Avrupa Komisyonu 2024 genişleme raporunda, Türkiye’yi 22 yıldır yöneten AKP’nin aldığı olumsuz notlar tek tek sıralandı.
Ne muhalefet ne de özgür medya bu raporu umursadı.
Olumsuz durumları yüzlerine vurmak hatta muhalefeti de uyandırmak bana düştü.
Birincisi; Yolsuzlukla mücadelede.
“Türkiye yolsuzlukla mücadelede hâlâ erken bir hazırlık aşamasındadır ve raporlama döneminde hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir.
Ülke, Avrupa Konseyi Yolsuzlukla İlgili Medeni ve Ceza Hukuku Sözleşmeleri, Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyeleri ve BM Yolsuzluğa Karşı Sözleşmesi uyarınca önleme ve kontrol için bir çerçeve oluşturmak veya yolsuzlukla mücadele organları kurmak için adımlar atmamıştır.
Yasal çerçeve ve kurumsal yapı, yolsuzluk davalarının kovuşturulmasında ve karara bağlanmasında haksız siyasi etkiyi sınırlamak için iyileştirilmelidir. Kamu kurumlarının hesap verebilirliklerini ve şeffaflıklarını iyileştirmeleri gerekmektedir.
Komisyonun geçen yılki tavsiyeleri uygulanmadı ve geçerliliğini korumaktadır. Önümüzdeki yıl Türkiye özellikle şunları yapmalıdır:
-Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin uluslararası yükümlülüklerini, özellikle BM Yolsuzluğa Karşı Sözleşmesi ve ilgili Avrupa Konseyi Sözleşmelerini uygulamalıdır;
-Yolsuzluğa etkili bir şekilde değinmek için net bir siyasi irade ve vizyonu yansıtan, güvenilir ve gerçekçi bir eylem planıyla desteklenen bir yolsuzlukla mücadele stratejisi geliştirmek.”
Yolsuzluk, Yasaklar, Yoksulluk ile mücadelede 3Y sloganı ile 22 yıl önce halkı kandırarak iktidar olan AKP, yolsuzluk ile mücadelede hem Avrupa’ya karşı hem de Türk milletine karşı rezil oldu.
Sadece bu değil elbette yasaklar konusunda da AKP iktidarının karnesi sıfır.
İkincisi; Temel haklar.
“Ülkedeki genel insan hakları durumu iyileşmedi ve endişe konusu olmaya devam ediyor.
Türkiye'nin yasal çerçevesi, insan ve temel haklara saygı için genel garantiler içeriyor, ancak mevzuat ve uygulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihatlarıyla uyumlu hâle getirilmesi gerekiyor.
Gazetecilerin, yazarların, avukatların, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının ve diğer eleştirel seslerin teröre destek verdikleri iddiasıyla yargılanmaları ve mahkûmiyetleri devam etti.
Önümüzdeki yıl Türkiye özellikle şunları yapmalıdır:
-Terörle mücadele mevzuatını ve uygulanmasını ve teröre karşı uygulamaları Avrupa standartları, AİHS, AİHM içtihatları ve Venedik Komisyonu'nun önerileri ve AB müktesebatı ve uygulamalarıyla uyumlu hâle getirmeli;
-Kadınlara yönelik her türlü şiddeti etkili bir şekilde ele almak için yasal çerçeveyi ve uygulanmasını iyileştirmeli;
-Kavala Türkiye davası da dâhil olmak üzere AİHM kararlarını öncelikli olarak uygulamak.”
Sıfıra sıfır elde var sıfır.
AKP Türkiye’yi AB’ye tam üye yapacak balonu işte bu karne notları ile patladı.
Türkiye tam üye olamadı ama AB’nin sığınmacı deposu olmayı AKP iktidarı sayesinde başardı.
Ama bitmedi rapordaki diğer sıfırlara yarın da Yasaklar Karnesi ile devam edeceğim.
