Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na yüzerek işe gidiyorlar, gündelik eşyaları yanlarında, İstanbul trafiğine çare buldular

Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na yüzerek işe gidiyorlar, gündelik eşyaları yanlarında, İstanbul trafiğine çare buldular
İstanbul’da milyonlar her sabah iş trafiğinden şikayet ederken bir grup çalışan trafik sorununa çare buldu. Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na yüzerek giden bir grup çalışan 25 dakikada karşıdan karşıya geçiyor. Korumak istedikleri kıyafetleri, cüzdanları, telefonları ise yanlarındaki su geçirmez güvenlik balonunun içinde.

Hürriyet’ten Uygar Taylan’ın haberine göre, bu insanlar ne vapur ne Marmaray kullanıyorlar. Yaz-kış Üsküdar’dan denize atlayıp Sarayburnu’na kadar kulaç atıyorlar. Kıyafetleri, cüzdanları, telefonları yanlarındaki su geçirmez güvenlik balonunun içinde. Kayalıklarda giyinip, kahvaltılarını yapıp sonra işyerlerine dağılıyorlar. Kendilerine ‘Sarayburnu Fatihleri’ diyen bu yüzücü grubunun bir sabahına şahit olduk.

Cumartesi sabahı saat 5.00. Üsküdar’a varıyoruz. Henüz gün doğmamış, Boğaz’da gemi trafiği yoğunluğu başlamamış. Üsküdar Radar Kulesi’nin altında buluştuğumuz 50 yaş üzerindekilerden oluşan grup denize girmek için hazırlıklarını yapıyor. Aralarında avukat, doktor, kuyumcu ve tornacının olduğu deniz tutkunları esneme hareketleri yaparak ısınıyor.

5f2ed6f80f254419d0e66e11-001.jpg

Kendilerine ‘Sarayburnu Fatihleri’ diyorlar. Her hafta bir kere Üsküdar’dan denize atlayıp 3 kilometrelik mesafeyi ortalama 25 dakikada yüzerek Sarayburnu’na varıyorlar. Oradan işlerinin başına geçiyorlar. Yüzerken yanlarında taşıdıkları kırmızı balonların (yardım botu) içine kıyafetlerini koyup Sarayburnu’nda giyiyorlar.

5f2ed6e80f254419d0e66dfd.jpg

Büyükşehir Belediyesi’nden yüzme lisansı sahibi Sarayburnu Fatihlerinin en önemli özelliği Boğaz’daki akıntıyı çok iyi tanıyor olmaları.

ONLAR DENİZDEN, BİZ KARADAN

Birer birer suya giriyor ve Tarihi Yarımada’ya doğru denizde gözden kayboluyorlar. Onlar denizden giderken biz de karayoluyla varış noktasına yani Sarayburnu’na hareket ediyoruz.

25 dakika sonra Sarayburnu... Sabahın erken saatleri olmasına rağmen kalabalık. Kayalıklar adeta yüzücülerin toplandığı festival alanı gibi... Çaylar demlenmiş, kahvaltılıklar paylaşılıyor.

5f2ed6ee0f254419d0e66e03.jpg

Kayaların üzerinde betondan inşa edilmiş bir namazgâh dikkatimi çekiyor. Soruyorum; “Bizim burada herkese kapımız açık, aramızda imam da var, papaz da” diye cevap veriyorlar. Şakalaşmaların yaşandığı kahvaltı sonrası, kıyafetlerini giyip işyerlerine dağılıyorlar. Sarayburnu Fatihleri ile yaz-kış demeden gururla sürdürdükleri bu yüzme geleneklerini konuştuk.

ARAMIZDA DOKTOR, AVUKAT, BANKACI, İMAM VAR

yuksek-sonmez.jpg

YÜKSEL SÖNMEZ, 57
Uzun yıllardan beri yüzme camiasının içindeyim. 15 yıllık Türkiye Yüzme Federasyonu Master’lar yüzücüsüyüm. Defalarca Boğaz geçtik. İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı… Türkiye’nin her yerinde yarışlara katıldık. Boğaz’da kendimizi tehlikeye sokmadan antrenman yapıyoruz. Sabahın erken saatlerinde gemi trafiği başlamadan Üsküdar’dan Sarayburnu’na geçiyoruz.

TELEFON, CÜZDAN, SAAT BALONUN İÇİNDE

Sarayburnu Fatihleri olarak şunu söyleyebilirim; benim bildiğim en az 45 yıldır yüzen abilerimiz var. Ben 15 yıldan beri yüzüyorum. 365 gün sürekli denize girersen vücut suyun ısısına alışıyor. Biz bu dengeyi iyi sağlıyoruz. Su sıcaktan soğuğa dönüşse dahi biz vücudumuzu alıştırıp sonra hipotermiye girmeyecek kadar suda kalıyoruz. Bu ölçü, insan vücudunun ne kadar dayanabileceği üzerine. Mesela bazı arkadaşlarım 35 dakika, bazı arkadaşlarım 15-20 dakika dayanabiliyor. Kendini soğuk suya ne kadar alıştırırsan dayanma gücün de o kadar fazla oluyor.

Sarayburnu’na geçiyoruz ve oradan da işimize gidiyoruz. 25 dakikada biz karşıdayız. Vapura bin Eminönü’ne git, oraya git, buraya git yok. Dolayısıyla çok basit; ne vapur var, ne Marmaray var ne de bilet parası veriyorsun (gülüyor). Kırmızı balon çantalar kullanıyoruz (yardım botu).

5f2ed6f70f254419d0e66e0f.jpg

Renkli olduğu için balon koruyor, fark edilmeni sağlıyor. İçine de malzemeyi koyuyorsun, karşıya geçince giyiniyorsun. Yaz olduğu için saatini, cep telefonunu, cüzdanını, şortunu, tişörtünü... Sudan çıkınca küçük bir havlu yardımıyla giyinebiliyorsun.

Sarayburnu Fatihleri olarak aramızda doktorumuz, avukatımız, bankacımız, imamımız bile var. Restoran sahibi, apart işletmecimiz, kuyumcumuz... Ben emekli matbaacıyım.

Sarayburnu, yüzme camiası için önemli. Akıntı kuvvetli olduğu için antrenmanlar orada yapılıyor. İşe başlarken, dükkânı açarken nasıl “Bismillah” diyorsan, biz de suya atlarken “Haydi bismillah, Allah’ın izniyle karşıya çıkacağız” diyoruz.