Anneler ve makamlar

Onları ilk gördüğümde bizim oraların kadınlarındaki Türkmen giysilerini hatırladım. Baş bağlamaları da benziyordu, dizlerini dövüşleri de. Zavallı boynu bükük çiçekler dikilmiş, yeni örtülmüş kabirlerin başına çökmüş ağlıyorlardı. 
300 tane denilen ama aslında 500-600 taneden fazla olan evlatlar, ucuz kömür uğruna orada yatıyorlardı.
Ucuz kömür çıkarmak. Söz verildiği gibi TTK’ya gidecek, orada depo edilecek ve seçim sonuna uygun günlerde parasız dağıtılacaktı.
O kömür, seçim materyali olarak iktidara oy getirecekti. Makamları, koltukları sağlamlaştıracaktı.
Sonra Başbakan emir verdi, hanım Bakan da ailelere ev yapacağını müjdeledi. Evlerin adı “301” olacakmış. Yani aman daha fazla zannetmeyin ve ilelebet bu acıyı tazeleyin.
Önceleri felaketin şaşkınlığından susan, konuşmayan maden işçileri git gide açıldılar. Sonra toplandılar haklarını aradılar. Bu isyan etmek değildir, dilsiz şeytan olmamaktır. Peygamberimiz “Ne zulm edin ne kendinize zulm ettirin” diyor.
O kadar başarılı oldular ki sendikayı istifa ettirdiler ve en zorunu başardılar, kamulaştırmada direterek onun sözünü aldılar.

***

Önce 1 taneydi. Diyarbakır Belediyesinin önünde oturmuş ağlıyor ve oğlunu istiyordu. Oğlu dağa kaçırılmış.
Sonra 10 tane oldular. Ben de o bir tane için yazı yazmıştım o geri geldi. Şimdi aynı anneler, aynı yerde oturmuş torba içerisindeki, oğullarının misketlerini oturdukları yerdeki yaygıya dökerek dizlerini dövüyorlardı. Tıpkı maden işçilerinin anneleri gibi.
O ilk bir tane, Belediye Başkanı Gültan Kışanak’a sitem ediyordu ona oy verdiğini söylüyordu.
- Seni istemiyem, Erdoğan’ı istemiyem, İmralı’dakini istemiyem. Oğlumu istiyem, diye bağırıyordu.
Şimdi de erkek eşbaşkana sesleniyorlar: Yiğit bir Diyarbakırlı kız: Senin çocuğun dizinin dibinde, benim kız kardeşim nerede? Neden sesin çıkmıyor? Sizin çocuklarınız Amerika’da okuyorlar bizimki neden dağda, diye aslanlar gibi bağırarak kız kardeşini istiyordu.
İnşallah gelecekler...
Çocuklar gelecek..
----
Allah’ın büyüklüğüne bakın ki Türkiye’nin bütün belaları kendi kendine çöküyor.
Bağırarak, bağırmayarak, kazdığı kuyuya düşerek, zulmederek, koltuk muhafaza etmek için zulmederek, ama mutlaka çöküyorlar.

Yazarın Diğer Yazıları