Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Anastasiadis, KKTC ve Tatar'a alışacak!

KKTC'de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimini Ersin Tatar'ın kazanması Güney Kıbrıs'ta şoka ve endişeye sebep oldu. Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliği çerçevesinde iki devlete dayalı çözümün liderliğini yapan, milli davamıza ve Anavatan'a bağlı Tatar'ın seçilmesi, tavizci-federasyoncu Akıncı'nın tasfiye edilmesi Rumların hiç hoşuna gitmedi. Rum yönetimi lideri Anastasiadis seçiminin ertesi günü BM Genel Sekreteri Guterres'e bir mektup gönderip Kıbrıs Türk halkının yeni iradesini yoksaydı. Olası müzakerelere Akıncı'nın bıraktığı yerden değil Kıbrıs Türkü'nün yeni iradesine göre devam edileceğini dikkate almak istemedi. Rum basınına göre, Anastasiadis, Guterres'in üstleneceği yeni bir inisiyatife en kısa sürede katılmaya hazır ve kararlı olduğunu yineledi.

Anastasiadis ile Rum-Yunan ikilisi, Kıbrıs Türk halkının iradesi ile seçilen Cumhurbaşkanı Tatar'ın Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında tüm dünyaya resmen açıklanan yeni siyaseti kabullenmeyecek ve yaygara koparacaktır.

Anastasiadis'in 'adayı Yunan yapma hedefi'ne bir darbe de 3 Kasım Salı gecesi Cumhurbaşkanı Tatar ile gerçekleştirdiği gayrı resmi ilk görüşmesinde geldi. Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel danışmanı Spehar'ın konutuna, arabasında KKTC Cumhurbaşkanlığı forsu ve  yakasında KKTC bayraklı rozeti ile gitti. Tatar, tanışma amaçlı sosyal içerikli görüşmede egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözüm istediğini Anastasiadis'e resmen bildirdi. Anastasiadis'in sözkonusu görüşmede öncelikli hedefi yeni seçilen Tatar'ı müzakere masasına ikna etmek, müzakereleri kaldığı yerden federasyon hedefiyle sürdürmekti. Tatar ise Kıbrıs Türk halkına onaylattığı eşit egemenlik temelinde iki devlete dayalı çözümü Anastasiadis'e bildirmeyi hedefliyordu. Anastasiadis hedefine erişemedi; ancak Tatar resmen yeni siyasetini, ayrıntıya girmeden, Anastasiadis'e aktardı. Anastasiadis'in Salı gecesi yattığı yatağa sığamadığından, kabus dolu bir gece geçirdiğinden eminim. Rumun 'adayı Elenleştirme' hedefi önündeki en büyük engel KKTC'dir. Cumhurbaşkanı Tatar çözümün KKTC'siz olamayacağı resmen bildirmiştir. Tatar'ın görüşme sonrası yaptığı açıklamada söyledikleri özetle şöyledir:

"Sayın Anastasiadis'e Kıbrıs'ta yaşayan iki halk olarak her birimiz kendi devletimizde bu adayı paylaşmakta olduğumuzu ifade ettim. Dolayısıyla yan yana barış içinde yaşamak için bir işbirliği ilişkisi içinde olmamız gerektiğini ifade ettim. Bunun için, Kıbrıs'ın ortak sahipleri olarak birbirimizin eşit statüsüne saygı duymalı ve işbirliğine dayalı bir ilişki için yapıcı diyaloğa girmeliyiz… Federalizm müzakereleri 1977'den beri sonuç vermekte başarısız oldu. Bu başarısızlık üzerine kafa yormamız ve gerçekçi bir kazan-kazan sonucunu kolaylaştırmak için kalıpların dışında düşünmeye başlamamız gerekmektedir… Biz masaya kalıpların dışında yeni fikirler koymanın zamanının geldiğine inanıyoruz. Bunların başında egemen eşitlik gelmektedir. Geçmişteki başarısızlıklara takılıp kalmaktansa, adamızın ve bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayan gerçekçi ve sürdürülebilir düzenlemeler gerçekleştirmeyi amaçlayan ileriye dönük bir yaklaşım benimsemenin daha iyi olduğuna inanıyoruz…"                                                                                                                               

Anastasiadis ise yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Tatar'ın başka çözüm şekillerine bakılmasının gerektiğini söylediğini bildirerek, taraflar arasında tez ayrılıkları olduğunu açıkladı. Anastasiadis, açıklamasında hala daha utanmadan arlanmadan, "memleketin nasıl yeniden birleşeceğine bakılmasının tartışılması gerektiğinde ısrar ettiğini" söyledi. Anastasiadis, ilk görüşmenin ardından dostane atmosferi bozması muhtemel açıklamalar yapmak istemediğini de dile getirdi.

Rum tarafının Anavatan Türkiye'nin de desteklediği KKTC'nin  yeni siyasetini benimsemesi sözkonusu değildir; yani Anastasiadis'in 'tamam iki devletli çözümü konuşalım' demesi Rum-Yunan ikilisinin adadaki hedeflerine terstir. Adanın tamamını Elenleştirmek isteyen zihniyetin, Kıbrıs Türk halkını azınlık olarak gören kafaların KKTC'yi bir çırpıda benimsemelerini beklememek lazımdır. Ne var ki Akıncı gibi 'Rumlar istemiyor' diye de haklarımızdan, devletimizden vazgeçecek halimiz yoktur. Anastasiadis KKTC gerçeğine ve Cumhurbaşkanı Tatar'ın yeni siyasetine ergeç alışacaktır…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları