Askeri kıyafetler ve donduran iddialar

Kahraman Mehmetçiklerimizin yaz kış, gece gündüz demeden geçit vermez dağlarda yaptıkları operasyonlarda kullandıkları giysiler büyük önem taşır.

Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan adli ve Jandarma Bölge Komutanlığınca başlatılan idari soruşturma ile İçişleri Bakanlığınca görevlendirilen 2 müfettiş 2 kahramanın donarak Şehit olmasını araştırmaya 30 Ekim'de başladılar ki hazırlanan raporlar henüz açıklanmadı.

Önce Yandex'ten aldığım bilgiye göre Tunceli'de 20 - 25 Ekim 2018 tarih bandında gündüz 14, geceleri 10 derece olan hava sıcaklığı var. 26 Ekim'de ise gece 4 dereceye düşüyor.

Olayın açıklamasında ilçenin 2.300 rakımlı kırsalında operasyona katılan jandarma uzman çavuşlar Asım Türkel ile Ferruh Dikmen'in, 26 Ekim'de olumsuz hava koşullarından etkilenip kaldırıldığı Tunceli Devlet Hastanesinde şehit olduğu bilgisine yer verildi.

1876 yılında kurulan tarihi Nazimiye ilçesinde 2.300 rakım denilince donma olayının Bedir Dağında gerçekleştiği anlaşılıyor.

Tunceli'nin rakımı 950 ve ısı gece 4 derece olduğuna göre 2.300 metre rakımda sıfırın altında 5 - 10 dereceye düştüğünü tahmin edebiliriz ki Meteoroloji Genel Müdürlüğünden çok daha net bilgi alınabilir ki eksi 40 olması bana göre mümkün değildir.

Gelelim konumuza.

2 askerimizin donarak Şehit olmasından sonra Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Komutanı Tümgeneral Münir Güzel askerlerin zorlu koşullarda giydikleri ekipmanlara ilişkin bilgi verdi. Güzel, "Uyku tulumu eksi 40 dereceye kadar koruyor. Polar mont, soğuk iklim kıyafeti, kar elbisesi veya pançoyu aldığımızda eksi 40'a kadar muhafaza imkanı sağlamaktadır" dedi.

Ben de Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının 2016 yılı ihtiyacı olan "K-Ank-16/24 15.000 adet Uyku Tulumu -40 Dereceye Kadar Koruyuculu malzeme ihalesi" nasıl sonuçlandı diye araştırdım.

Milli Savunma Bakanlığından aldığım bilgiye göre;

20 Haziran 2016 tarihinde ihaleyi kazanan Aksu İnş. Tic. Ltd. Ş'ti ile toplam teslim süresi 150 gün olarak iki taksit olacak şekilde sözleşmeye yapılmış.

Ancak planlanan teslim süresinde yüklenici firma malzemeyi teslim edememiş ve idaremize dilekçe ile başvurarak 160 günlük daha ek süre verilmesini talep etmiş.

Aksu firması yetkilileri ek süre isteme gerekçesini, "…Söz konusu malın yurt içinde üretiminin mümkün olmamaktadır" diye bakanlığa bildirmiş.

Şimdi bu firmanın şu iddiasına dikkatinizi çekeyim:

"Bu teknik şartname ile istenen ürünün sadece yurt dışında bir firma (Nextec Applications Inc. ABD) tarafından üretilebildiğini ve patentinin bu firmaya ait olduğu,

Ayrıca idare tarafından kendisine teslim edilen alım esas numunesinin de teknik şartnamedeki istek ve özellikleri karşılamadığı,

Sözleşme hükümlerinin uygulanmasında aşırı ifa güçlüğü doğması sebebiyle Borçlar Kanunun geçerli olacağını ve taraflar arasında düzenleme yapılabileceği…"

Milli Savunma Bakanlığı'na bu konuyu sordum şu yanıtı aldım:

-              "Söz konusu malzeme 2015 yılında aynı teknik şartname ile tedarik edildi.

-              Süre yetersizliği ile ilgili taleplerin ihalenin ilan süreci içerisinde yapılması gerekirdi,

-              Alım esas numunesinin sadece atıf yapılan (renk tonu, deseni, şekli ve dikiş tipi) hususlar yönünden geçerlidir,

-              Yüklenicilerin ihaleye teklif verirken ve sözleşme imzalarken, sözleşmede mevcut hükümleri peşinen kabullendikleri, bu durumda yüklenicilerin sözleşme hükümlerini tam ve detaylı olarak incelemeden sözleşme imzaladığı ve "Basiretli bir tüccar" olarak hareket etmediği değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak;

-              Yüklenici Aksu İnş. Tic. Ltd. Şti normal teslim süresinde malzemeyi teslim etmemiş ve sözleşme fesih edilmiştir.

-              Yüklenici tarafından konu mahkemeye intikal ettirilerek, Ankara 20'nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 16 Kasım 2016 tarihli ara kararı ile yüklenicinin, süre uzatım ve akdin feshinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin yasal şartları oluşmadığı değerlendirilerek reddine karar verilmiştir.

-              Ancak davacı şirketin bu sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak ihalelere katılmasının yasaklanması ve yatırdığı teminatın hazineye irad kaydedilmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

-              Halihazırda söz konusu malzeme ile ilgili konu yargıya intikal etmiş olup dava süreci devam etmektedir.

-              Ayrıca yapılan incelemede söz konusu firmanın piyasada inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği, tekstil konusunda hiçbir faaliyetinin olmadığı, ihaleye bilinçsizce iştirak ettiği değerlendirilmektedir."

Değerli okurlarım, 49 yıldır yaptığım mesleğimin etik kurallarına büyük bir hassasiyetle uydum.

Sarızeybek web sitesinden aldığım bilgi şöyle:

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üniforma ihalesiyle ilgili bir detay dikkat çekti. TSK'nın üniforma ihtiyacının yüzde 40'ını tek başına karşılayan firmanın Albayrak Grubu bünyesinde bulunan Ereğli Tekstil'in olduğu ortaya çıktı."

Ereğli Tekstil 1937 yılında Gazi Mustafa Kemal tarafından Sümerbank'a kurdurulan bir fabrikadır ve 1997 yılında yapılan özelleştirme ile Albayrak Grubu tarafından satın alındı.

Eksi 40 dereceye dayanıklı kıyafetleri Albayrak Grubu ya da hangi firma Kara Kuvvetlerine ya da Jandarma Genel Komutanlığına ihaleyi kazanarak verdi ise bu ürünleri onların yetkilileri ile birlikte test etmek isterim.

Aksu firması eksi 40 dereceye dayanıklı askeri kıyafetlerin "patentli" olarak dünyada sadece bir Amerikan firmasında üretildiğini vurgulayıp, "temin edilemez" diyor…

Askeri ihaleleri kazanan firmalar, "Test raporları var" denirse o zaman ben de sorarım:

2 askerimiz neden donarak şehit oldu?

2 kahraman Türk askerinin donarak Şehit olmasını da bu ilkeler çerçevesinde takip ediyorum ki okuduğunuz gibi Aksu şirketinin iddiasını da Milli Savunma Bakanlığının görüşünü de medyada ilk kez sizlere sunuyorum.

Yapılan soruşturmanın sonucunun da açıklanmasını bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları