İSTİHBARATTA tek yetkiyi İçişleri Bakanı’na bırakan tasarıya CHP’nin tepkisi sert oldu. Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “O halde neden terörle mücadelede koordinasyon, İçişleri Bakanlığına kaydırıldı? İhtiyaç varsa neden Başbakanlık’taki yapı güçlendirilmedi?” diye sordu.

‘Süper’ kadrolar
OKAY, tasarının gerçek amacının ‘her ilde İçişleri Bakanlığı’na bağlı olağanüstü yetkilerle donatılan kadrolar ihdas etmek ve sıkıyönetim komiserleri belirlemek’ olduğunu ifade etti.

O koltukta oturamaz!
İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay’ın, “Her şey yasa metnine geçirilmiyor” sözüne dikkat çekerek, “Bu bir itiraftır. Hukuk devletlerinde, yasa metninde yer almayan konularda gizli amaçlarının olduğunu itiraf eden bir bakan o koltukta oturamaz” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, yeni müsteşarlıkla ilgili tasarıyı “AKP’nin, kendi derin devletini inşa çalışmasının yeni örneği” olarak niteledi.

AKP, kendi derin devletini inşa ediyor
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarıyı eleştiren CHP’li Okay yeni örgütlenmenin gerçek amacının kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını söyledi

Haber: Selda Öztürk KAY
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören tasarının, AKP’nin, kendi derin devletini inşa çalışmasının yeni bir örneği olduğunu söyledi. Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Okay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören yasa tasarısına ilişkin AKP hükümetine eleştirilerde bulundu. Tasarıyla, şirin, butik bir müsteşarlık kuruluyor, her şey güllük gülistanlık olacak havası yaratıldığını ifade eden Okay, yeni örgütlenmenin gerçek amacının, hukuksuzluğunun kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını dile getirdi.

2 yıl bile geçmedi
CHP’li Hakkı Suha Okay, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, 2. Başkanlık görevini yürütürken, “Terörizmle topyekün mücadele için yeni bir kuruluşa ihtiyaç var” sözleriyle, yeni bir yapılanma ihtiyacını ortaya koyduğunu, ardından Başbakanlığa bağlı Güvenlik İşleri Başkanlığını kaldırıp yerine Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünü kuran tasarının, 2006’da yasalaştığını hatırlattı.
Genel Müdürlüğün; iç ve dış güvenliğin yanı sıra, terörle mücadelede koordinasyonu sağlamak, inceleme, araştırma ve toplantılar yapmakla görevlendirildiğini ifade eden Okay, ancak aradan 2 yıl bile geçmeden Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarının TBMM’ye sevk edildiğine işaret etti.

Yazboz tahtası gibi
Okay, terörle mücadele gibi önemli bir konuda, bu kadar kısa bir sürede yeniden yapılanmaya gidilmesinin nedenlerinin kamuoyunca bilinmesi gerektiğini belirtti. “Terörle mücadele gibi ciddi ve tutarlı olunması gereken bir konuda, yazboz tahtası gibi hareket edilmesi kabul edilemez” diyen Okay, “Ne oldu bu iki yıl içinde? Başbakanlığa bağlı Genel Müdürlük hangi konularda zafiyet gösterdi? Bu aynı zamanda Başbakanın da başarısızlığı değil mi?” diye sordu.

İstismara açık
CHP Grup Başkanvekili Okay, tasarının, sınırsız sayıda sözleşmeli personel ve yabancı uzman istihdamına olanak tanıdığını, istihdamın, keyfiyete bırakıldığını ifade etti. Tasarıda, müsteşarlığın görev ve yetkilerinin sınırlarının belirlenmediğini, istismara açık olduğunu belirten Okay, müsteşarlığın görevleri arasında “inceleme ve denetleme yapma ya da yaptırmanın” yer aldığını söyledi. Okay, “Operasyonel görevi olmayan bir kurum, hangi kamu birimlerinde inceleme ve denetleme yapacak? Kamu birimlerinin dışında da böyle bir görevi var mı? Yetkilerinin sınırları nedir? Kendisinin yapmadığı inceleme ve denetlemeleri kimlere ya da hangi birimlere yaptıracak? Operasyonel bir görevi olmayan müsteşarlık için neden örtülük ödenek konulması düşünüldü” sorularını yöneltti.

Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Suha Okay, tasarıda, müsteşarlığın görev ve yetkilerinin sınırlarının belirlenmediğini, istismara açık olduğunu kaydetti.

Bakan Atalay itiraf etti
Okay: 70 milyonu dinlemek için oluşturulan İletişim Başkanlığı gibi, bu sefer tüm istihbaratı takip etmek, yönlendirmek amacıyla yeni bir yapı kurulmak istenmekte
CHP’li Okay, Genelkurmay ve MİT’in doğrudan Başbakanlığa bağlı olduğuna dikkati çekerek, “O halde neden terörle mücadelede koordinasyon, Başbakanlıktan, İçişleri Bakanlığına kaydırıldı? Eğer bir ihtiyaç varsa neden Başbakanlıktaki yapı güçlendirilmedi? Oluşum, hiyerarşik açıdan alt konumda ama verilen yetkiler bakımından terörle ilgili diğer birimlerin üstünde bir kuruluş olarak tasarlanmıştır. Bu yapılanma bize dinlemeyle ilgili kurulan yapıyı anımsatmaktadır” diye konuştu. Okay, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, “Bu kuruluş, et-kili olacak, etkili kılacağız. Bu konuda belki her şey yasa metnine geçirilmiyor. Biraz da ’çok bağlayıcı olmayalım, biraz esnek çalışalım’diye” açıklamasında bulunduğunu bildirerek, “Bu bir itiraftır. Hukuk devletlerinde, yasa metninde yer almayan, konularda gizli amaçlarının olduğunu itiraf eden bir bakan o koltukta oturamaz. Sayın Atalay derhal çıkıp yasa metninde geçirilmeyen, ancak kendilerinin tasarladığı kurguyu kamuoyuna açıklamalıdır” diye konuştu.

Faşizan motifler
CHP’li Okay, “70 milyonu dinlemek için oluşturulan İletişim Başkanlığı gibi, bu sefer tüm istihbaratı takip etmek, yönlendirmek amacıyla yeni bir yapı kurulmak istenmektedir. Bu faşizan motifler taşıyan anlayışın bir ürünüdür” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Suha Okay, yapılmak istenilenin; her ilde İçişleri Bakanlığına bağlı olağanüstü yetkilerle donatılan kadrolar ihdas etmek, sıkıyönetim komiserleri belirlemek olduğunu söyledi. Okay, inceleme ve denetleme adı altında yargıya müdahalenin önünün açılacağı, yeni bir savcılık kurumu gibi yapılaşma oluşturulacağı uyarısında bulundu.

Terörle Mücadele Müsteşarlığı’na Güler düşünülüyor
İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Valiler Kararnamesi, Başbakanlığa gönderildi. Kararnamenin, başta geçtiğimiz günlerde kurulan Terörle Mücadele Müsteşarlığı olmak üzere toplam 20 ismi kapsadığı kaydedildi. Terörle Mücadele Müsteşarlığı (TMM) için İstanbul Valisi Muammer Güler ile Hakkari Valisi Muammer Türker’in ismi üzerinde duruluyor. Ancak, İstanbul Valisi Güler’in isminin ağırlık kazandığı belirtiliyor. Bu isimlerden hangisinin teşkilatın ilk müsteşarı olarak göreve başlayacağına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın karar vereceği bildirilirken, kararnamede 6 vilayetin valisinin yer değiştirdiği, kalanların ise bir süredir valilik bekleyen merkez valilerinden oluştuğu kaydedildi. (ANKA)