Ali Babacan'ın sesi titredi. Ağlayarak kız kardeşini anlattı

Ali Babacan'ın sesi titredi. Ağlayarak kız kardeşini anlattı
Ali Babacan, genel başkanı olduğu DEVA Partisi'nin 1. Olağan Kongresi'nde konuştu. Konuşmasında 28 Şubat dönemine değinen Babacan, ODTÜ'de okuyan kız kardeşinin başörtüsü taktığı için üç defa uzaklaştırıldığını açıklarken ağladı.

Babacan'ın sesi titredi, ağlayarak anlattı

9 Mart'ta kurulan DEVA Partisi'nde büyük kongre heyecanı yaşanıyor. Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi, 1. Olağan Kongresi'ni bugün Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirdi.

"Türkiye’nin DEVA’sı hazır” sloganıyla ve salgın koşulları nedeniyle hafta içinde yapılan kongreye sadece parti yöneticileri ve delegeler katılım sağlıyor. Kongre öncesi tüm delegelerin koltuklarına Türk bayrağı ve parti bayrakları yerleştirildi.

Kongre salonunda partinin il teşkilatları tarafından asılan “Gençliğin DEVA’sı” “Susmayan, konuşan Türkiye için” dövizi dışında parti programı ve politikasına ilişkin hiçbir afiş veya döviz yer almadı.

KONGREDE 50 KİŞİLİK GMYK BELİRLENECEK

Genel Başkan Ali Babacan'ın tek aday olması beklenen 1. Olağan Büyük Kongre'de partinin 600 delegesi, 50 üyeli Genel Merkez Yönetim Kurulu (GMYK) ve Genel Merkez Disiplin Kurulu üyelerini belirleyecek.

GÖZLERİ DOLDU, SESİ TİTREDİ

Kürsüye alkışlarla gelen Babacan'ın konuşmasının başında gözlerinin dolması ve sesinin titremesi dikkat çekti. Türkiye'nin 2000'li yılların başında karanlık bir dönemden geçtiğini belirten Babacan, kız kardeşinin yaşadıklarını anlatırken gözleri doldu.

Ali Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

28 Şubat döneminde ODTÜ’de okuyan kız kardeşim başını örttüğü için üç defa okuldan uzaklaştırma cezası aldı. Benim siyasete girmemin nedeni bütün bu yaşananlara karşı bir isyandı. Bir daha kimse bu yasağı getirmeye cüret edemez.

Geçmişte ezilenler, başkalarını ezmeye başladı. Ezilmenin ne demek olduğunu ezilen bilir. Ezilmenin ne olduğunu bilen başkasını ezmez.

Hazine'nin borcu son iki yılda tam ikiye katladı. Yazık günah değil mi? Bu kadar mı kıymetli bu koltuk? Beka beka diyorlar. Bir kişinin bekası bu. Memleketinin bekasını düşünen iki yılda bu borcu böyle katlamaz.

Belediyelere tek tek kayyum atıyorlar, derneklere de kayyum atamanın önünü açıyorlar. Utanmasalar siyasi partilere de kayyum atamaya kalkacaklar. Eğitim deyince okul binası, hastane deyince hastane inşaatı geliyor akıllarına. Kafa başka yerde.

Ayrıntılar geliyor...