TBMM Başkanı Köksal Toptan, geçen hafta yaptığı Kıbrıs gezisinde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a hormonsuz domates göndermeye söz verdi.
KKTC topraklarında artık hormonsuz domates üretilmiyordu. Zaten Talat da bundan şikayet ediyordu. Talat, Toptan’a yemek sırasında “Türkiye’de en son yediğim domateslerin tadı hala damağımda” demişti. Bu konuşma üzerine Toptan, Talat’a “En kısa zamanda size hormonsuz Anavatan domatesleri göndereceğim” sözü vermişti.
Toptan, Ankara’ya döner dönmez çevresindekileri seferber etti ve ANKA’nın haberine göre “uzun aramalardan sonra” bir kasa domates bulabildi.
Tam bu sırada da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs’a gidiyordu. Toptan, domates konusunu Gül’e anlatarak Talat için bir emaneti olduğunu söyledi ve hazırlanan domatesleri götürmesini rica etti. Böylece bir kasa hormonsuz domates de Gül’le birlikte KKTC’ye gitti.

* * *

Sonuçta Cumhurbaşkanları da Meclis Başkanları da domatesin iyisinden anlıyor ve herkes gibi hormonsuz domates yemek istiyor. Toptan bu masum ricanın gereğini yerine getiriyor ve Gül de emaneti sahibine ulaştırıyor. Buraya kadar gayet güzel.
Gelelim hormonsuz domates meselesine!
Talat, KKTC’de Cumhurbaşkanıdır ama ülkesinde üretilen domatesi yiyememektedir. Fakat bu domatesi KKTC halkının yemesine seyirci kalmaktadır. Kendi sofrasında bir kasa hormonsuz domates bulunsa veya Köksal Toptan her hafta bir kasa hormonsuz domates gönderse, yüreği rahat edecek mi?
Bu, işin yavruvatan kısmı!
Anavatan’da TBMM Başkanı, koca Ankara’da bir hafta aratıp bir kasa hormonsuz domates bulabiliyor!
Demek ki, Ankara’da da hormonsuz domatesi, birkaç aile yiyor. Gerisine hormonlu domatesi dayatıyorlar! İster ye, ister yeme! Özetle, Türkiye Talat’ın hormonlu dediği domatesi yiyor!
Organik tarım şartlarında üretilen domates bulana afiyet olsun!

* * *


Aslında mesele sadece hormon değil, tohumdur! 
Tarım Bakanlığı bir süredir uyguladığı tohum politikası ile, birçok üründe tohum pazarını İsrail’e teslim etmiştir.
İsrail, Türkiye topraklarında kurduğu çiftliklerde bile tohum üretiyor ve çok yüksek fiyatlarla Türk çiftçisine satıyor. Ürettiği tohum da tohum olsa! Genetik yapısı ile oynanmış ve kısırlaştırılmış tohum bunlar! O tohumdan ürettiğiniz domatesten artık tohum alamıyorsunuz. Her sene İsrail’den  satın almaya mecbursunuz!
Ve bu genetik yapısı ile oynanmış tohumlardan üretilen domatesin tadı garip olduğu gibi artık domatese de benzemiyor! Soysuz domatesin, insan organizmasına ne gibi zararlar verdiğini ise bilmiyoruz. Sakın AKP’ye çıkan oy oranı ile bu genetik yapısı ile oynanmış domates arasında bir ilişki olmasın! (Burası şakadır)

* * *

Her neyse, Mehmet Ali Talat, artık Cumhurbaşkanı olduğu KKTC topraklarında İsrail tohumlu domates ürettirmesin! Köksal Toptan, TBMM Başkanı olarak meseleyi Talat’ın domateslerini ararken yaşayarak öğrenmiştir.
Abdullah Gül de Cumhurbaşkanı olarak Talat’ın hormonsuz domateslerini taşırken konuya vakıf olmuştur. 
Arasıra çiftçinin anasının hatırını soran Tayyip Erdoğan da bir Başbakan olarak herhalde hormon ve tohum meselesini biliyordur.
Artık, şu genetik yapısı ile oynanmış domates meselesine ve aşırı gübre kullanımına el koyarlar değil mi?
Domateste İsrail tohumu kullanacağız diye Amerika’ya söz vermediler ya!