Fenerbahçe’nin nereye koştuğu ortada.
Ali Koç başkanlığında bir türlü şampiyonluk gelmiyor.
Bizim konumuz elbette ki bunlar değil.
Her zamanki gibi, arka planda yaşananlar.
Yazı konusu yapmıştım. Kulübün yüksek giderleri ortada. Koç’tan başkası yükün altından kalkamaz.
Koç, uyanık başkan...
Ağır mali yükü tek başına omuzlamaktan geri durdu.
Yerden göğe kadar haklı.
Paylaşım yaptı. Yükünü hafifletti.
Acun Ilıcalı’yı yönetime aldı.
Hem maddi hem de manevi etkisi oldu.
Hikayesi eski…
Ilıcalı, Mesut Özil’in transferinde belirleyici olmuştu.
O dönemden alınan söz.
Verilen yetki.
Geri dönüşteki etki(!)
Neyse efendim neyse gelelim günümüze.
Fenerbahçe Kadıköy’de Kayserispor’u yenemedi.
Taraftar istifaya davet etti.
Ilıcalı, BaŞkan Koç’un yanında.. “Her şeyimizi verdik. Olmadı. Kendi adıma sorumluluk alıyorum. Artık şampiyonluk da zor. Gerekeni yapmanın zamanı..” demez mi!..
Haydaaa, Atilla Mayda!..
Koç’ta nabız tavan. Bir de üstüne bu gelince şaşkın.
Bir o kadar da gergin ve sinirli.
Koç, “Acun, sorumsuzluk örneği ortaya koyanlar gerekeni yapsın. Sen, ben değil. Aklından dahi geçirme. Böyle ayrılık olmaz. Yarını bekleyelim” diyerek kapalı sunulan istifayı ört bas etti.
Gerçi istifa tek taraflı müessese. Yine de, başkanın son sözü önemli.
Koç, bununla da yetinmedi. ‘Cannn!’ diye bağırdı.
Can Gebetaş.
Koç’un eski yönetiminden. “Can, Acun’un yanından bir dakika ayrılma. İstifa kelimesini ağzına dahi almasın” diyerek başına adam dikti.
Fenerbahçe’de Ali Koç, Mourinho ve Acun Ilıcalı üçgeni var. Üçlü sac ayağı. Biri gitse gerisi topal kalır!
Böylece istifa konusu açılır açılmaz kapandı. Yeni sezonda Portekizli hocanın takımın başında olacağı açıklandı.
Bir anlamda giden şampiyonluğun faturası futbolculara kesildi.
Anlaşılan yeni sezon öncesi büyük ve köklü operasyon var.
