AKP, ne zaman anayasa yapabilir?

Ahmet İyimaya’nın “kurucu referandum” formülü AKP’nin gerçek zihniyetini bütün açıklığıyla ortaya koyuyor. Formüle göre, Anayasa’nın 175. maddesinde yapılacak değişiklikle 1982 Anayasası’nın tümü yürürlükten kaldırılacak. Meclis’ten geçirilecek yeni anayasa metni, Meclis Başkanı’nca doğrudan referanduma sunulacak!
İyimaya’nın önerisine göre Anayasa taslağı Genel Kurul’da kanun gibi görüşülecek. Böylece iki turlu görüşme, gizli oylama, nitelikli çoğunluk gibi şartlar aranmaksızın zaman kaybı yaşanmadan yeni anayasa tasarısı, Meclis’te yasalaştırılmış olacak.

 

***

 

Düşünebiliyor musunuz, vitesi boşaltmışlar, Türkiye’yi kendileri ile birlikte uçuruma doğru sürüklemekten de çekinmeyeceklerini gösteriyorlar. Öyle ki bir Anayasa profesörü olan Burhan Kuzu, bu kadar saçmalığa katlanamadı ve “Evvela metnin ortaya çıkması lazım. Metin yoksa neyi görüşeceksin? Ortada bir metin yok, o zaman bu tür iyiniyetle söylenen yaklaşımlar biraz sonuçsuz kalır” dedi.
Kuzu, 1982 Anayasasının değişiklikle yürürlükten kaldırılmasının da öneride yer aldığının ifade edilmesi üzerine, “İşte o boşluğu nasıl dolduracaksın? Denilebilir ki ’Kanunlarla biz bu işi götürüyoruz.’Ama o kanunların dayanağı anayasa.. Anayasa kalktığı zaman dayanak bulamazsınız. Belli bir süre bile olsa, bir ay bile olsa, bir memleketin anayasal yapılanmanın dışında kalması, askıya alınması, bilemiyorum... Ben böyle bir yöntem duymadım doğrusu” karşılığını verdi.

 

***

 

Burhan Kuzu, metin yok diyor ama aslında bir metin var. Ergun Özbudun başkanlığında hazırlanan Anayasa taslağını ne çabuk unuttular? Özbudun ve ekibi tarafından hazırlanan Anayasa taslağı da başlangıçta belirtilen temel ilkeleri ortadan kaldırıyordu.
Başlangıç ilkelerinde “Türk vatanı” denilir; “Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı” ifadesi kullanılır.
Bir ara ABD’de görücüye de çıkarılan taslakta ise kuru bir başlangıç metni yazıymıştı.
Bizim o zamanki görüşümüz, “Taslak bütün milletvekillerinin oyu ile geçse bile bir kâğıt parçasından ibaret kalır! Türk Milleti, Türkiye topraklarını kanıyla vatan yaptı, oylama ile demokrasi ile değil! Dolayısıyla bu tehlikeli oyuna bir an önce son verilmesi, herkes için iyi olur. Anayasayı, cumhuriyeti, Türk vatanını, Türk Devletini, Türk Milleti’nin hukukunu korumak her Türk’ün görevidir” şeklindeydi.

 

***

 

Nitekim Kuzu da “Şu ana kadar TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu 80’den fazla maddeyi müzakere etmiş, 32 maddede anlaşma sağlanmış. Bu manada yarısı bile henüz tamamlanamamış. Kronik sorunlar da duruyor; vatandaşlık, değişmez maddeler, başlangıç metni gibi... Dolayısıyla bunlar varken, bu öneriyi biraz aceleye gelmiş gibi görüyorum. Daha sonra konuşulacak bir mesele bence bu” demek zorunda kaldı.
Bu açıklamanın arka planında yatan ön kabul ise şudur: “Başlangıç metni ve değişmez maddeleri ortadan kaldırıp bunu halka onaylatmadan ne yapsak suç teşkil eder..”
Yani ateşle oynadıklarını biliyorlar. Ahmet İyimaya ise bir milletin egemenlik hakkının kağıt üzerinde değişebileceğini zannediyor. Oysa, Anasaya bir başlangıç değildir, bir sonuçtur. Önce egemenlik elde edilir, sonra onun anayasası yapılır. AKP, BDP ile anlaşarak, Türkiye’de Türk Milleti’nin egemenliğini fiilen, mesela bir iç savaşla sona erdirebilirse, yani bütün Türkleri katlederse ancak o zaman istediği anayasayı yapabilir.

Yazarın Diğer Yazıları