ABD'nin tuzakları

Suriye harekâtında, ABD/PKK mutabakatının ardından 120 saatlik süre başladıktan sonra bu yazıyı yazana kadar üç şehit verdik. İki şehidimiz de Türkiye içinden. Yine ara ara ateş altına alındık.

Mutabakat görüşmelerini yürüten ABD ekibinin başı, Trump'ın yardımcısı Mike Pence'in, mutabakat metninin imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada ve 13 maddelik mutabakat metninde satır aralarında tuzaklar fark ediliyor.

Mike Pence, farklı bir isim. İsrail'in bütün dünyaya hâkimiyet kuracağı/kurması gerektiği iddiasında bulunan Hristiyan Evangelist mezhebin en ateşli mensubu.

Dünyanın ısınması, iklim değişikliği "çevreciler"in en büyük derdi.  "Çevrecilik" tartışmaya açık bir mevzu. Pence, "Küresel ısınma, çevrecilerin uydurduğu bir masal." demiş ve "çevreciler"i çok kızdırmıştı.

Pence, Evangelist-Siyonistlerin ABD başkanlığına hazırladıkları isim. Trump, Mike Pence'i başkan yardımcısı olarak boşuna seçmedi, kendisi düşünebilir miydi, bilmiyorum, ona "Pence'i yanına al, rahat et. Damadının Siyonist Yahudi olması yetmez; Pence gibi biri lâzım." diye kulağına fısıldamışlardır.

Trump'a karşı bir kampanya var. Belli ki el altından bu kampanyayı yürütenler de Evangelistler. Çünkü, Trump başkanlıktan azledilirse, yerine otomatikman Pence geçecek. Belki önümüzdeki seçimde başkan adayı olacak.

Her yere hâkim olma heyecan ve çabası aksülameli doğurabilir. Zayıf da olsa bir ihtimal. ABD içinde, Evangelist-Siyonistlere karşı bir cereyan başlayabilir. "Zayıf da olsa" demem şundan: Ortaya çıkanlar, bir iki laf edenler anında bastırılıyor, eziliyor. Siyonistlerin, ABD'deki etkisini araştıran iki öğretim üyesinin başına gelmeyen kalmamıştı.

Mike Pence, Ankara Mutabakatı'ndan sonra "Bir hafta önce Türk güçleri Suriye'ye girdi. Bugün gururla belirtmeliyim ki, Başkan Trump'ın güçlü liderliği sayesinde, Erdoğan ile olan ve Türkiye ile olan güçlü ilişkileri sayesinde Türkiye ve ABD Suriye'de ateşkes için anlaşmıştır. Türkiye Barış Pınarı Harekatı'na ara verecektir." dedikten sonra dikkat çeken şu açıklamayı yaptı:

"Türkiye, Kobani'ye yönelik herhangi bir operasyonda bulunmamayı kabul etmiştir. Güvenli bölge sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi için adımlar atılması konusunda anlaşılmıştır. Ateşkes anlaşmasına ek olarak IŞİD'in Suriye'nin kuzeyinde tamamen yok edilmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. Güvenli bölgeye insanların yeniden yerleştirilmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. Dinî ve etnik azınlıkların görüşülmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır."

Pence'in "Kobani" dediği, haritadaki adıyla Abnularab (Arap Pınarı). (Ayn el-Arab veya Aynu'l-Arab yazılır; Aynularab okunur.  Spikerlere hatırlatırım.

Aynularab, "Kobani" adıyla PKK için bir sembol. A. Öcalan'ın çıkış noktası. Yazmıştık... Türkiye'den kaçışında, ilk oraya geçmişti.

ABD, PKK'nın sembol şehrine Türkiye'nin girmesine karşı çıkarken, Rus ve Şam rejiminin askerlerinin kılığına giren PKK'lılara bir şey demiyor. ABD, Rusya'yla zımnî bir antlaşma içindeler.

"IŞİD", "dinî ve etnik" azınlıklar meselesi ayrı bir tuzak.

13 maddelik mutabakatta ABD ile "koordisyon"dan bahsediliyor. Bu, uzun vadede, ipe un sermektir.

Gerisini okumaya gerek yok!

 

Yazarın Diğer Yazıları