ABD'nin yaptırım tehdidine rağmen Rusya'dan nükleer denizaltı alacak

ABD'nin yaptırım tehdidine rağmen Rusya'dan nükleer denizaltı alacak
Rusya'dan Akula sınıfı nükleer denizaltı almak için anlaşma imzalayan Hindistan, Türkiye'nin de karşılaştığı ABD yaptırımlarıyla yüz yüze.

YENİÇAĞ / İSTANBUL

Hindistan hükümeti, Rusya’dan Akula sınıfı nükleer denizaltı tedarik edilmesi için 3 milyar dolar değerindeki anlaşmayı imzaladı.

Pakistan ile savaşın eşiğine gelen ve Çin ile sınır problemleri yaşayan Hindistan, ordusunun savaş kapasitesini artırmak için peş peşe milyar dolarlık anlaşmalara imza atıyor. Söz konusu anlaşmaların ABD ve diğer Batı müttefiki ülkelerle olmaması, Hindistan’ı ABD’nin yaptırımları ile karşı karşıya getiriyor.

Geçtiğimiz yıllarda Rusya’dan 5,9 milyar dolar değerinde S-400 hava savunma sistemi için anlaşma imzalayan Hindistan, ABD tarafından sık sık uyarılıyordu.

Hâlihazırda Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın alması halinde ciddi ekonomik ve askeri yaptırımlarla karşılaşacağı uyarısında bulunan ABD’li yetkililer, Asya’daki büyük müttefiklerinden Hindistan’ın attığı son adımı da aynı şekilde değerlendireceğine dair yorumlar yapılıyor.

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunu işgal etmesi ve Suriye’de askeri operasyonlar düzenlemesi sonrasında ABD ve Rusya arasında iyice artan gerilim, üçüncü tarafların ciddi sorunlarla karşılaşmasına neden oluyor.

Türkiye’nin 24 Kasım 2015’te Rusya’ya ait Su-24 tipi savaş uçağını Hatay üzerinde vurmasından sonra ortaya çıkan Hava Savunma Sistemi ihtiyacı, Batılı müttefiklerinin gerekli desteği ve kolaylığı göstermemesi nedeniyle sürüncemede kalmış daha sonraki süreçte Rusya ile ilişkilerini düzelten Türkiye’nin S-400 almak istemesiyle sonuçlanmıştı.

Patriot satışı konusunda Türkiye’nin isterlerini karşılamayan ABD, S-400’lerin satın alınacağının duyurulmasından sonra Türkiye’yi resmi görüşmelerde ve son olarak da basın yoluyla yaptırım uygulanacağı yönünde uyardı.

ABD’nin uzun dönemli müttefikleri Hindistan ve Türkiye’nin Rusya’dan savunma ürünleri satın alması, bazı uzmanlar tarafından Rusya ve Çin gibi ülkelerin ürün satışında üçüncü taraflara tedarik, kullanımda daha az kısıtlama gibi kolaylıklar sunmasını nedeniyle tercih edildiğini kaydediyorlar.