Türkiye Büyük Millet Meclisi çok sönük bir tören ile yeni yasama dönemine başladı. Sönük çünkü genel kurulda Cmhurbaşkanı açış konuşmasını yaptı ama siyasi partilerin genel başkanlarına konuşma hakkı verilmedi.

Sönük geçti çünkü hasta olan İYİ Parti ve MHP genel başkanları Meral Akşener ve Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı, milletvekillerin de çoğu ilgi göstermedi.

Gelelim ilginç kulis bilgilerine.

Pelikan grubunun Berat Albayrak desteği ile hedef aldığı Süleyman Soylu'nun Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün önünde birbirleri ile neşeli diyalogları dikkat çekti.

***************

***************

Bakanlardan söz etmişken "tek adam" rejimi ile ortaya çıkan "memur bakanlar" gerçeğini de ortaya koyayım.

Bakanlar milletvekili olmadıkları ve sarayın memurları oldukları için artık Meclis Genel Kurulu'na giremiyorlar ki işte bu nedenle "misafir" locasından genel kurul çalışmalarını izleyebiliyorlar.

Konu konuyu açar denir ya yeni anayasanın ortaya çıkardığı milletten de milletvekillerinden de kopuk bakanların özellikle iktidarı oluşturan AKP ve MHP'li milletvekilleri arasındaki kopukluğu gidermek için yeni bir formül bulundu:

Nöbetçi Bakanlık…

Tıpkı nöbetçi eczane gibi, PTT bürosu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir oda "Nöbetçi Bakan" için tahsis edilecek.

CHP Meclis Grup Başkanvekili Engin Altay'a nöbetçi bakan ne işe yarayacak diye sordum.

Altay, "Nöbetçi bakan genel kurul salonunda yer alamaz milletvekili olmadığı için. İktidar ortakları AKP ve MHP'nin milletvekillerinin ihale takip işlerini, işe alınacak milletvekili yakınları ile tayin, terfi gibi taleplerini alacak nöbetçi bakan" dedi.

Ben bu önemli hizmeti bir adım daha ileriye götürerek önereyim:

Meclis'e Nöbetçi Cumhurbaşkanı Yardımcısı atansın.

Adayım Sayın Binali Yıldırım'dır.

Meclis Başkanlığı'ndan vazgeçip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olup kaybeden Sayın Yıldırım ile meclisin açılış resepsiyonunda karşılaştım. Binali Bey Yeniçağ Ankara Temsilciliği görevimi sağ olsun kutladı.

*******************

*******************

Resepsiyonda karşılaştığım Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la merhabalaştıktan sonra Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi olduğumu söyledim. Erdoğan, "Hayırlı olsun Orhan Bey" dedi ki izdihamdan fazla konuşma imkânım olmadı.

Erdoğan resepsiyondan ayrılırken bu kez deneyimi gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu Erdoğan'a, "Sayın Cumhurbaşkanı 2001 yılından beri sizi izliyorum. Sizden önceki üç cumhurbaşkanını da akredite olarak izliyordum. Ancak sizin toplantılarınızı izleyemiyorum. Beni tanıyorsunuz değil mi?" dedi.

"Elbette tanıyorum" diyen Erdoğan Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'u çağırarak sorunun çözümü için gerekenin yapılması talimatını verdi.

Bu arada Yeniçağ da dâhil olmak üzere çok sayıda gazete ve televizyon temsilcisinin de bu sorunun çözümünü beklediğini vurgulayayım.

Tekirdağ köftesini beğenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tabağındakileri eliyle ağzını kapatarak yerken sık sık yanındakilere de ikram etti.

Ve şimdi size bir fotoğraf sunacağım.

********************

*******************

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e bakışına bakar mısınız?

Damat Bakan Berat Albayrak'ın abisinin yönettiği medya ile Pelikan'cılar tarafından hedef gösterilen Bakan Gül'ün, "Aynı maklubeye kaşık sallayanlar" diye FETÖ'cüleri suçlamasını anımsatayım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakan Gül'e bu sert bakışı aralarındaki soğukluğu açıkça gösterdiğine dikkat çekeyim.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a merhaba dedim, "Yeni görevin hayırlı olsun ama bize hep çakıyorsun" dedi.

Eski dostum bakan Akar'a Suriye'ye girip terör örgütünü yok etmenizi istiyorum diye yanıt verdim.

Akar gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Suhuletle çözüm arıyoruz. Her stresin unutulmasın ki patlaması olur. Amerika ile sahada çatışma da dâhil her seçeneği değerlendiriyoruz" diye kararlı konuştu.

Resepsiyonda konuştuğum birçok milletvekili şu görüşte birleşti:

"Türk askeri Fırat'ın doğusuna terör örgütlerini yok etmeye değil TOKİ'nin yapacağı konutlara yerleşecek Suriyelileri korumaya girecek…"

Değerli okurlarım,

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici ile uzun yıllara dayalı dostluğum vardır. Resepsiyonda karşılaşınca temsilcilik görevimi kutlayan Destici ilk fırsatta ziyaretime de geleceğini vurguladı. Şeref duyacağımı söyledim.

Merhum dostum, BBP kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu anarak anılarımızı konuştuk.

AK Parti Meclis Grup Başkanı Prof. Dr. Naci Bostancı ile konuşan ve yıllardır ekonomi bülteni yayınlayan Tahsin Tokaç üstadımı görünce yanlarına gittim. Tahsin abi "e haciz" uygulaması ile ilgili şikâyetleri Sayın Bostancı'ya anlatıyordu.

Ben de onlara dün çıkan yazımdan söz ederek, 3,9 milyon kişiye ulaşmış e haciz uygulaması dedim.

Prof. Bostancı konuyu araştıracağını vurguladı.

Meclis resepsiyonu ile devam edeyim.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın tebriğini kabul ettikten sonra AKP'nin "cumhurbaşkanı seçiminde barajı % 40+1'e düşürme" önerisini sordum.

Uysal, "AKP'yi kurtaracak hiçbir demokratik formül yoktur" dedi…

*******************

********************

Ankara Sanayi Odası Başkanı yılların sanayicisi Nurettin Özdebir'i görünce medya faresi yazarı Müşerref Seçkin ve FOX TV Ankara Temsilcisi Tülay Ünal Öçten ile sorduk:

"Sanayicilerin durumu nasıl?"

Özdebir yanıt verdi:

"Hep beraber dibe vurduk ve gelir dağılımında eşitliği sağladık."