Ali Koç Beşiktaş’a 7 ay önce yapılan haksızlığa dün hak verdi. O dönem kimse ses çıkarmamıştı. Şimdi ise Ali Koç Martin Niemöller gibi tek başına kaldı

Ali Koç Beşiktaş’a 7 ay önce yapılan haksızlığa dün hak verdi. O dönem kimse ses çıkarmamıştı. Şimdi ise Ali Koç Martin Niemöller gibi tek başına kaldı
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, 3-1 mağlup oldukları Trabzonspor maçı sonrası müsabakanın hakemi Ali Şansalan’a tepki gösterirken, Merkez Hakem Kurulu’nun sistemini eleştirdi.

SPOR MEDYASININ SİCİL AMİRİ // AYTUNÇ AKIN

Başkan Ali Koç’un bu sitemi sonrası 1892-1984 yılları arasında yaşamış Alman rahip Martin Niemöller’in meşhur sözü aklıma geldi.

“Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.

Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.

Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.

Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim.

Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.” demiş Niemöller…

                                                                                        (Martin Niemöller''in anıtı)

Demek ki haksızlık sadece kendine yapıldığı zaman konuşulacak değil, herkese yapıldığında reaksiyon verilecek bir olay…

Yanlış penaltılar, yanlış kırmızı kartlar… Her takım için verilip/verilmediğinde konuşulmalıymış ki; hakkı yendiğinde konuşulabilsin…

Bu sözler tabii ki her takımın başkanı, yöneticisi, yetkilisi için geçerli… Durum tamamen bundan ibaret aslında…

Demek ki haksızlık kime yapılırsa yapılsın haksızlıktır ve karşı çıkılmalıdır.

Öyle, “Bana karşı yapıldığında bağırırım, başkasına yapıldığında ses çıkarmam” mantığı olmamalıdır.. Hele hele, “Rakibime haksızlık yapılır ve bana avantaj sağlıyorsa hiç ses çıkarmam” anlayışı ise ahlak dışı anlayış olduğu artık kabul edilmelidir.

İster amatör bir takıma ister en popüler bir takıma haksızlık yapılsın, haksızlık dünyanın her yerinde haksızlık olarak kabul edilmeli ve yüksek sesle söylenmelidir.
Bu yüzden hakem size de avantaj sağlayacak şekilde haksız bir karar verdiyse, siz de “Bu haksızlıktır” demelisiniz, diyebilmelisiniz...

İşte o zaman yüksek ahlaktan, erdemden ve eşitlikten bahsedebilirsiniz. Yoksa “bırakınız bu işleri devlet su işleri” derler adama…

Hele hele; daha geçen sene, Beşiktaş maçında hakemin Beşiktaş’ı çatır çatır doğradığı maçtan sonra, “Hakem maçı çok güzel yönetti” diyen birisiyseniz, haksızlık kendinize yapıldığında şimdi söylediklerinizin hiçbir önemi yoktur ahlaki açıdan.

Adalet herkese lazım…
Çünkü adalet herkesi ortak paydasıdır.
Adalet, herkesi birleştirin, bir arada tutan olaydır.
Adalet eksik oldu mu bu dağılım olmaz ve kavgalar başlar.
Toplumları, devletleri barış içinde tutabilecek yegane şey Adalet’tir…
Bu yüzden “Adalet çalışsın ama bana çalışsın. Diğerlerine ne olursa olsun” anlayışı zavallı bir anlayıştır.
Unutulmamalıdır ki “Biri yer biri bakarsa, kıyamet da ondan kopar”…

Yine Şenol Güneş’in de bu konuyla ilgili bir lafı var;

“Adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur.
Adalet eğer yerini bulmazsa, ilahi adalet mutlaka yerini bulur.
Suç yokken suçlu arayanlar, suç varken suçlu bulamıyorlar.”

Başkan Koç, dün hakem atamalarıyla ilgili sıkıntıları dile getirdi. Koç, geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ın maçına üst üste iki defa atanmasına da değinerek, “Beşiktaş, haklı bir serzenişte bulunuyor- “MHK Başkanına sesleniyorum, bizimle inatlaşmayın. Size el uzatıyoruz, doğru yol göstermeye çalışıyoruz. Beşiktaş, haklı bir serzenişte bulunuyor. Bir dahaki hafta yine aynı hakemi veriyorlar. Bu iş böyle olmaz.” ifadelerini kullandı.

Sayın Koç, bu maçın üzerinden 7 ay geçti… O zaman herkes ses çıkarabilseydi, dünkü kararlara herkes ses çıkarırdı… Tabii ki bu olaylar birbirlerini takip ediyor… Bir camiaya olunca diğer camialardan destek çıkmıyor… Yarın öbür gün sıra o camiaya da geliyor…

Ama hem başka takıma olunca konuşmayalım, hem de bize olunca ortalığı ayağa kaldıralım olmaz… Bu davranışlar karşısında kimseyi yanınızda bulamazsınız… Son olarak bu savaşı tek başınıza da kazanamazsınız…

Hakem konusu Süper Lig’in artık kanayan yarası… Gerekirse 20 kulübün 20’si de tavır alıp bu düzeni değiştirmeli.. Değiştirmeli ki bu tip açıklamalar tarihe karışsın…

NE OLMUŞTU?

Süper Lig’in 2020- 2021 sezonunun 31. haftasında oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe maçında düdük çalmış, verdiği kararlarla hem Siyah Beyazlı taraftarların hem de teknik direktör Sergen Yalçın''ın tepkisini çekmişti.

SERGEN YALÇIN ‘İSTEMİYORUZ’ DEMİŞTİ…

Maçın ardından basın toplantısında konuşan Sergen Yalçın, “Hakem Halil Umut Meler rakibi oyuna ortak etmek için her şeyi yaptı. Hakem arkadaştan hiç memnun değiliz, inşallah bir daha kendisini Beşiktaş maçlarında görmek istemiyoruz. Daha önce de bizim maçları yönetti. Biz böyle enteresan maç yöneten hakemlerle oynamak istemiyoruz. Ortadan yöneten, gördüğünü çalan arkadaşlar gelirse çok iyi olur” demişti.

Bu açıklamalardan 1 hafta sonra MHK, Kasımpaşa-Beşiktaş maçına Halil Umut Meler atamış ve MHK’nin bu kararı, büyük tepkilere neden olmuştu.

"BU BİR TAVIRDI" DENMİŞTİ

Daha sonrasında MHK Başkanı Serdar Tatlı, Halil Umut Meler''in üst üste iki Beşiktaş maçına atanmasının gerekçesini "Bir kulüp yöneticisinin veya teknik direktörün ‘Bir daha bizim müsabakamıza gelmesin’ demesini hakem camiası olarak kabullenmedik. Bu bir tavırdı” sözleriyle açıklamıştı.

İlgili Haberler