"Adalet Göğün Direğidir; O Yıkılırsa Gökyüzü Yerinde Duramaz"

Birileri öve öve yere göğe sığdıramazken bu satırların yazarı ile bir avuç idealist gazeteci "FETÖ" diyordu "Kayıp Kardinal"e. Devletin kılcal damarlarına sızma çalışmasının finalinde "Darbeye hazırlandıkları"nı yazıp, söylediğimizde başımıza gelmeyen kalmadı. Halen devam ediyor. 20'den fazla dava ile boğuşuyoruz. Tazminatlar, icralar peşimizi bırakmıyor. Bu arada FETÖ ile ilgili hemen her gün yeni operasyonlar yapılıyor.

Enver Paşa'nın ünlü sözü "Hainler korkak olur" tespiti her gün kanıtlanıyor. İtirafçılar, mahrem imamlar, vefa hücreleri, vs... Daha dün 2 emekli Tuğgeneral gözaltına alındı.

Öte yandan silah sanayinde casusluk, rüşvet operasyonlarında muvazzaf ve emekli subaylar tutuklanıyor. Ne hikmetse 15 Temmuz'dan sonra terfi eden bazı generaller istifaya, emekliye zorlanıyor. Aralarında İstihbarat Daire Başkanlığı gibi stratejik görevlere getirilenler var. İş yoğunluğu yüzünden 240 binden fazla kişi için henüz soruşturma başlatılmadığı gerçeği örgütün derin boyutunu da gösteriyor.

Lafa gelince "FETÖ ile mücadele kararlılıkla devam ediyor" açıklamasını okudukça isyan ediyorum. Vesayet altındaki adalet, talimat ile usul ve esası hiçe sayarak bol kepçe müebbet cezası yağdırılıyor. Savunmanın hukuku çiğneniyor. Kendi ihmallerini gözlemek, paçayı kurtarmak için verilen yalan beyanlar yüzünden bir çok masum hapis yatıyor. Bugün Kuleli mezunu eski Kurmay Albay E.Ş'nin mektubunu ele alacağım. Hakkari'de Kurmay Başkanı iken tutuklanıp müebbet cezası verilen E.Ş'nin dosyası şimdi Yargıtay 16.Dairede. Kutadgu Bilig'in "Adalet göğün direğidir; o yıkılırsa gökyüzü yerinde duramaz" başlığı ile Yargıtay'a verdiği savunma metnini, el yazılı mektubu ile Gaziantep H Tipi Cezaevinden posta ile Kulelili ağabeyi olan bana yollamış. "Bu doküman, evrensel ve milli hukukun temel prensiplerinden ve haklarından yararlanamayan, adil yargılama hakkından mahkum kalan, lehine deliller görmezden gelinerek müebbet hapse mahkum edilen, 4,5 yıldır haksız yere hapis yatan ve çığlıklarını duyurmakta zorlanan bir tutuklunun, bir insan olarak aynı gökkubbe altındaki size ulaşma çabasıdır." Lütfen bu dosyayı dikkatle inceleyip,b ir ses veriniz" diyor.

28 Aralık da yazılan mektup ve dosyayı titizlikle inceledim. Üstelik evrakta sahtecilik de kanıtlanmış. Teamüllere aykırı olarak "Kurmay Başkanı emri ile" yazılması helikoptere yakıt ikmali yapan 3 uzman çavuşun kendilerini kurtarmak için yaptıkları anlaşılıyor. Kaldı ki o helikopter ile ilgili "İsmail Temel'e suikast girişimi davası" beraat ile sonuçlanmıştır. Hakkari Dağ Komando Tugayı Davası ile ilgili bu davada mahkeme Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'den bilirkişi raporu istemiş. Pekin'in raporu da ortada. Tugayın darbe girişimine katılmadığı mahkeme kayıtlarına girmiş. Ama helikoptere yakıt ikmali vermekten Albay E.Ş'ye müebbet hapis veriliyor. Halbuki iç güvenlik belgesinde yakıt ikmali, bölgedeki hassasiyet gereği hiç kimsenin emir vermesini gerektirmeden rutin işleyen bir sistem dahilinde yapılmaktadır.

15 Temmuz hain darbe girişimi davalarının hemen hepsinde "Çelişkili ifadeler" yüzünden çok sayıda askerin başı yandı. Söz konusu Albay için yapılan soruşturmada, "Fetömetre kriterleri" dahil tüm uygulamalarda FETÖ ile ilgili iz bulunamamasına rağmen hukuksuzca verilen cezanın Yargıtay 16. Daire tarafından bozulacağına inanıyorum. Yargıtay'ın bu konudaki ağır iş yoğunluğunun bilincindeyiz. Toplumun yargıya olan güvenine ne yazık ki yüzde 20'lere kadar gerilemiş durumda. Geç gelen adalet adalet değildir. Aynı davada bir çok tahliye ve beraat kararı var. Evli ve 3 çocuk babası bu albayın çiğnenen hukukunun yeniden tesis edilmesi umudumuz var. Bu arada ismin tamamını yazmak yerine sadece baş harflerini tercih ediş sebebim aile hassasiyetim yüzündendir.

Benzeri haksızlıklarla ilgili çok sayıda mektup ve dosya var. Sırası geldikçe haksızlıkların sesi olmaya devam edeceğiz...