Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

AKP ekonomisinin başarısızlığı ve 30 Ağustos

Ekonomilerin karşılaştığı işsizlik, enflasyon, cari açık gibi sorunlar çözümsüz değildir. Hangi problemin nasıl çözüleceği, bunun ne kadar zaman alacağı da bellidir. Önemli olan bu sıkıntıları çözmek için gerekli iradenin var olup olmamasıdır. İrade ise ekonomi politikasını yöneten ekibin yetenek ve bilgi seviyesine yakından bağlıdır. Ayrıca sorunları çözerken kalıcı ve köklü çözümlerin siyasi maliyetine katlanmak, yani siyasi partilerin kendi çıkarları ile ülke çıkarları arasında yapacakları tercih de önemlidir.

Konuyu somutlaştıracak olursak, örneğin cari açık sorununu çözmek için teknoloji içeren malların ihracatı artmalıdır. Bunun için başlangıç noktası eğitim sisteminizdir. Eğitim sistemine demokratik, bilimsel müfredat koymak kısa vadede zaman ve para maliyetine yol açacaktır. Ancak uzun vadede ise iyi eğitilmiş kalifiye personel ile büyük kazançlar getirecektir.

Kısa vadede siyasilere diğer bir maliyet unsuru ise bilgi ile gözünü açacak seçmenlerin popülist partilerden uzaklaşmasıdır. Bu nedenle sloganlar, anlık duygusal tepkiler, kutsal değerleri araç olarak kabul etmiş, algı yönetimine dayalı yönetimler bilimselliği öne çıkaran eğitim sistemini tercih etmezler.

Gelelim ülkemize, AKP ekonomi politikası yönetiminin neden başarısız olacağına. Sizlere sayfalar dolusu akademik gerekçeler sunmak yerine iki olayı işaret edeceğim:

Birincisi meşhur 'Müjde hadisesi' Biliyorsunuz Karadeniz'de bir kuyudan doğal gaz haberi geldi ve bu kuyunun cari açığımızı çözeceği beyan edildi. Bakın Türkiye bir yılda ortalama 45-50 milyar dolar açık veriyor. Enerji ithalatı ise 40 milyar dolar civarı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez "Bu gazın ekonomik değerinin 65 milyar dolar olacağını söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.

Diyelim ki sıfır maliyetle gazın tamamını çıkardık, ki imkansız, ve tamamını sattık…

Toplam kazanç: 65 milyar dolar

Türkiye'nin 1 yıllık enerji masrafı: 40 milyar dolar

Demek ki bu 'Müjde' 1,5 yılı kurtarıyor. Ya sonrası ne olacak?

İşaret edeceğim ikinci konu ise '30 Ağustos kutlamalarına' getirilen yasaklar ya da kısıtlamalar.

Çok net bir gerçek var: 30 Ağustos sonucunda Yunan Akdeniz'e dökülmüştür. Hem 30 Ağustos kutlamasını yasaklayıp, hem de Doğu Akdeniz'de Yunana kafa tutuyorum derseniz bu çelişki olur. Kafalar karışır. Cumhuriyetin kurucularına düşmanlık edenlerin medyada hakaret ve küfürlerine sessiz kalmak, içten içe sevinmek sadece toplumu bölmeye yarar. Eğer AKP ekonomi politikalarında başarı hedefliyorsa geniş halk kitlelerinin desteğini almalıdır.

'Cumhuriyet' ve 'Atatürk' değerleri Türkiye'nin gelecek yüzyıllarda da pusulası olacaktır. Halkın yüzde doksan beşi bu değerlere gönülden bağlıyken bu kitleyi inciterek kimse ekonomi politikalarında başarı beklememelidir.

Ekonomi yönetimi gelecek günlerde büyüyen sorunların altında çok daha fazla ezilecek. Çünkü geçici slogan çözümlerin, algı yönetiminin, geniş halk kitlelerini karşısına alarak kutuplaştırıcı siyasi anlayışın bumerang misali kendisini vurduğunu görecektir.

 

Yazarın Diğer Yazıları