AKP'liyse saygıdan öper!

AKP'liyse saygıdan öper!
15 Temmuz'dan beri yaşadığımız olayları hatırlayın.

Sırf maaşı Bank Asya'ya yatırıldığı için mesleğinden atılanları gözünüzün önüne getirin ve soracağım şu soruya bir cevap verin lütfen:

Bir adam düşünün: Fetullahçı çetenin imamlarından biri. Darbe gecesi, bir kamu kurumunu basmaya giden askerlerin önünde yol gösterdiği tespit edilmiş. Çalıştığı kamu kuruluşunun işgali sırasında darbeciler ile birlikteymiş. Ve herhangi bir kişinin, bu adamın elini öperken fotoğrafı ortaya çıkıyor.

Başına ne gelirdi dersiniz?

Yanıtlarınızı tahmin ediyor ve buraya da aktarıyorum:

Eğer hâkim, savcı, öğretmen, polis gibi bir memursa meslekten atılmış, muhtemelen tutuklu yargılanmak üzere cezaevine de gönderilmişti.

Eğer bu kişi bir işadamı olmuş olsaydı, mallarına el koyulmuş, kendisi de hapse atılmıştı.

Eğer bu kişi bir CHP ya da MHP milletvekili olmuş olsaydı, dokunulmazlığı kaldırılmıştı.

Yandaş medya her gün bunun çığırtkanlığını yapıyor, muhalefet liderlerini bile Fetullahçılıkla, darbecilikle suçluyor olurdu. Muhalif bir gazeteci olsaydı, ne darbeciliği kalmıştı ne subliminal darbe mesajları verdiği, doğrudan hapse tıkılmıştı.

Ama o fotoğraftaki kişiye hiçbir şey olmadı.

Çünkü el öpen AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı! Bir diğer ifadeyle kupon arazilere verilecek inşaat ve imar izinlerine bakıyor!

Komisyon Başkanı'nın elini öptüğü kişi, darbe gecesi, askerlere belediye binasını işgalleri sırasında rehberlik yapan İBB Savunma Sekreteri.

Elini neden öpüyormuş dersiniz: Yaşlıya saygıdan!

"Her yere sızmış Fetullahçıların" nedense AKP'ye hiç sızmamış olmasının nedeni de bu: Saygıdan!

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

İktidarı ele geçirmeyi amaçlamadılarsa niye darbe yaptılar?

----

"Siyasi ayak" çıkmazı

-------

Herkes en çok şunu merak ediyor:

- Bu darbenin siyasi ayağı nerede?

Darbenin sivil lideri kimdi? Darbe başarılı olsaydı kim Başbakan kim cumhurbaşkanı olacaktı? Bakanlar Kurulu kimlerden oluşacaktı?

Herkes sorunun cevabını merak ediyor ama kimse bir ipucuna sahip değil.

Bu arada bir ihtimalden daha söz ediliyor.

O ihtimal bu darbenin iktidarı ele almayı amaçlamadığıdır. O yüzden bir hükümet kadrosu falan yoktur.

(...) Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ  (...) bu darbenin arkasında CIA'nın bulunduğunu ve Fethullah Gülen'i kullandığını söylüyor. Ancak hedefin 'iktidar değil Türk ordusu' olduğunu vurguluyor. Diyor ki:

"Bir silahlı kuvvetlerin tam dibe vurmasını isterseniz son model budur. Darbeye teşvik edersiniz provoke edersiniz, başlatırsınız ama darbenin başarısız olması için bütün tedbirlerinizi alırsınız."

TSK 2007 yılında teröre karşı başarılı değil gibi gösterildi. Tutmadı. Ardından 2010'da Balyoz ve Ergenekon komploları içine sokuldu. Halkın gözünde yine itibar kaybetmedi. TSK'nın gücünden ve halkın gözündeki itibarından rahatsız olan birileri üçüncü yol olarak 15 Temmuz darbesini denediler. Bu kanıda olan İlker Başbuğ sonuç olarak:

- Türk Silahlı Kuvvetleri bugün Cumhuriyet tarihinin en zor durumunda, diyor...

Darbecilerin yargılamaları başladığında siyasi ayak tartışmalarının da biraz daha aydınlanacağını umuyoruz.

Melih Aşık Milliyet

***

At izi it izi nasıl biter bu dizi

-------

O bankanın açılışında kurdeleyi tutanlar, soldan sağa:

Abdullah Gül, Fetullah Gülen, Tansu Çiller, Recep Tayyip Erdoğan...

Ama o bankadan para havalesi yapan emekli gariban "FETÖ"cu olduğu için gözaltına alındı...

*

Damat Berat Albayrak o okuldan mezun...

Numarası 1031...

Milletvekili oldu...

Bakan oldu...

O Fatih okullarını geçende "FETÖ" diye kapattılar...

Binlerce aile şaşkın, çocuklar sokakta...

*

Konya'da çok değerli o arazi için "Turizm" dışında kullanılamaz hükmü vardı... 2009'da AKP yönetimi değişiklik yaptı "Turizm" maddesinin yanına "eğitim" maddesini eklediler ki araziyi cemaate verebilsinler...

Selçuk Üniversitesi rektörü karşı çıktı...

Rektörü tutukladılar...

Cemaate verdiler, üzerine hastane yapıldı...

Geçen gün kapatıldı, diyaliz makinesine bağlı hastaları kapının önüne koydular...

*

Cemaat üniversitesinin 2012 akademik yılı açılış töreni... Recep Tayyip Erdoğan kürsüde, bu değerli eseri yaratanlara teşekkür etti...

Gökten konfeti yağdı...

Fahri doktora verdiler...

Cübbe giydi...

O üniversiteyi de kapatıp, akademisyenlerini gözaltına aldılar...

(...)

Cemaatin ne mal olduğunu en iyi biz biliriz, kazınıp silinmesi tamam da...

Hasta hesap veriyor...

Doktor hesap veriyor...

Öğretmen hesap veriyor...

Çocuk hesap veriyor...

Veli hesap veriyor...

Diyaliz makinesi hesap veriyor...

Röntgen cihazı hesap veriyor...

Cübbe hesap veriyor...

Hesap soran cübbenin içindeki...

*

Hakikaten karışmış...

At izi, it izi...

Bakalım nasıl bitecek bu dizi...

Bekir Coşkun Sözcü

***

Mahmut Övür efendice itiraf etti

------------------

...Mahmut Övür 4 CHP milletvekilinin Fethullah Gülen'i Pensilvanya'daki malikânesinde ziyaret ettiğini bir AKP'li milletvekilinin tanıklığı ile yazmıştı.

Bu yazı elbette fırtına yaratmıştı. CHP milletvekillerinin Gülen'i ziyaret etmeleri elbette çok büyük haberdi.

Övür CHP milletvekillerinin adını veriyordu ama nedense olaya tanıklık eden AKP milletvekilinin adını saklamıştı.

Üstelik Övür konuyla ilgili yazdığı yazıyı gazetesine vermeden önce, bilgi aldığı kişilere göndermiş onlar da yazı yayınlanmadan önce bunu bazı kişilere servis etmişlerdi.

(...)

Mahmut Övür dünkü köşesinde "efendice" bir itirafname yayınladı.

Buna göre 4 milletvekilini Pensilvanya'da malikaneden çıkarken gördüğünü söyleyen kişi Meclis Tarım Komisyonu ile birlikte Washington'a giden AKP Bayburt eski Milletvekili Bünyamin Özbek'miş. Bu kişi Gülen'i ziyaret ettikten sonra Washington'a dönmüş ve gördüklerini AKP Milletvekili İbrahim Yiğit ile CHP Milletvekili Osman Kaptan'a anlatmış.

Övür'e göre İbrahim Yiğit "O zaman anlatmıştı ama şimdi ne der bilemem" demiş.

Övür daha sonra Bünyamin Özbek'i aramış ama Özbek sorudan çok rahatsız olarak söylenenleri kabul etmemiş. Mahmut Övür CHP milletvekili Osman Kaptan'ı aramamış ama diyor ki "O da konuyu çevresine anlatıyormuş, bana da CHP eski PM üyesi Korkmaz Karaca aktardı."

Bu efendice itiraf iyi oldu tabii de, yalnız Mahmut Övür yazdığı yazıyı gazetesinde yayınlanmadan önce neden bu bilgileri kendisine verenlere gönderdi onu söylemiyor.

Gazetecilikte bazen kaynak göstermeden bazı duyumları aktarabilirsiniz. Yeter ki bu bilgiler doğru ve sağlam olsun. Bu olaydaki gibi "kullanılırsanız" hem çok mahcup olursunuz hem de itiraflarda bulunarak "gerçek dışı haber kaynaklarınızı" da ifşa etmek zorunda kalırsınız.

Ve bir son not: Bilgilerime dayanarak yazıyorum. Mahmut Övür yakın zamana kadar ev ziyaretleri yaptığı bazı CHP üst düzey yetkililerinden aldığı ve CHP'yi karıştıran bilgileri de köşesine taşırdı.

Şimdi öfkeye kapılıp bu isimleri de açıklarsa şenlik olur vallahi.

Can Ataklı Korkusuz

***

Sızma terör

-----

(...) Neymiş efendim, ABD "Rusya bizim IŞİD'le mücadelemizin altını oymak istiyor" demiş. Rusya ise "ABD'nin Suriye rejim güçlerine saldırı düzenlemesi çok şüpheli. Beyaz Saray IŞİD'i koruyor" demiş.

Her iki ülke PYD'nin kuzey Suriye'deki ilerleyişine Esad güçleriyle ortaklaşa destek verirken aralarında sorun çıkmıyordu.

(...) iki ülkenin şimdi giriştiği çıkar kavgası bize verdikleri zararı unutturacak kadar ciddi değil.

***

Emniyet'ten 81 ile gönderilen istihbarat raporunda "Kuzey Irak'tan Türkiye'ye sızan" PKK'lı teröristlerin güvenlik güçleri ve sivil halkı hedef alabilecek intihar saldırıları yapabileceği bildirilmiş.

Aslında artık teröristlerin "dışardan içeri sızması" gerekmiyor, Türkiye'nin içine tahminlerin üstünde yayılmış durumdalar.

Bununla birlikte "sınırlarımızın hala geçişlerine müsait olduğunu" anlatan bu "sızma" olayını açıklığa kavuşturmak gerekmiyor mu?

Güngör Mengi Vatan