Adaletin böylesi!..

“Gecikmiş adalet, adalet değildir” denilse de, Bülent Yıldırım, sezonun ilk yarısında yaptığı hatayı telafi etmek için, bu sözün doğru olmadığını da ispata kalkmıştır.

Hem de, içinde bulunduğu krizden çıkmak isteğini sahaya yansıtan futbolcuların gayretini hiçe sayıp, 2 gün önce Gökdeniz’i satarak Beşiktaş karşısına Yattara dışında yıldızsız çıkmayı göze almış Trabzonspor yöneticilerinin hassas durumunu göz ardı ederek.

İlk yarıda Trabzon’da oynanan maçta Rüştü’yü federasyon raporu ile “haksız yere attığı” tescil edilen Bülent Yıldırım, ikinci maçta daha önce atılması gereken İbrahim Toraman’ı iki sarı karttan sonra devre dışı bıraktığında,sanki suçluluk hissi daha da arttı.

Bu psikolojiyi yaşarken de, kendisine faul yapılan pozisyonda, kendine göre geliştirdiği adalet yöntemini devreye sokmak için Barış Memiş’i oyun dışı etti.

Bu karar, Trabzonspor’u da oyunun gidişatına bakacak olursak, en azından bir beraberlikten yoksun bıraktı.

Bülent Yıldırım, adaleti güçlü kılma adına kartını silah gibi kullanarak, daha büyük bir adaletsiz yarattı. Hatta futbol cinayeti işledi.

Oysa, hakem için, yönettiği bir maçın öncesindeki ile hiç irtibatı olmaması gerekir. Yani, duygusallığa hiç ama hiç yer olmayan bir işi yaptığını bilmesi lazımdır.

Ancak, “Burası Türkiye” diyerek, gerçeklerle doğruların hemen hemen her alanda olduğu gibi futbolda da birbirine yakın olmadıklarını biliyoruz.

Buna sebep de aklın hakim olması gereken bir işe, duygusallığı karıştırmaktır.
Bunun içindir ki, adaletin aklın yardımı olmadan yerine getirilebilmesi imkansızdır.
Bülent Yıldırım’ın, adalet adına çaldığı adaletsiz düdük ve çıkardığı kartlar, her iki durumda da
Trabzonspor’un alehine sonuç vermiştir.

Trabzonspor son yıllarda böylesi sonuçlarla hiç de az karşılaşmamaktadır.

Nedeni de, hakkı teslim etmesi gerekirken, gücü temsil eder hale getirilenlerin adaletten nasibini alamamasıdır.

Çünkü, Trabzonspor çeyrek asır önceki gücünde hiç değil, 4-5 yıl öncekinden de çok eksiktedir.
Bu durumda, hakkın haklının değil, güçlünün olduğu Türkiye’de, Bülent Yıldırım gibi hakemlerle de uygulama alanı bulmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları