KAYNAK: NTV
Alman arkeologlar, Arap yarımadasında şimdiye kadar bulunan en eski insan ayak izlerini ortaya çıkardı. 120 bin yıllık olduğu düşünülen 7 ayak izi, fil, deve ve su aygırı fosilleriyle birlikte Suudi Arabistan’daki Nefud Çölü'nde bulundu.
Araştırmacılar söz konusu bölgenin, Afrika ve Avrasya arasında bir geçit görevi gördüğünü ve ayak izlerinin insanlığın Afrika’dan dünyanın geri kalanına yayılışına dair önemli bilgiler sunduğunu açıkladı.
AVRASYA VE AFRİKA ARASINDA GEÇİT
Almanyalı bir araştırma kuruluşu olan Max Planck Enstitüsü’nden arkeologlar, Arap yarımadasında şimdiye kadar bulunan en eski insan ayak izlerini ortaya çıkardı. Eskiden bir göl olduğu düşünülen Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki Nefud Çölü’nde bulunan ayak izlerinin yaklaşık 120 bin yaşında olduğu düşünülüyor.
Araştırmacılar, günümüzde Nefud Çölü’nün yer aldığı bölgenin, Afrika ve Avrasya arasında bir geçit görevi gördüğünü ve insanlığın Afrika'dan dünyanın geri kalanına göçünde çok önemli olduğunu söyledi.
İnsanların Afrika'da yaklaşık 300 bin yıl önce ortaya çıktığı ve 150 bin yıldan fazla bir süredir Levant'a ulaşmadığı düşünülüyor.
Levant bölgesi tanımı tarihçiler tarafından Akdeniz'in doğu sahillerinde bulunan Toros Dağları'nın güneyinde, Orta Doğu'ya kadar olan geniş bir bölgeyi tanımlamak için kullanılıyor.
Uzmanlar daha önce insanların bu yolculuğu kıyı rotalarında yaptıklarına inanıyorlardı, ancak ortaya çıkan ayak izleri bunun doğru olmayabileceğini gösteriyor.
İNSANLAR GÖÇ EDERKEN SANILANIN AKSİNE KIYILARI DEĞİL, NEHİR VE GÖLLERİ TAKİP ETMİŞ OLABİLİR
Ayak izi keşfinin arkasındaki araştırmacılar, insanların yaygın kabul edilenin aksine deniz ve okyanusları takip etmek yerine, iç rotaları izlediklerini ve gölleri ve nehirleri takip ederek göç ermiş olabileceğini açıkladı.
Bununla birlikte, keşif alanında 7 ayak izinin yanı sıra, 44 fil, 107 deve ayak izi ve 233 fosil fosil de ortaya çıkarıldı.
ARABİSTAN YARIM ADASI ANTİK DÖNEMDE GÜR BİR BİTKİ ÖRTÜSÜNE VE NEMLİ İKLİME SAHİPTİ
Çalışmanın başy azarı Michael Petraglia, “Açık otlaklar ve büyük su kaynakları ile birlikte filler ve su aygırları gibi büyük hayvanların varlığı, kuzey Arabistan'ı Afrika ve Avrasya arasında hareket eden insanlar için özellikle çekici bir yer haline getirmiş olabilir'' açıklamasını yaptı.
Bugün, Arap Yarımadası, ilk insanlar ve avladıkları hayvanlara oldukça cömert davranmış olsa da geniş ve kurak çöllere sahip olmasıyla ünlü. Ancak, son on yılda yapılan araştırmalar, bunun her zaman böyle olmadığını ve son buzullar arası dönemde gür bir bitki örtüsüne ve nemli bir iklime sahip olduğunu gösterdi.
Ayrıca bu durum Orta Doğu ülkelerinin zengin petrol varlığına da açıklıyor. Bilim insanları, bir zamanlar zengin bir biyoçeşitliliğe sahip denizlere ev sahipleri yapan bölgenin, zaman içinde kuraklaşarak çöle dönüştüğünü ve deniz canlıların fosilleşerek bugünkü petrol yataklarını oluşturduğunu düşünüyor.
Science Advances adlı dergide yayımlanan çalışmanın ortak yazarlarından Profesör Ian Candy ise keşfe ilişkin yaptığı açıklamada, “Bulgular, son buzullar arası dönemde Kuzey Arabistan’a uzanan Afrika'nın ötesindeki insan hareketlerini ortaya koyuyor ve bu bölgenin insan tarih öncesi çalışmaları için önemini vurguluyor” ifadeleri kullandı.
