AKP, şiddet kullanıyor!

AKP yetkilileri, Avrupa Birliği sözcüleri, AKP yandaşı hukukçular ve medyacılar, kapatma davası ile ilgili olarak  “şiddete başvurmayan parti kapatılamaz. Venedik kriterleri de bunu gerektiriyor”  diyor.
Türk hukukuna göre böyle bir şart yok ama Türkiye’de de şiddete başvurmayan partinin kapatılamayacağını öngören bir kural olduğunu varsayalım!
Ve olaylara bakalım!
AKP şiddete başvurmuyor mu? 

***
 
“AKP’nin himaye ettiği bir örgüt mü var da böyle bir konuyu gündeme getiriyorsun?”  diye sorulabilir. 
AKP’nin himaye ettiği örgütler yok mu gerçekten?
İyi düşünün!
Var değil mi?
Yine denilebilir ki, iyi ama AKP’nin himaye ettiği örgütler de şiddete başvurmuyor?
Bu tespit yanlıştır.
Birincisi Soros’un Açık Toplum Entstiüsü ve ABD’nin turuncu devrimler organizatörü NDI adlı kuruluşu, Yugoslavya’yı parçaladı, Sırbistan, Gürcistan ve Ukrayna’da kurdukları gençlik örgütleri, sokak hareketleri ile iktidarları devirdi. Şimdi bu tür gençlik örgütlenmeleri, Türkiye’de AKP iktidarının himayesinde kurulmuş durumdadır.
Evet, AKP bu gençlik kuruluşlarının kendi iktidarına karşı kullanılmasına izin vermeyecektir tabii ki! Öyle ise bunların kuruluş amacı nedir?
Madem AKP iktidar ile milli iradenin iktidar olduğu söyleniyor, o halde Sırpların Otpor örgütü model alınarak Türkiye’de niçin benzerleri kuruluyor?

***

Ayrıca AKP iktidarı, kontrol edebildiği devlet gücünü, kendi atadığı yöneticilerin ifade ettiği gibi orantılı veya orantısız olarak vatandaşa karşı kullanmıyor mu?
Devlet erkini ve buna bağlı olarak polis gücünü, hukuk dışı olarak kullanırsanız, şiddete başvurmuş olursunuz?
Nitekim gazete manşetlerinden biri  “polis devleti”  şeklindedir.
Hızını alamayıp, yoldan geçen turiste bile cop sallayan, hastaneye bile gaz bombası atan devlet olur mu? Olursa buna şiddete başvurmak denilmez mi?
Yargının aldığı tutuklama kararlarını, yasalara aykırı olarak sabaha karşı yerine getirmek de şiddet değil mi? Bu şiddet gösterileri, iktidar karşıtlarını yıldırmak amacına dönük ve küreselleşme yanlısı ideolojik bir kadrolaşmanı eseri ise bu da şiddetin örgütlü bir şekilde muhaliflere karşı kullanıldığını göstermiyor mu?

***

Şiddetin devlet gücü ile uygulanması sonucu değiştirmez. Hatta devlet gücünü şiddet amacı ile kullanmak daha ağır bir suçtur. Devlet içinde rejimi değiştirmek amacı ile ideolojik kadrolaşmaya gitmek de başlıbaşına bir suçtur zaten.
AKP yetkilileri diyebilir ki  “İyi ama bu kadrolaşma bizden önce de vardı, bunu biz örgütlemiyoruz ki?”
Bu iddialarının doğru olduğu varsayılsa bile sorumluluk yine kendilerine aittir. Çünkü cumhuriyet tarihinde, devlet içinde böyle bir örgütlenme görülmemiştir. Ayrıca AKP iktidarının kendi kadrolaşması da Anayasa’ya aykırıdır.


**************

İlham Gencer
adını değiştiriyor?

İlham Gencer aradı, mahkemeye başvurduğunu adını değiştireceğini söyledi! “Niçin buna ihtiyaç duydunuz”  diye sordum.  “Milli kavramlar kirletiliyor. Bunu protesto etmek ve o isimlerden birini alarak gençliğe örnek göstermek istiyorum”  diye cevap verdi.
-Peki, yeni adınız ne olacak?
-Bozkurt İlham Gencer.
-Dava ne zaman görülecek.
-15 Mayıs’ta Sultanahmet Adliyesi’nde, sabah 09. 30’da. Tesadüfe bakın ki, davaya bakacak hâkimin adı Ayşe Kurtoğlu, kâtibin ise Gülnur Kurt.

Yazarın Diğer Yazıları