"Andımızı verdiler HDP'yi aldılar" ise...

HDP'ye kapatma talebiyle dava açıldı. HDP'nin, terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı olduğunu, milletvekili adaylarını da kaçının erkek kaçının kadın olacağına kadar Abdullah Öcalan'ın belirlediğini bilmeyen var mıydı acaba?
HDP'nin PKK/KCK terör örgütüne eleman temin ettiği, parti binalarının terörist gönderme merkezleri olarak kullanıldığı yeni mi anlaşıldı?
HDP'nin devletin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı ayrı bir devlet kurmak için terör örgütünün siyasi ayağı olarak kurgulandığı yeni mi anlaşıldı?
HDP'ye yıllardan beri bu hedefine ulaşmasında katkı sağlasın diye mi Hazine yardımı veriliyordu?
HDP'nin "PKK terör örgütünün eylemlerinin odağı" haline geldiği yeni mi öğrenildi?
***
Yıllardan beri sorduğumuz şu soruları da hatırlatmazsak olmaz:    
-PKK ile birlikte sizi çözüm sürecine kim ikna etti?
-Oslo'da sizi PKK ile masaya oturtan güç kimdi?
-Habur'da teröristleri karşılamanızı kim dayattı? Dolmabahçe mutabakatını imzalamanızı kim emretti? Kandil-İmralı hattını kim kurdurdu? Abdullah Öcalan'ın mektubunu Diyarbakır'daki mitingde kim okuttu?
-Oslo görüşmelerinde "koordinatör ülke temsilcisi"nin müzakereleri başlatırken, "Bu, sadece bizim fikrimizdi. Ne Türk tarafından ne de Kürt tarafından olumlu yönde herhangi bir teklif aldık. İki tarafın değil, bizim sorumluluğumuz altında girişilen bir inisiyatiftir. Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır." demesinin anlamı neydi? Bu masaya neden oturdunuz?
-Oslo'da PKK'yla görüşen devlet görevlisi, neden "Önderliğin (Abdullah Öcalan'ın) yol haritası elimde. Maddeleri de belli. Haydi buyurun müzakere edelim. Ordunun şu an yaptığı planlı bir operasyonu yoktur" demişti?
-Dolmabahçe mutabakatından sonra, HDP adına Pervin Buldan, "Ortak açıklamaya yeni bir yol haritası diyebiliriz. Üzerinde müzakere yapılması için mutabakat sağlanan 10 madde konusunda anlaşma sağlanırsa PKK kongresini toplayacak. Ondan sonra yeni bir Türkiye'den söz edebiliriz" derken beraber atılan bu adımlar, devletin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı değil miydi? "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" kurma işini HDP tek başına mı üstlenmişti? Ortağı kimdi?
- Cumhurbaşkanı başdanışmanı Mehmet Uçum, "Kürt politikası, Türkiye'nin yeni siyasal sistem ihtiyacı içerisinde bir yere sahiptir ve 'yeni anayasal sistemin bir boyutudur.' Türkiye'ye özgü 'başkanlık modeli', üniter yapı içerisinde 'adem-i merkeziyetçiliğin geliştirileceği' bir esasa dayandığından 'Kürtlerin yaşadığı bölgeler' de dahil olmak üzere tüm Türkiye bakımından güçlü 'yerel-bütünleştirici merkez yapısı'nı kurmak hedeftir." derken mevcut Anayasa'ya aykırı siyaseti anlatmış olmuyor muydu?
-Aynı kişi, "Dışlayıcı ve baskıcı Türk Milleti'nden kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye Milleti'ne geçiş sürecinde Kürt sorununun kalıcı çözümünün gerçekleşeceği bir siyasal realite söz konusudur." derken, iktidarın, devletin temeli olan Türk Milleti kimliğine karşı mücadele ettiğini açıklamış olmuyor muydu?

"Türk kimliği" yerine "Türkiye kimliği" getirmek, "yerel meclislerle birlikte özerk yapılar kurmak", "demokratik cumhuriyet için Anayasa'yı değiştirmek", PKK'nın da söylemi değil miydi?
***
Okurlarımızdan Mehmet Demir, "Bu hafta andımızı verdiler, HDP'yi aldılar, böylece HDP seçmenine 'Sizin partiniz HDP değil, sizin partiniz biziz' dediler" diye yorum yaptı.
Böylece bir taşla birkaç kuş birden vurmayı mı hedefliyorlar?
Meselâ "Andımız"ı kaldırmak, madalyalardan Atatürk'ü kazımakla kaybettikleri itibarın HDP'nin kapatılması ile geri geleceğini mi hesaplıyorlar?
Meselâ yine okurumuz İsmail Akbaş'ın belirttiği gibi "Türk Milliyetçileri, HDP davasıyla oyalanarak uyumaya devam etsin" ama Türkiye bu arada kuruluş rayından çıkarılsın mı istiyorlar?

Yazarın Diğer Yazıları