Andımız'ı yok ettiler, Atatürk'ü sildiler Çanakkale'ye gittiler!!!

Tüm Türkiye, Çanakkale Zaferi'nin 2015 yılındaki 100. yıldönümünün muhteşem törenlerle kutlanmasını bekliyordu...
Çünkü tarihte görülmeyen ve bir daha görülmeyecek muhteşem bir zaferin yıldönümü için yeri göğü inleten kutlamalar yapılmalı ve başta Atatürk olmak üzere, Çanakkale'de şehit düşen binlerce askerin nasıl bir zafere imza attığı, tüm dünyaya bir kez daha gösterilmeliydi...
Oysa AKP'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana, cumhuriyetin sadece mirasına-kurumlarına, Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına değil, aynı zamanda millî bayramlara yönelik bir düşmanlık da ortaya çıkmıştı...
Ve 23 Nisan'ın, 19 Mayıs'ın, 29 Ekim'in, bir zamanlar tüm ülkeyi bayram yerine çeviren kutlamaları bile adeta köhne depolara atılmışçasına, bir köşede susturuldu, kaderine terk edildi ve sonuçta, bırakın bayramları kutlamayı, Atatürk anıtlarına çelenk konulması bile yasaklandı...
O yüzden Çanakkale gibi, dünyaya nam salmış bir zaferin 100. yıldönümünün de sönük kutlanması için uğraşan rövanş peşindeki güruha hiç kimse şaşırmadı...
2015'ten bu yana geçen 6 yıl içerisinde, Çanakkale destanı kürsülerden boş lafların havada uçuştuğu, ruhsuz-sönük ve "laf ola beri gele" nutuklarla geliştirildi ve bugünlere gelindi...
Ancak 18 Mart 1915'in 106. yıl dönümünün denk geldiği sosyal ve siyasal ortam, 100. yıldaki o sönük-cılız-ruhsuz kutlamalardan bu yana, belki de o zaferi yaralayan en vahim süreç olarak da toplumu kahretti...

CHP'nin hayal kırıklığı!..
Danıştay'ın, devlet madalyalarından Atatürk resminin silinmesi kararını onaylaması işte Çanakkale'nin 106. yıl dönümünün birkaç gün öncesine denk geldi...
Ve yazıklar olsun ki; Andımız'ı okullarda yasaklayan kararın AKP ile Atatürk ve cumhuriyete düşman çevrelerin kışkırtmasıyla Danıştay tarafından onaylanması da, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünün birkaç gün öncesine rastladı...
Heyhat!!! 106 yıl öncesindeki Mart ayının ortalarında, binlerce asker, Osmanlı'yı yerle bir etmek ve Çanakkale'den geçerek tüm ülkeyi kuşatmak için çırpınan emperyalist güçlerle mücadele ediyordu bu ülkede...
Ve 106 yıl sonrasındaki Mart ayının ortalarında ise "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan Andımız'a ve Atatürk'e yönelik taarruzla mücadele etmek zorunda kaldı bu ülke...
Bir destanla onun yıldönümünü ve ruhunu yaralayan siyaset-yargı iş birliğindeki sonuçların Çanakkale Zaferi'nin yıldönümüne rastlaması ne kadar da utanç verici değil mi?..
Ancak bir 18 Mart öncesinde toplumu sarsan-öfkelendiren-yaralayan ve hayal kırıklığına uğratan vahamet yukarıda anlatılanlardan da ibaret değil!..

 

Hangi yüzle gittiniz...
Acı olan sadece Atatürk'ün madalyalardan silinmesi, Andımız'ın yargı kararıyla yok edilmesi ve içinde her dönemde kripto Truvaların yuvalandığı, sözde Atatürkçü-solcu (!) gazetelerin-televizyonların başını kuma gömmesi de değil aslında...
Andımız'ı yasaklatan siyaset-yargı hattındaki tahribata isyan etmesi gereken bazı siyasetçilerin, toplumun infiale sürüklendiği "bir hafta" içerisinde sessizliğe gömülmesi ve tabanın baskısıyla bir zahmet konuşmak zorunda kalması da utanç vericiydi!!!
Saadet ve AKP'nin içinden çıkan partilerin tutumuna zaten yazıklar olsun...
İYİ Parti ve MHP liderleri, Danıştay'ın Andımız ile ilgili kararına isyan ederken, CHP liderinin salı günkü grup toplantısında yaptığı sıradan konuşma ise hayal kırıklığı yarattı...
Oysa Atatürk'ün koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu'ndan, AKP ile Danıştay arasındaki yasaklama sürecinin kronolojisini anlatmak yerine, kendi görüşlerini en sert biçimde yansıtması bekleniyordu...
Diyeceksiniz ki; daha geçen hafta Atatürk'e-Anıtkabir'e-laikliğe karşı olan siyasal İslamcı bir vekili partisine transfer eden CHP lideri nasıl sert tepki göstersin ki?..
Evet; Çanakkale'nin 106. yıldönümünün öncesinde, Atatürk'ün devlet madalyalarından silinmesi ve Andımız'ın Danıştay kararıyla yok sayılmasından büyük "dersler" de çıkartılmalı...
İşte o dersi; İYİ Parti'nin Meclis grup toplantısında milletvekillerine Andımız'ı okutan küçük kız öğrencinin, kürsüden inerken "iyi dersler" demesi de çok iyi anımsatmış oldu...
Gelelim en kahredici olaya... Daha birkaç gün önce bu ülkede Andımız'ı yasaklatan ve Atatürk'ü devlet madalyalarından sildiren AKP'liler hangi ruh haliyle Çanakkale'ye gittiler acaba?..
Peki; AKP'nin bu utanç verici yasaklarına toplumun beklediği sert tepki vermeyen CHP'liler, iktidarla birlikte mutlu muydu Çanakkale'de olmaktan?..
Danıştay kararları Çanakkale'nin ruhunu derinden yaralamışken, bu utanç verici skandala imza atanlarla karşı durmayanların Çanakkale'nin kapısından bile geçmemesi gerekiyor aslında...

Andımız'a ve Atatürk'e saldırılanlarla, onlara sessiz kalan medya-siyaset ittifakını millete havale ederek;
Çanakkale Zaferi'nin 106. yıldönümünü yürekten kutluyor, Büyük Önder Atatürk ve tüm şehitleri saygıyla anıyorum...

Yazarın Diğer Yazıları