Adamlar seni; yapmadığın, işlemediğin, üstüne üstlük bir de zulme uğradığın olaylardan dolayı "soykırımcı" olarak ilan ediyor ve senin ülkende yaprak kımıldamıyor. Diyeceksiniz ki birkaç siyasetçi tepki verdi ya. Derim ki: Hani tüm kurum ve kuruluşlarıyla devlet, o devletin en yetkilileri?
Derin bir sessizlik var.
E, haliyle sen böyle tepkisizsen başkaları da gelir seni suçlar.
Gider Ege''deki adalarına el koyar.
Parlamentolarında "soykırım" kararı çıkarır.
Merak ediyorum, bu ülkede tarih hocası, tarih bölümleri tarih araştırma merkezleri yok mu?
Üniversiteler yok mu?
Amiral bildirisine iktidar "darbe" deyip evhama kapıldığı için hep bir ağızdan kınama mesajları yayınlayan ötücü kuşların boğazına darı mı kaçtı?
Barolar..
Meslek odaları.
Sendikalar.
Hepsi suskun.
"ABD karşıtıyız" diyenler bile suskun.
Sanki hepsi, "ABD soykırım desin" diye bekliyormuş gibi. Sanki herkesin ABD''den bir çıkarı varmış da susuyormuş gibi.
Öyle bile olsa mesele senin geçmişin. Haydi ucundan ve kenarından bakıldığında gerçekten ortada "soykırıma benzer" olaylar olsa, diyeceğiz ki, "ne yapalım, herkes tarihsel yalana" katılmak istemiyor, dolayısı ile de susuyor.
Ama öyle değil.
Soykırım, Hitler''in yaptığı gibi olur. Taammüden, planlayıp tasarlayarak.
Bilinçli.
Lakin bunun adı göç.
Bir uygulama yönergesi var. Hukuksal bir dayanağı var. İnsanlar bu yasal düzenlemeye göre yollara düşüyor. Başarıyla hedefe ulaşan binlerce kişi var. Soykırım göçle mi olur?
Sırplar Bosna''da göçle mi soykırım yaptı?
Hitler Almanya''da göç tekniği mi uyguladı.
Hayır!
Biri kurşuna dizdi, öbürü, fırınlarda yaktı.
Biri yakıp gömdü, öbürü canlı gömdü.
Birinden canlı çıkan olmadı, öbüründen de kaçabilen olmadı.
Kaldı ki, Amerika dahil, dünyanın bütün ülkelerinde arşiv, belgelerle neyin ne olduğunu anlatıyor. Buna rağmen Türkiye bu millî davasını ve suçlamaları ortadan kaldıracak nitelikli bir politika üretemedi. Her yıl, 24 Nisan gelmezden önce bir Amerikan teranesi tutturduk gidiyoruz.
TV''ler tartışıyor.
"Biden soykırım diyecek mi demeyecek mi"
Şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız?
Aklı başında olması gereken adamları toplamışlar Biden''in niyetini oku diyorlar.
Ciddiyetsizlik işte bu.
Falcılık programlarıyla millî meseleleri savunamazsınız. Her yere ve her abuk subuk işlere para harcayan şimdiki iktidar ve öncekiler, böylesine ciddi bir mesele için bilim adamlarının öncülüğünde kurumsal bir yapı kurmalıydı.
Mesela Türkiye''de Ermenolog var mı?
Amerika, İngiltere, Fransa ve Rusya arşivlerinde konuyu çalışan kaç bilim insanı var?
Kimse kusura bakmasın, Türkiye''de devlet (iktidarlar), görevini tam anlamıyla yapamamıştır.
Bu konuda hukuk çalışan kaç bilim insanımız var?
Ermeni diasporasına gidip oralarda göç hatıralarını derleyen kaç araştırmacı var? Elbette, bunlardan bazıları yanlış bilgi verebilir. Hele Türk isen daha da öfkeli olabilir? Lakin, illa ki hatıraların pek çoğundan meselenin özünü anlatacak bilgiler çıkacaktır.
Arşivler, varsa fotoğraflar, varsa eşyalar, hatta kimi anılar pek çok şeyi anlatacaktır. Yıllardır "Türkler bize soykırım yaptı" diyenlere, "eğer öyle ise siz şimdi nasıl hayatta kaldınız" diye sormamız gerekmez mi?
Sözün özü, ABD''nin suçlayıcı ifadesi karşısında etkili bir toplumsal tepki göremedik. Nitelikli bir tarih bilinci olmadığı ortada. Halbuki Türkiye''nin yeryüzüne dağılmış ve fakat ilgisiz kaldığı milyonlarca Türk var. Avrupa''dan ABD''ye hatta Afrika''ya kadar bu böyle. Devleti yönetenlerin büyük hedefleri olmadığı için bu insanlardan çoğu konuya yabancı. Pek çoğu internetten doğru yanlış bilgi ile bakıyor. Halbuki her biri birer millî dava savunucusu olabilir.
İşte bu sebeple Türkiye her zaman haklı iken haksız olmaya mahkûm.