Ekonomi için ertesi gün senaryoları çok mühimdir. Ekonomi dünyasında ertesi gün senaryoları hayat kadar önemlidir. Bu nedenle her önemli olaydan önce mutlaka ertesi gün senaryosu yazılır.
Üstelik bu senaryo yazılırken ülke gerçeği yine ülke sosyolojisi göz önüne alınarak mantık çerçevesinde yapılır.
Hiçbir zaman siyasilerin ara gazından etkilenmezler.
Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı bu dava şu ana kadar net bir hasar yaratmadı.
Belirli kesimlerde yarattığı belirsizlik yine siyasilerin söylemiyle ortaya çıktı.
İşte AKP’nin kapatılması halinde olası ertesi gün senaryosu:
AKP’nin kapatılması kararı Anayasa Mahkemesi tarafından piyasaların kapanışından 5 dakika sonra büyük ihtimalle saat 17.00’den sonra yapılır.
İlk şok döviz piyasasında yaşanır. Dolar 1.28 YTL’ye kadar çıkar. Yurtdışı piyasaların kapanmamış olmasıyla son 1 saatte yabancı satışı gelir. Dolar yerli yatırımcının alışıyla günü 1.30 seviyesinden kapatır.
Ertesi gün bankalararası piyasada dolar yerli talebiyle yükselmeye devam eder. 1.30 seviyesinde alış kotasyonu gelir. Bu durum saat 10.00’a kadar devam eder. Yabancı bankalar yerli talebini artırmak için biraz da alış kotasyonunu doldurmaya başlarlar. Bu alış kotasyonların iyice artmasına neden olur.
Diğer taraftan faiz cephesinde gelen satışlarla faizler yüzde 25’e kadar yükselir.
Borsa en az 2 bin puan düşüşle açılır. Olayın bir gün önceden açıklanmış olması sabah borsanın açılışında hiç kimsenin kademelere alış girmemesine neden olur, bu da borsanın soluksuz düşüşüne neden olur. Alıcının olmaması panikçilerin satışlarını daha da alt kademelere yollamalarına neden olacaktır.
Saatler 11.00’e doğru geldiğinde devreye Londra’daki yatırım şirketleri girer. Japonya üzerinden yüzde 2 faizle aldıkları krediyi Türkiye’ye transfer ederek 1.30’u bulan dolarda satışa geçerler. Böylece yabancı kurdan büyük vurgun vurur. Dolar 1.30 seviyelerinden 1.26 seviyesine kadar geriler. Türkiye’ye yüksek döviz kurundan dolayı yaklaşık 3 milyar dolar civarında bir para girer.
Yüzde 25 seviyelerinde dolaşan bileşik faizler yabancının gerçek hedefidir. 3 milyar dolar civarında bozdurulan döviz hemen faize kayar. 3 milyar dolarlık alış faizleri yeniden aşağı çeker. Yabancı dünyanın en yüksek faizini almak için adeta yarışa girer. Yabancının alışı gün boyunca sürer.
Yerli yatırımcı da uyanır ama uyandığında artık gün batmak üzeredir.
Başbakan’ın borsasında ise saat 11.00’e kadar düşüş vardır. Çünkü yabancı döviz ve faiz cephesi ile meşguldür. Oradaki kaymağı yemekle meşguldür.
Sonunda operasyon borsaya da kayar.
Boş bir dosya kâğıdı fiyatına panikle satılan hisseler yabancılar tarafından bir bir toplanır.
Borsa endeksi 2 bin puanın üzerinde yaşadığı düşüş mali sektör hisselerine gelen alışlarla toparlanmaya başlar. Gün içinde alımlar daha da hızlanır. Batan geminin mallarını toplarcasına yabancılar borsada birbirlerini parçalarlar alım için.
Ve günün sonunda:
Bir gün önce hiçbir şey yokmuş gibi finans dünyasında yaşam devam eder.
Yerli yatırımcı günlerdir hatta AKP’nin aylardır yarattığı korku senaryoları ile büyük zarar yazar.
Yabancı ise AKP’ye bir kez daha minnettardır.
Çünkü 5 yıldır sayesinde uyuşturucu tacirlerinden bile daha büyük kazanç sağlamışlardır.
Eminim Musevi büyük para babaları o büyük vurgundan hemen sonra soluğu sinagogda alacak ve ellerini Tanrı’ya açıp,
 “Tanrım sen Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının 5 yıl daha Türkiye’nin başından eksik etme” diye dua edeceklerdir.