Arabın aklı - erdem aklı

Tarhan Erdem’i akıllı, bilge, âkil bir aydın bilirdim. Biyografisine göre önemli görevlerde bulunmuş. KONDA kamuoyu araştırma şirketini kurmuş bir zat. Ama Radikal’deki son yazısı beni hayal kırıklığına uğrattı. Hazret, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, TBMM’deki BDP’li ama aslında PKK vekilleri kadın ve adamların dokunulmazlıklarının esastan kaldırılması için Anayasa’da değişiklik yapılmasını istemesini eleştiriyor.

***

BDP’li vekillerin teröristlerle kucaklaşması, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi çileden çıkardı.
Hele Gaziantep faciası ve Şemdinli saldırıları ile eş zamanda olması, sadece onu değil, halkın büyük çoğunluğunu da rahatsız etti.
Bahçeli Suç işleyen milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören bir anayasa değişikliği öneriyor. Milletvekillerine “dokunulmazlık” eski adıyla “teşrii masuniyet” sağlanması milleti temsil edenlerin görevlerini, engellenmeden yapmaları için sağlanan bir imtiyazdır.. Bu kadın ve adamların şimdiye kadar bu imtiyaza dayanarak yaptıkları ve PKK’ya hizmet ettikleri malum. Şemdinli’deki PKK teröristleri ile herkesin gözü önünde topluca sevişmeleri ve sonra da bunu “insani refleks” diye savunmaları, övmeleri tüy dikti. Aslında bu partinin mevcudiyeti ve Meclis’te bulunması da ülkemizin bir garabeti, paradoksu. Bu kadın ve adamların yalan yere yemin ettikten sonra Meclis’te kürsüden meydan okumaları, tarihe muhakkak bir gaflet devrinin kanıtları olarak geçecektir.
PKK’nın Meclis ayağı olan bu partiden ve Bahçeli’nin deyişiyle bu “kiralık katiller” den ne hayır gelir, şerden başka... Aslında bu terör partisi Anayasa Mahkemesi tarafından tez kapatılmalı!
Bu BDP’li kadınlarla adamlar “barış için” müzakerelerde hizmet edeceklermiş. Ne hayal!.. Açıkça teröre ve Büyük Kürdistan’a hizmet ediyorlar..

***

Fakat Tarhan Erdem’in BDP’lilere destek için ileri sürdüğü gerekçeler ve özür, neredeyse BDP suçlarından büyük ve acı olmasa da gülünç! Erdem, Merih’te ya da Ay’da mı yaşıyor!.. Yoksa “Alis’in harikalar diyarı” nda rüyada mı? Ona göre neredeyse terör yok, bölücülük filan yok, hepsi hayal ve evham, hatta bizim fesat düşüncelerimiz...

***

Bakın Erdem -namı diğer “fazıl” zat- Türkiye’nin bir “var oluş” mücadelesi içinde olmadığını iddia ediyor ve şöyle yazıyor; “Türkiye var oluş mücadelesi içinde değildir, söylenenler, siyasal mücadele ve kutuplaşma etkisiyle abartılmış olaylardır...
Bir korkunç rüya gibi anlatılanların hiçbir unsuru gerçek değildir; hepsi, deneyimli bir liderde oluşmaması gereken hassasiyetlerdir.
Ülkemizde iç kavganın toplumsal nedeni ve gerekçesi yoktur, vatanımızdan bizi kovmak isteyen ciddiye alınacak bir güç de yoktur. Bir siyasal parti liderinin ülkesini o yüzeyde gördüğünü söylemesi, yurttaşları ancak rahatsız edecektir.”
Asıl Erdem’in yazdıkları sadece beni değil tüm kamuoyunu rahatsız edecektir.
Eğer diğer “âkil” adamlar da aynı fikirde iseler vay halimize!

***

Erdem’in yazdıkları çok acı ve düşündürücü olmasaydı ve eğer hâlâ Erdem’e biraz saygım kalmasaydı bu yazımı eski bir fıkra ile bitirecektim; “Allah’ım Erdem’in aklını bir gece olsun bize ver de rahat uyuyalım!..”

Yazarın Diğer Yazıları