Abdullah Gül dün, “Türkiye’nin ne yaptığı bellidir. Türkiye, tabii ki hem doğuya, hem batıya, hem kuzeye, hem güneye, her tarafa gitmektedir” dedi.
Tayyip Erdoğan da İran’da ve Türkiye’de benzer konuşmalar yaptı.
Peki gerçek nedir?
Gerçeği, Abdullah Gül, Tahran’da Cengiz Çandar’a açıklamıştı. Teori dergisinin kapak konusu “Davutoğlu’nun Stratejik Derinliği Stratejik Amerikancılık”  başlığını taşıyor. Bu çerçevede Arslan Kılıç, Cengiz Çandar’ın 11 Mart 2009 tarihinde Radikal’de çıkan yazısına gönderme yapıyor.
Çandar, o yazıda,  “Obama’nın ’barışçıl öncü kuvveti’olarak Tahran’da...” başlığı altında Abdullah Gül’ün Tahran gezisini fotoğraf gibi yansıtıyor:
“İki kâğıt verilse ve ilgi alanlarınızı yazın dense, Türkiye ile Amerika’nın hemen her konuda ilgi alanlarının kesiştiğine işaret eden Abdullah Gül, Obama ile ortaya konmaya başlayan yeni Amerikan dış politika yaklaşımının birçok sorunun çözüm şansını beraberinde getirdiğine inanıyor.
* ‘İklim müsait’... Cumhurbaşkanı Gül’ün 2009 için, İran-Amerika ilişkilerinden Türkiye’nin Ermenistan’la normalleşmesine, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ’da çözüme yönelinmesine, Ortadoğu’daki gelişmelere ve en önemlisi Afganistan’a, Afganistan-Pakistan hattına uzanan geniş yelpazede olumlu ilerlemeler sağlanacak bir yıl olma ihtimaline dair değerlendirmesi böyle. İklim müsait.
* Laf arasında, 2009’da Kürt sorununa ilişkin önemli gelişmeler olabileceğine de dikkat çekiyor. ’Dış boyutuna ilişkin mi, iç boyutuna mı; yoksa her ikisine de mi?’ soruma, ’Her ikisine de’karşılığını duraksamadan veriyor. Kuzey Irak iması ile ’Sorunun sadece dış boyutu yok. Çok boyutlu. İşi hep dış boyutuna yükleyerek nereye gelindiğini gördük’diyor.
* Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi konusunda, ’teknik çalışmalar’ tamamlamış, ’siyasi iradeyi bekler’ kıvama gelmiş.”

* * *

Peki Ahmet Davutoğlu’nun stratejik derinliği? Davutoğlu, daha Dışişleri Bakanlığı’na atamadan önce, 10 günlük ’Obama ekibiyle tanışma’gezisi yaptı. Arslan Kılıç, Anadolu Ajansı’nın 20 Mart 2009 bültenini hatırlatıyor:
“Ahmet Davutoğlu, yeni Başkan Barack Obama ile Türkiye’nin dış politika tercih ve önceliklerinin hemen hemen tamamen birbiriyle örtüştüğünü söyledi. Davutoğlu, ’Türkiye’nin Orta Doğu, Kafkaslar ve Afganistan’daki dış politika aktivitesi, muhataplarımızca takdirle karşılandı’dedi. Davutoğlu, Türkiye’nin Ermenistan’la olası yakınlaşması ve 1915 olaylarına ilişkin sorular üzerine, ’Kafkaslar’da herkesin kârlı çıkacağı bir senaryo üzerinde çalışıyoruz. Bu olumlu gidişi olumsuz etkileyecek gelişme olmayacağını ümit ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Türk-Amerikan ilişkilerine pozitif bir gündemin hakim olacağını ümit ediyoruz’ dedi.”

* * *


Bu durumda Türkiye nereye gidiyor? AKP iktidarı, Osmanlıcılık gibi göstererek, Türkiye’yi ABD’nin  “Büyük Ortadoğu” daki öncü kuvveti haline getiriyor!
Gemi Amerikan savaş gemisi ama filikalarla Ortadoğu’ya çıkarma yapan Türkiye oluyor!
 “Peki ya İsrail ile sürtüşmek ne anlama geliyor?”  diye sorulabilir!
İsrail gazetesi Yedioth Ahronot, İsrail’in, iç politika kaygıları nedeniyle “uydurulan bir düşman”  olduğunu yazıyor!
ABD ve İsrail şirketleri için,  “Cargill yasası” ,  “GDO yönetmeliği”  çıkaran bir partinin, İsrail’i eleştirmesi, tam bir şark kurnazlığıdır!