Aşevi bağışı bloke vatandaşa; geber

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Soma'da vatandaşa tokat attığı görüntüleri unutmadık. Erdoğan'ın çiftçiye, "Ananı al da git" dediğini unutmadık. Erdoğan'ın, "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" sözünü unutmadık.

"Artistlik yapma"

"Haddini bil edepsiz kadın"

"Aydın müsveddeleri, karanlıksınız" demelerini de unutmadık, unutmayacağız…

Değerli okurlarım,

Şu rezalete bakar mısınız?

Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin 25 Yıllık Aşevi hesabı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından bloke edildi...

Aşevleri olan diğer CHP'li belediyelerin de aldıkları bağış hesapları bloke edildi.

Aşevlerine yapılan bağışları bloke eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tam bir Recep Tayyip Erdoğan hayranı.

Soylu, Erdoğan hakkında neler söylemişti:

20 Nisan 2008: "Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendini koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor. AKP iktidarından önce işsizlik yüzde 6'ydı bugün 11,3'e çıktı. Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi."

"Paçalarından yolsuzluk akıyor"

10 Aralık 2008: "Beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye'yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye'de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır."

"Boyan döküldü Recep Tayyip Erdoğan"

31 Aralık 2008: "Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan."

"Başbakan rantın babasını getirdi"

25 Şubat 2009: "Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye'yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi Sayın Başbakan, rantın babasını getirdi. Bunlar yarım doktor, yarım hoca."

"Kendisini padişah olarak görüyor"

14 Mart 2009: "Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye'de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler insanları bu duruma düşüren hükümettir."

Değerli okurlarım,

O günlerden bugüne sarayın atadığı bakan olan Soylu'nun, fakir fukaranın, garip gurebanın yemek aldığı, karnını doyurduğu aşevleri için yapılan bağışları bloke etmesi, yasaklaması ile

"Açız" diyen vatandaşa "Geber" diyen Aile ve Sosyal Politikalar Müdür Yardımcısının birbirlerinden farkı var mı?

Ve "Açız" diyen vatandaşa "Geber" yanıtını veren İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay, görevden alındı.

Bakan Süleyman Soylu ise soylu bir davranış gösterip bu ahlaksız, utanmaz, imansız Noğay için tek bir kelime söyleyebildi mi?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tek bir kelime etti mi?

Peki, hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundular mı?

Tek bir kelime, tir satır yazan gazeteciler için cumhurbaşkanının avukatı hemen suç duyurusunda bulunurken, Hakan Aygün tutuklanırken, vatandaşa "geber" diyen bu kişi unutturulacak mı?

Canım Türkiye'm ne hale getirildin..!

Ola ki böyle bir ifadeyi CHP'li bir belediye başkanı maazallah söyleseydi Erdoğan'ın, bakanlarının, AKP'lilerin saldırı bombardımanı nasıl yapılırdı değil mi?

Değerli okurlarım,

Saraya yeni araba filosu alınacağını öğrenince Erdoğan'ın 1994 yılında Refah Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğu dönemde yaptığı bir konuşmanın gazete kupürü aklıma geldi:

11-nisan-2020-orhan-uguroglu-tayyip1.jpg

"Bütün servetim bu yüzük" diye vatandaşlara nikah alyansını gösteren Erdoğan, "İstanbul'a hizmete hazırım" diyor.

Ve bugüne geldiğimizde Amerika'nın küstah başkanı Trump ile Temsilciler Meclisinin gündeme getirdiği, "Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlığını bloke ederiz" tehdidi aklıma geliyor.

Ve o tehdidin yapılması ile hain terör örgütü PKK uzantısı YPG'ye yönelik "Barış Pınarı" askeri harekatını durdurmamız aklıma geliyor.

Sahi ne oldu?

Suriye'de her şey Türkiye açısından güllük gülistanlık mı?

Değerli okurlarım,

Bu Çinliler çok uyanık vallahi.

Yazımda Çin'deki maske fiyatlarını alayım diye Google ile bir araştırma yaptım ki Yeniçağ mail adresime Çinli Michael'dan şu mesaj geldi:

"Sevgili Orhan,

Biz tek kullanımlık siviller için yüz maskesini büyük fabrikamızda üretiyoruz.

Çok iyi fiyat ve hızlı teslimat süresi elde edebilirsiniz.

100 adetlik koli fiyatı 0.19, 1.000 adetlik koli fiyatı 0.16 Amerikan doları.

Ödeme alındıktan teslimat süresi 2-3 gün

Son zamanlarda artan dokuma kumaş maliyeti gibi, fiyat çok hızlı değişir.

Eğer herhangi bir talebiniz varsa, lütfen bize ulaşın çekinmeyin. Saygılarımla"

Değerli okurlarım,

Bu fiyatlara göre, 100 adet maske alırsanız tanesi 1,2 lira ediyor 1.000 adet alırsanız bir liraya geliyor. Bu fiyatlara da nakliye dahil.

Tabi firmayı arar 10 milyon derseniz ve üretebilirlerse bence fiyatı 25 kuruşa dahi düşebilir.

Şimdi demem o ki;

3 kuruşluk bir maske için Türk milletinin düşürüldüğü durumu görüyor musunuz?

Canım Türkiye'm ne hale getirildin..!

 

Yazarın Diğer Yazıları