"Affedin bizi çocuklar"

"Dönme, dur az biraz

Dur dünya

Yüzleşme vaktidir ayıbımızla

Nasıl yaşanır ki bu utançla nasıl?

Hesap verme vaktidir vicdanımıza

 

Bir yangının orta yerinde

Bir namlunun ucunda sönen hayatlar

Tertemiz hayalleri

Ve ümitleri çalınan çocuklar…"

Bu sözler Tarkan'ın yeni albümündeki bir şarkısından… Albüm iyidir kötüdür işin o kısmıyla ilgilenmeyeceğim, yalnızca bu şarkının dikkatleri çektiği bir konuya değineceğim. Müzikal anlamda şarkıyı beğenmeyen çok ama özellikle gençler tarafından takip edilen popüler bir şarkıcının insanlık dramına parmak basan şarkılar yapmasını ve toplumsal dikkati bu yöne çekme çalışmasını takdir edilesi buluyorum. Başlığımı da bu şarkının isminden alarak aynı konuya değinmek istiyorum.

Bir yerlerde bombalar patlarken, biz patlayan bomba kimyasal mı değil mi diye tartışırken unutulan bir gerçek: Savaş mağduru çocuklar.

Ne yazık ki günümüzde savaşlar yalnız askerler arasında değil, tüm ülkece yaşanır oldu. Bombalara, kurşunlara maruz kalan sivil halk çareyi ülkesini terk ederek arıyor ancak kaçış süreci oldukça sıkıntılı. Açlık, hastalık, şiddet gibi birçok tehlike arz ediyor. Ve bu da birçoklarınca kaçış sürecinin tamamlanamamasına, "ümitlerinin çalınmasına" neden oluyor.

Savaş ortasında çocuk olmak, her an ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olmak ve cansız beden görmeye alışmaktır. Bu haliyle de savaşın etkilerinin fizyolojik olduğu kadar psikolojik boyutu var. Çocuklar, bir çocuğun yüklenebileceğinden çok daha büyük acılar altında yetiştiğinden olması gerekenden çok daha erken büyüyor. Veya hiç büyüyemiyorlar…

Böylesine kayıplar, böylesine insanlık ayıpları yaşanırken savaşın kazananı olamaz.

UNİCEF, Ocak 2017'de, 7 yıldır iç savaşın devam ettiği Suriye'den Türkiye'ye çocuk göçüne dair rapor hazırladı. "Türkiye'de 'kayıp bir kuşak' oluşmasını önlemek" başlığıyla hazırlanan raporda 2.8 milyondan fazla Suriyeli' nin Türkiye'de geçici koruma altında olduğu ve bu rakamlarla Türkiye'nin dünyada en çok Suriyeli mülteci barındıran ülke olduğu belirtildi. "Kayıtlara geçen" bu 2.8 milyon mültecinin ise 1.28 milyonu çocuk! "Kayıtlara geçen" diyorum çünkü bu sayıların gerçekte çok daha fazla olduğu hepimizce aşikar.

Bununla birlikte, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre 2016 yılının başından beri Ege Denizi üzerinden savaştan kaçmaya çalışan 870 bin kişinin yaklaşık 174 bini çocuk ve bu çocukların yüzde 30'u Ege sularında can verdi.

***

Azeri ressam ve karikatürist Gündüz Agayev' in adalet sembolü Themis üzerinden ülkelerdeki adaletsizliği hicveden çalışmalarından daha önce bahsetmiştim. Çalışmalarıyla toplumsal duyarlılık oluşturan bu sanatçı bir başka çalışmasında çocukları konu ediyor. Ancak sanatçı bu kez olanı yüzümüze çarpmakla yetinmeyip olması gerekeni resmederek vicdanımızı sızlatıyor. Çocuklara yönelik bu çalışmasında özellikle iki fotoğraf ve iki resim, konu savaş mağduru çocuklar olunca hayli dikkat çekiyor:

Yıl 1972… Dünyanın dikkatini Vietnam Savaşına çeken ünlü fotoğraftaki kız: Napalm kızı Kim Phuc. Adı Vietnamca "Altın Mutluluk" anlamına gelen bu kız, fotoğrafta 9 yaşında. Yaşıtı 4 çocukla beraber ağlayarak bombadan kaçıyor.  Üzerinde kıyafet yok. Çünkü atılan bomba nedeniyle yanan giysilerini çıkartmak zorunda kalmış. Arkalarında da silahlı ABD askerleri… Agayev'in çiziminde ise Kim Phuc, 9 yaşındaki bir çocuk nasıl yaşamalıysa o şekilde yaşıyor: Elinde bir balon, arkadaşlarının ellerinde uçurtmalar… Tarlaların arasında koşturuyorlar. ABD askerleri ise aslında tarlalardaki korkuluklar… Çocukların yüzü gülüyor…

Gelelim diğer fotoğrafa:

Yıl 2015… Tüm dünyanın vicdanını sızlatan 3 yaşındaki Suriyeli çocuk: Aylan Kurdi. Ailesi ile birlikte ülkesindeki savaştan kaçıyor. Türkiye'nin Bodrum ilçesinden Yunanistan'ın Kos adasına şişme botla geçmeye çalışırken, botun batması sonucu, cansız minik bedeni sahile vurmuş. Agayev ise çiziminde yine olması gerekeni yüzümüze çarpıyor… Aylan, deniz kenarında kumla oynuyor, kumdan kaleler yapıyor... Ve mutlu!

Akla Nazım'ın dizeleri geliyor ve "Güzel günler göreceğiz çocuklar/ Güneşli günler göreceğiz." demek istiyor insan. Gündüz Agayev'in çalışmalarıyla biraz hayal kurarken, çocuklara onun çizimlerindeki gibi bir dünyayı nasıl bırakabiliriz düşünelim ve savaşın etkilerinden çocukları koruyabilmek için harekete geçelim.

Yazarın Diğer Yazıları