Yargıtay Onursal Başsavcısı Savaş, “TSK’yı görevini yapamaz hale getirmek, laik devleti ortadan kaldırmak, bu anayasayla mümkün olursa, Atatürk Cumhuriyeti tasfiye edilmiş olur” dedi

Selda ÖZTÜRK KAY
İşçi Partisi, Ankara’da Türk Metal Sendikası Konferans Salonu’nda “Atatürk devriminin anayasası” konulu bir panel düzenledi. AKP’nin hazırladığı Richmond Anaysası’na sert eleştirilerin yönelttildiği panelde, İP lideri Doğu Perinçek, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tunç ve Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş birer konuşma yaptı. Vural Savaş, yeni anayasa çalışmalarında iktidar partisine yakın hukukçuların açıklamaları gözününde tutulduğunda dört amacın gerçekleştirilmeye çalışıldığının açık bir şekilde ortaya çıktığını savundu.

Tehlikeli süreç

Kemalizm’in tasfiyesi ve Türk ordusunun Cumhuriyet’i koruma görevini ayıkıyla yapamaz hale getirilmeye çalışıldığı görüşünü dile getiren Savaş, “Şimdi ne yapılıyor? Önce başlangıç kısmı değişen ilkeler arasında. Önce bu başlangıç kısmını kaldırmak istiyorlar” dedi. Vural Savaş, Anayasa ile devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik hiçbir faaliyetin gerçekleştirilemeyeceğinin güvence altına alındığını, bunun kaldırılmasının büyük tehlike olabileceğini söyledi. Savaş, “Kemalizm’in tasfiyesi, Türk ordusunu görevini yapamaz hale getirmek, laik devleti ortadan kaldırmak bu anayasa ile bu şekilde mümkün olursa, Atatürk Cumhuriyeti tasfiye edilmiş olur. Bunun üzerine çok iyi düşünmemiz gerekir” diye konuştu.

Bizi devletsiz bırakmak istiyorlar
İP lideri Doğu Perinçek, yeni anayasa taslağının milli devlete karşı “üst devleti” ve “süper devleti “ ön plana çıkardığını, bu üst devletin karşılığının da AB ve ABD olduğunu kaydetti. Milli devlete karşı da mezhep, tarikatların ön plana çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Perinçek, toplumun ortak menfaatlerine karşı bireyin, kamuya karşı özel çıkarın gözetilmesinin hedeflendiğini söyledi. Perinçek, “Bizi devletsiz, milletsiz bırakacak, Ortaçağ’ın değerlerine bağlı bir hale getirmek istiyorlar. Bu anayasanınözeti budur” dedi. Cumhuriyet’in ilkelerinin tamamının en iyi şekilde düşünülerek ortaya konulduğunu ve bunlardan dönüş olmayacağını vurgulayan Perinçek, anayasa taslağından “Büyük Türk milleti” sözünün de çıkarılmasının amaçlandığını kaydetti.

Hitler ve Mussolini de sivildi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, “sivil anayasa” kavramını eleştirerek, “Sivil olmak demokratik olmakla aynı şey değildir. Hitler ve Mussolini de sivildir dedi. Türk halkının isteklerine göre yapılacak bir anayasa için kurucu meclisin esas olduğunu belirten Işıklı, Avrupa’nın isteklerinin ağır bastığı bir anayasa anlayışını yanlış bulduğunu söyledi.

BOP’u realize etme hamlesi
Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Tunç, yeni anayasa taslağının Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) yaşama geçirme hamlelerinden biri olduğunu belirterek, “BOP’u realize etmek amacıyla taslağı hazırladılar. ABD rahat idare etmemişti Türkiye’yi” dedi. Prof. Dr. Tunç, 1982 Anayasası’nın pek çok maddesinin değiştirildiğini hatırlatarak, “Bu anayasada hak ve özgürlüklerin olmadığını kimse söyleyemez” diye konuştu.



Bölücülüğe hukuki kılıf
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, dün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. DSP’nin, parti hukukçularından oluşturulan komisyonda kamuoyuna yansıyan anayasa taslağını değerlendirdiğini ifade eden Sezer, “Komisyonumuz, söz konusu anayasa taslağının rejimin değiştirilmesi zihniyetinin ve bölücülüğün hukukileştirilmesi amacını taşıdığını tespit etti” dedi.

Dayatma amaçlı...
1982 Anayasası’nın bugüne değin 13 değişikliğe uğradığını dile getiren Sezer, bu nedenlerle DSP’nin tümden yeni bir anayasa yapmayı gerektirir bir ihtiyaç, hele acil bir ihtiyaç görmediğini ifade etti. Öte yandan temel hak ve özgürlükler alanında, öncelikle kadın-erkek eşitliğini ve sosyal devlet ilkesini geliştirici çağdaş düzenlemelere gereksinim olduğunu vurgulayan Sezer, “Ancak AKP’nin hazırlattığı anayasa çalışması, bütün bu gereksinimleri karşılamak yerine, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini değiştiren, kendi dünya anlayışını dayatmaya yönelik bir amaç taşımaktadır. Bu niteliği ile söz konusu anayasa önerisi kabul edilemez niteliktedir” diye konuştu. Anayasa değişikliği çalışmalarının yöntemini de eleştiren Sezer, toplumsal sözleşme niteliği taşıyan anayasanın, tamamen demokratik yöntemlerle geniş bir toplumsal ve siyasal uzlaşma süreci yoluyla değiştirilmesi gerektiğini söyledi.