18 Aralık 2020'de yazdığım 'Lira'nın komutanı Naci Ağbal dolara neden yenilecek?' isimli yazıda Ağbal'ın Japon Kamikaze pilotları gibi intihar görevinde olduğunu belirtmiştim. Zira enflasyonu düşürmek için sadece para miktarını ve faizi kullanmanın işe yaramayacağını, tarım ve sanayide üretim artışının şart olduğunu vurgulamıştım. Dediğimiz çıktı, Naci Bey'in ekonomi politikası burun üstü çakıldı ve cayır cayır yandı.
AKP'li ve MHP'li kardeşlerimizden rica ediyorum Allah aşkına bir düşünün. 20 ay içinde sırasıyla Murat Çetinkaya, Murat Uysal ve Naci Ağbal olmak üzere 3 Merkez Bankası başkanının görevden alındığını gördük. Neden? Bunun tek bir cevabı var: Tükenmişlik, çaresizlik, bilgisizlik, plansızlık…
AKP lideri Erdoğan faiz enflasyonun nedenidir diyor ama yönettiği ülke buğdayı, polyesteri, elektroniği, aklınıza gelen hangi mal olursa olsun dışarıdan alıyor. Ülkede üretemiyor. Üretmek için bir çaba da göstermiyor. Göstermek istese, bu işi yapacak ekibi, planı da yok... Ülke dönmek için habire borç alıyor, rezervi bitirmiş durumda, kuru kontrol edemiyor, sonra bol bol başkan değiştiriyor... Farkında mısınız ipler elden kaçmış durumda.
Yeni başkan geldi, peki dertler bitecek mi? İthalata bağlı sistem duruyorken bu sefer faizleri indirseniz neye yarayacak? Faiz inecek, üretim artacak, ama bu üretim için yarı mamul ithali patlayacak. İthalatla kur yine yukarı çıkacak. Bu filmi kaç kere gördük sayısı belli değil...
Sadece bununla kalsa iyi, keyfilik, bilimsellikten uzak yaklaşımlar, lobilerin esiri olmak, istikrarlı politikalardan uzak düşmek, Türkiye'nin salgınla savaşında da ağır yara almasına neden olacak. İktidar partisinin yandaşlarına aşı verdiğine dair iddialar kamuoyu vicdanını incitmiş, öfke yaratmış durumda. Salgında son derece kötü örnekler sergileyen AKP yönetimi, önlemleri gevşetmesine ve buna bağlı vaka sayısının artmasına neden olmuştur. Salgında da kontrol kaybı yaşayacağımız günlere doğru yaklaşıyoruz...
Sosyal alan da yanlış politikalardan payını aldı. AKP oy konsolide edeceğim diye toplumu ikiye, üçe böldü. Birbirinden nefret eden insanlar bir arada nasıl yaşayacak? Ülke için ortak hedefler nasıl belirlenecek? O hedeflere beraber nasıl yürünecek? Diğer bir konu da kadının bir eşya gibi görülmesi son yıllarda uğradıkları zulmü artırmıştır. Türkiye, 'İstanbul Sözleşmesi' adıyla bilinen 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden ayrıldı. Nereye gidiyor toplum? Kadınları keserek biçerek yükselmek mümkün mü? Tarikatların ve muhafazakâr kesimlerin oyu için toplumun temeline dinamit koymak doğru mudur?
AKP ekonomide, salgında ve sosyal alanda kontrolü kaybetmek üzere. Bunun ağır bedelini tüm vatandaşlar ödeyecek.