Ara transfer gazı!

Devre arası transfer dönemi takımlar ne kadar iyi olursa olsun taraftar mutlaka bir takviye ister alınan oyuncudan bazen memnun olur bazen de memnun olmaz. Taraftarın özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı bu büyük baskı kulüp yöneticilerini etki altında bırakarak sıradan bir oyuncu değil de yıldız oyuncu getirme yönüne iter.

Bugün itibariyle baktığımızda Fenerbahçe uzun zamandır peşinde olduğu Anderson Talisca'yı yıldız oyuncu statüsünde Türkiye'ye getirdi. Bir dönem Beşiktaş forması giymiş ve ülke futbolunda iz bırakmış Talisca önce Çin sonra da Suudi Arabistan gibi oyunculara verdiği astronomik rakamlarla konuşulan yerlerde forma giymişti. Fenerbahçe taraftarı uzun zamandır gelmeyen şampiyonluğunun Talisca'nın yıldız transferi etkisiyle geleceği düşüncesinde. Bazen futbolun bir takım oyunu değil de sanki yıldız oyuncuların tek başına kazandığı oyun sanılmasını görüyoruz. Talisca elbette iyi bir oyuncu ama tek başına takımı şampiyon yapması olanaksız. Mourinho'nun futbol sisteminde nasıl bir katkı vereceğini göreceğiz.

Galatasaray ise dünyaca ünlü İspanyol oyuncu Alvaro Morata'yı kadrosuna kattı. Icardi'siz bir sezon geçiren Galatasaray Osimhen'in yanına yine ünlü bir oyuncuyu transfer etti. Akıllara önce Sneijder'in sonra da Drogba'nın geldiği 2012-13 sezonunu getirdi. Yıldızlarla dolu bir Galatasaray kadrosu ikinci sıradaki Fenerbahçe'nin 6 puan önünde yer alarak 5.yıldızı hedeflediği şampiyonluk yarışında avantajlı durumda. İkinci yarının yeni başladığı şu günlerde üç puanlı sistemde her an her şey olabilir. Fenerbahçe ezeli rakibine nefesini ensesinde hissettirerek bu yarışın erken kopmayacağını gösteriyor.

Beşiktaş ise henüz yıldız transfer diyebileceğimiz bir devre arası transfer yapmadı. Siyah beyazlılar sezon başında Rafa Silva ve Ciro Immobile gibi dünyaca ünlü iki futbolcuyu ligimize getirdi. Ancak Beşiktaş şampiyonluk yarışında kimsenin beklemediği bir şeklide erkenden koptu. UEFA Avrupa Ligi'nde de elenen Beşiktaş'ın tek hedefi Türkiye Kupası olarak kaldı. Yeni teknik adam Ole Gunnar Solskjaer takımının sezonu kupasız kapatmaması için elinden gelenin en iyisini yapmak istiyor.

Devre arası transferler demişken geçmiş dönüp iz bırakan isimlere bir bakalım. 2004-2005 sezonunda Galatasaray'a sıradan bir oyuncu olarak gelen ancak gelecekte önemli bir yıldız olacak olan Frank Ribery olaylı bir şekilde takımdan ayrılmıştı. Hala Galatasaray taraftarı kısa sürede sarı kırmızılı takımda önemli işler bırakan Ribery'yi unutmadı. Fransız oyuncu Bayern Münih kariyeri ile Alman ekibinin tarihindeki yerini aldı.

Yine 2004-2005 sezonunda ülkemize gelen bir büyük yıldız daha Nicolas Anelka olmuştu. Fenerbahçe'nin devre arası bomba transferi özellikle Konyaspor maçında elle attığı golle unutulmazlar arasına girmişti. 2011-2012 sezonunda Fenerbahçe'ye Lille'den gelen Moussa Sow sarı lacivertli ekibin önemli golcüleri arasına girmeyi başarmıştı. Burak Yılmaz 2009-2010 sezonunda Trabzonspor'a gelmişti. Sonraki sene gol kralı olacağı ve Galatasaray'a transfer olarak Şampiyonlar Ligi'nde iz bırakacak bir performans gösterdiği yılları yaşadı. Drogba ve Sneijder'in pastanın çifte çileği olarak 2012-1013 sezonunda Galatasaray'ın hem lig hem de Şampiyonlar Ligi maçlarına attıkları imzalar hala akıllarda.

Morata ve Talisca derken eskilere gidip birer hatıra olarak akıllarımızdan bu isimleri geçirdik. Bir çok başarısız devre arası transferi de gerçekleşti. Başarının olduğu yerde başarısızlıkta olacaktır. Sezon sonunda devre arası transferlerinin hangi takımlara ne kadar olumlu şekilde yansıdığını görüyor olacağız. Gösterdikleri performanslar, attıkları, kaçırdıkları hepsi konuşulacak. Şimdilik sadece taraftarların bu isimlerin kadroya katılmasının yaşadığı mutluluğu ve heyecanı hissediyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları