AB'den Türkiye'ye Ruanda muamelesi

AB'den Türkiye'ye Ruanda muamelesi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 1 Ocak 2023''ten itibaren İngiltere''ye yasa dışı yollardan gelen göçmenlerin Afrika ülkesi Ruanda''ya yerleştirilebileceğini söyledi.

Karar çerçevesinde İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, Ruanda''da Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta ile "Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklık Anlaşması" imzaladı. Biruta, "Göçmenleri kabul edecek kapasitemiz olduğuna karar verdik. Aynı zamanda ileriye dönük alt yapıya da yatırım yapıyoruz. Göçmenlerin güvenliğine ve esenliğine öncelik vermek küresel bir sorumluluktur" dedi.

Biruta, sığınmacıların, istihdama eşit erişim, sağlık ve sosyal bakım hizmetlerinden yararlanma gibi haklara sahip olacağını söyledi.

İngiltere İçişleri Bakanlığı ise ortaklık kapsamında Ruanda''nın ekonomik kalkınmasına ve büyümesine 120 milyon sterlinlik yatırım yapılacağını açıkladı!

***

Biri içişleri, diğeri dışişleri bakanı! Anlaşılıyor ki konu İngiltere''nin iç işlerinden biri olarak görülüyor ki anlaşmayı İçişleri Bakanı imzaladı...

Projeye tepki gösteren muhalefetteki İşçi Partisi Lideri Keir Starmer, alınan kararı "kendi yasalarını çiğnemekten başka bir şey yapmak isteyen bir başbakanın umutsuz açıklaması" olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi. Yani muhalefetin derdi, anlaşmanın özüne yanlış olması değil, Başbakan Boris Johnson tarafından gündem değiştirerek korona yasaklarını defalarca çiğnemiş olmasını unutturmak için kullanılması!

***

Bilindiği gibi Türkiye de 2016 yılında AB ile Suriye ve diğer ülkelerden gelen göçmenleri kabul anlaşması imzalamış ve onları Türkiye''de tutmayı kabul ermişti. AB de buna karşılık göçmenlere yardım yapacaktı.

Türkiye''de "geçici koruma statüsü"ne sahip kayıtlı Suriyelilerin sayısı 3 milyon 600 bin olarak açıklanıyor ama bana 2020 yılının Ekim ayında devletin içinden gelen bilgiye göre, kayıt dışı olanlarla birlikte bu rakam 7 milyon 800 bin kişi idi!

Afganları ve diğer ülkelerden gelenleri de katarsanız, Türkiye''ye AKP döneminde 10 milyon yabancı gönderilmiş veya sürülmüş durumdadır. Suriyelileri bombaladılar ki yaşadıkları yerleri terk ederek Türkiye''ye geçsinler; ABD, onların boşalttığı topraklara PKK''yı yerleştirsin, 100 bin kişilik ordusu olan bir terör devleti kursun... Türkiye''ye gidenler de ülkenin nüfus yapısını değiştirmek için ve vatandaş yapılarak AKP''yi iktidarda tutmak için kullanılsın!

Bu arada Afganistan''dan gelenlerin çoğu, ülkelerindeki savaşa hükümetin yanında yani Amerikan ordusunun emrinde katılmış genç erkekler...

***

Şimdi Türkiye''den istenen hukuki olarak bağlayıcılığı bulunmayan göçmen kabul anlaşmasının parlamentoda onaylanması, "geçici koruma statüsü"nün de "mülteci" olarak değiştirilmesidir. AKP iktidarı ise bu sürece gerek bile duymuyor, Suriyelileri doğrudan vatandaş yaparak seçimleri kazanmayı planlıyor...

Hükümet bir taraftan da mülteciler için AB''den daha fazla maddi yardım talep ediyor.

Avrupa Birliği ise Türkiye ile anlaşmayı yenilemeye çalışıyor. Anlaşma imzalanmadan önce Türkiye''de kamuoyu, "Türklere vize muafiyeti tanınacak" diye aldatılmıştı. Tabii ensar-muhacir edebiyatı da hâlâ kullanılıyor. Yalnız gelenler hep Müslüman değil...

Tabii 1915''teki tehcirde Suriye''ye gönderilen Ermenilerin torunlarına ensar olmak isteyenler de çıkabilir!

***

Ruanda ve Türkiye''deki durumu özetledim... Açıkça görüldüğü gibi AB''nin Türkiye''ye, göçmen kabul mutabakatı imzalatmasıyla, İngiltere''nin eski sömürgesi Ruanda''ya imzalattığı anlaşma içerik olarak birbirine çok benziyor... AB, Türkiye''ye Ruanda muamelesi yapıyor ama gizli gündemi olan iktidar, Türkleri oyalıyor, ABD ve AB ile ortaklık yaparak, cumhuriyeti tamamen tasfiye etmek için alt yapı oluşturuyor... Zaten Türkiyeli diyerek, Türk Milleti''nin adını sanını yok etmeye çalıştıklarını defalarca açıklamadılar mı? "Türkiyeli" dediler, "Ne mutlu Türk''üm diyene" sözünü, "Türk''üm, doğruyum" andını, hatta T.C.''yi bile ortadan kaldırdılar, şimdi de nüfusu değiştiriyorlar işte...

Yazarın Diğer Yazıları