Asiye Nine'nin inekleri...

Meral Akşener liderliğini miting meydanlarında ispatlarken Asiye Nine'nin 2 ineği Türkiye'de siyasetin gündemine oturdu...

Akşener halkın nabzını ve desteğini öyle bir yerden yakaladı ki Cumhur İttifakı'nın iki ortağı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli kalakaldı.

Siyaseten yanıt veremeyince "maddi ve manevi tazminat" ile "Cumhurbaşkanına hakaret" davaları ile susturmak için tehdit ettiler.

Trabzon mitinginde sahneye fırlayan Asiye Nine, Erdoğan'ın bu tehditlerine meydan okuyarak, "Devletin vermediği desteği ben veriyorum, 2 ineğim senin" deyiverdi.

Vay vay vay...

Asiye Nine tam 12'den vurdu.

"Devletin vermediği desteği..."

Değerli okurlarım bu sözleri okuyunca Erdoğan Hükümetinin İYİ Parti'ye ödemediği 2018 yılı devlet yardımını anımsadım.

Ziyaretime gelen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Avukat Hasan Seymen'e devlet yardımını alıp almadıklarını sordum.

Seymen, "Bakanlık memuru başvurumuzu saklamış ve sonra da cumhurbaşkanlığına atanmış. Yeniden başvurduk, süre doldu yasal hakkımız ödenmedi, şimdi dava açacağız" dedi.

Değerli okurlarım,

İYİ Parti'nin 31 Mart Yerel Seçiminde "para sıkıntısı" çekmesi için çok önemli bir ambargodur bu yasal ödemenin yapılmaması.

Hatırlayacaksınız,

24 Haziran seçimlerine katılmaması için ne kumpaslar kurdular ama sökmedi.

31 Mart seçiminde AKP ve MHP'nin yaptıkları sınırsız harcamaların sokaklara, caddelere, miting alanlarına nasıl yansıdığını görüyorsunuz.

Ama bu büyük Türk milleti var ya her zaman mağdurun yanında olmuştur.

Asiye Nine'mizin 2 ineği bilinsin ki 15 milyon liralık devlet desteğinden daha önemli ve kıymetlidir.

Asiye ninelerin duaları AKP hükümetinin en önemli sorunudur.

AKP Hükümetinin engellediği İYİ Parti'nin 2018 yılı yasal hakkı elbette yargı kararı ile alınacaktır.

Ancak 31 Mart seçiminde partiler için her kuruşun bile kıymetli olduğu açıktır.

AKP hükümeti rakibi İYİ Parti'yi ve Meral Akşener'i yerel seçim öncesinde parasız bırakmayı hedeflemiştir.

Ayıptır, siyasi etiğe de uygun değildir.

Değerli okurlarım siyasi etik denilince tabii aklımıza hemen Mansur Yavaş'a yapılan etik dışı yargısız infaz geliyor.

A Haber, TRT Haber, Ülke TV, TV Net, 24, NTV, CNN Türk, HaberTürk, Haber Global, TGRT, AKP sözcüsü Ömer Çelik'in basın toplantısını canlı yayınladılar. 4-5 gazeteci aynı soruyu evirip çevirip sorunca algı operasyonu yaşandı.

Mansur Bey bu açıklamaları basın toplantısı yaparak, "Çirkin kumpas, çirkeflik" diye belgeleri ile yanıtladı.

Medya etiği, Basın ve RTÜK yasasına göre Mansur Yavaş'ın bu açıklamasının da canlı yayınlanması gerekirdi.

Ancak sadece HALK TV, KRT TV ve Türkiyem TV yayınladı. Hatta KRT TV dün iki kez de Yavaş'ın basın toplantısını tekraren yayınladı. Bu üç kanalın yönetimlerini de kutluyorum

Ancak, AKP'nin yukarıda yandaş kanalları dün Ömer Çelik'in basın açıklamasını ve Mansur Yavaş hakkında ilk günkü iddialarını yine canlı yayınla ekrana getirdiler.

Ömer Çelik'i Uzan'ların STAR Gazetesinden tanırım. Cem Uzan'ın en güçlü savunucusu idi o günlerde.

Her iki basın açıklamasını bu nedenle ibretle izledim ve aklıma o günler geldi.

Şimdi ben size önemli bir iddiada bulunayım, AKP ve MHP'nin yani Cumhur İttifakı'nın Mansur Yavaş'a yaptıkları yargısız infaza Ankaralılar 31 Mart'ta Yavaş'ı seçerek yanıt verecekler.

Değerli okurlarım, "Emir" ile Ankara'ya başkan adayı yapılan Mehmet Özhaseki, sözde "Melih Gökçek gibi olmayacağım. Benim tarzım farklı" demiş, "tecrübe" yazılı afişler asmıştı.

Size şu kadarını söyleyeyim Melih Gökçek bile Mansur Yavaş hakkında bu denli haksız ve hukuksuz iddialarda bulunmazdı.

Özhaseki haklı çıktı, Mansur Yavaş'a yaptıkları bu tarz saldırıyı Melih Gökçek bile yapmazdı...

 

Yazarın Diğer Yazıları