ASO'dan büyüme uyarısı

ASO'dan büyüme uyarısı
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, kurdaki son dalgalanmanın enflasyonu olumsuz etkileyeceğini belirtirken, enflasyonda düşüş için "Milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için gıda enflasyonuna odaklanılması, milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerekiyor." dedi.

Özdebir, ASO'nun ağustos ayı meclis toplantısında sanayi üretimi, işsizlik ve enflasyonla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sanayi üretimindeki daralmanın işsizlik rakamlarına da olumsuz yansıdığını belirten Özdebir, "2 Eylül Pazartesi günü ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklanacak. Sanayi Üretim Endeksi, bu rakamın negatif olarak gerçekleşeceği ihtimallerini kuvvetlendiriyor. Sanayi üretiminde ve işsizlikle birlikte iç talepteki azalışın, kur ve faizin yukarı yönlü olmasına neden olacağı unutulmamalıdır." diye konuştu.  

Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için gıda enflasyonuna odaklanılması, milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerektiğini vurgulayan Özdebir, sanayide yerli üretimi teşvik eden, katma değerli, yüksek teknolojili üretimi destekleyen bir büyüme modeline ivedi bir şekilde geçilmesi gerektiğini bildirdi.

İç talepteki azalışla birlikte son aylarda büyümenin lokomotifi niteliğindeki ihracat rakamlarında da bir zayıflamanın yaşandığına işaret eden Özdebir, şöyle devam etti: 

"İhraç ettiğimiz ürünlerin ortalama kilogram fiyatı 1,15 dolar seviyesine kadar düştü. Aslında 5 yıl öncesinde bu rakam 1,7 dolar seviyesindeydi. Kilo fiyatında yüzde 10'luk bir artış, ekonomide 18 milyar dolarlık ek bir kaynak girişi sağlamaktadır. Diğer ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle karşılaştırdığımızda oldukça düşük seviyede kalıyoruz. Öte yandan, reel sektörün toplam borcunun milli hasılaya oranı 10 yılda 3 katına çıkarak, yüzde 75 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Özel sektörün yüksek borçluluk rasyosu finansal istikrarı olumsuz etkilerken, gelecek yıllarda sürdürülebilir bir büyüme için gerekli yatırımların yapılmasını engellemekte, bu durum da ekonominin istihdam yaratma kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir."