD'nin önemli bir kesiminin siyasi/ideolojik genlerine uygun bir başkandı.

Nitekim yapılan bir araştırmaya katılan Cumhuriyetçi Parti taraftarlarının yüzde 45'inin Trump'ın 

yönlendirmesiyle gerçekleştirilen Kongre baskınını destekliyor olması bunun somut göstergesidir.

Kongre baskınının ABD iç ve dış politikaları üzerinde yıllara yayılan etkileri olacaktır. Diğer  yandan 

küresel sistemin kilit taşının yerinden oynamasının dalgalarının da tüm ülkelerde etkisi hissedilecektir.

Demokrasilerin sembolü sayılan Amerikan Kongresi'nin göstericiler tarafından ele geçirilmesi, yeni Başkan'ın 'onanması' oturumunun zor gücüyle engellenmiş olması unutulup bir kenara atılacak bir olgu değildir. Aksine ABD iç politikasındaki etkileri yıllara yayılacaktır. Dahası Küresel gücün bir fiskeyle sarsılan demokrasisinin yan etkileri daha uzun sürecektir. Sarsılan yalnız ABD değil onun önderlik ettiği küresel sistemdir.

Trump'tan geriye kalanlar

Trump göreve gelir gelmez ilk işe Meksika sınırına duvar örmekle başladı. Hemen ardından çoğu         Müslüman olan onlarca ülkeye vize yasağı getirdi. Aslında Trump'ın yaptığı küreselleşme yönünden 

Berlin'i ikiye bölen duvar gibi bir şeydi…

Trump, İsrail'in Golan Tepelerinin ilhakını tanırken, Kudüs'ün başkent olmasını ve nihayet yüzyılın sözleşmesiyle İsrail'in emrivakilerini meşrulaştırmaya çalıştı. Suikast emirleri verdi. Böylece uluslararası hukukun yerine güç/haydut hukuku geçirmiş oldu.

Kuzey Kore lideriyle görüşürken İran'la olan anlaşmayı tek yanlı olarak iptal etti. Çin ile gerilimi sürekli diri tuttu.

Müttefikleri olan NATO ülkelerine halk tabiriyle "pamuk eller cebe" dedi. Sonra da müttefiklerini NATO'dan çekilmekle tehdit etti.

Ardından da "NATO'dan çıkma tehdidini aslında müttefikleri daha fazla savunma harcaması yapmaya ikna için" koz olarak kullandığını söyledi.

Müttefiklere uyguladığı baskıyla övünen ABD Başkanı, "bu sayede NATO ülkelerinin 140 milyar dolar ödemesini sağladığını" söyledi.

Şu sözler de Trump'a aittir: "Bakın, Suudi Arabistan zengin bir ülke…Gerçek şu ki, paradan başka bir şeyleri yok"…Kral Selman'a sizin güvenliğiniz için "Biz her yıl 4.5 milyar dolar para kaybediyoruz, buna daha fazla devam edemeyiz".

'Kral üzülüyor ve 500 milyon dolar daha fazla para ödeyeceklerini' söylüyor.

'Petrolü sevdiğini' itiraf ederek PYD/PKK'yla Suriye'de TIR'lar dolusu iş tutan da oydu.

Şantaj, haraç ve yasa dışılık adına ne varsa Trump'ta o vardı. ABD'de devleti mafya aygıtı gibi kullandı.

Joe Biden de Amerikan çıkarları yönünden Trump'tan farklı değildir.

İki başkan arasında yöntem, üslup ve eylem farklılığı söz konusudur. Biden ile Trump özde aynı şeyleri farklı biçimlerde söylüyor.

Yeni başkan Joe Biden, ABD'nin bilinçaltı, Trump ise bu bilinçaltının bilinç üstüne çıkmış halidir. Biden'in, Trump'tan farklı olan yalnızca üslubudur. ABD'nin bilinçaltını afişe eden Trump'ın bu yönü itibarıyla insanlığa hizmeti büyük olmuştur!

Yazarın Diğer Yazıları