Atatürk olmasaydı

İktidar, Atatürkçü değil ama Ulu Önder'i sahiplenir gibi yapmakta pek mahir. Geniş kitleleri dikkate alarak en hasbi Atatürkçü gibi cumhuriyetimizin kurucusunu sahipleniyor...

Suyun üstündeki görüntü bu...

Oysa ülkeyi yöneten AKP'nin içi dışından farklı...

Atatürk'e dil uzatmıyorlar ama ona cephe alarak eylem üstlenenlere de ses çıkarmıyorlar...

Rize'deki olayı hatırlayın. Ulu Önder'in heykelini Cumhuriyet Meydanı'ndan kaldırdılar; yetinmediler, meydanın adını da değiştirdiler...

Halk itiraz etti ama dinleyen kim...

Ankara'dan da ses gelmedi...

***

Tarihçi geçinen yamuk ağızlı bir Atatürk düşmanı ise sosyal medyada kin kusuyor; yasa uygulayıcısı da "Sen ne yapıyorsun, gel bakalım buraya" deyip herifi sorgulamıyor...

Rize'deki olaya yaptığı atıfa bakın:

-Rize'deki heykelse belediye karışır, heykel değilse orada işi ne...

Korkak, dolayısıyla sinsi yapısını uzaktan hırlayarak gösteren bu yamuk ağızlı, büyük ihtimal Türk değil.

Belki de kanı bozuk...

Kesinlikle cumhuriyet düşmanı ve mutlaka halkı birbirine düşürmekle görevli kılınmış bir ajan...

Milletin milli ve manevi dünyasına pis varlığınla destursuz giren herif, bu küstah tavrını iktidardan güç alarak üstlenmiyorsa,

mutlaka bir dış gücün maşası olarak yamuk ağzıyla bölücülük yapıyor...

Kansız ve sütü bozuk olanların hakkından yargı gelsin!

***

Atatürk düşmanlığına bu defa da Bilecik'te tanık olduk...

İl Sağlık Müdürlüğü binasına 10 Kasım günü Türk Bayrağı ve yanına da Cumhurbaşkanımızın resmi asıldı...

Durumu gösteren fotoğraf yeni ortaya çıktı. Binanın bir penceresinden ise minnacık bir bez sarkıtıldı. Üzerinde Ulu Önder Atatürk'ün resmi vardı...

Küstahlığa ve terbiyesizliğe bakın...

79 milyon yurttaşın saat 9'u beş gece ihtiram duruşu yaparak Atatürk'ün aziz hatırasını saygıyla ve şükranla andığı sırada Bilecik İl Sağlık Müdürü herhalde yatağında mışıl mışıl uyuyordu...

Uyumuyor olsaydı bu densizliği ve ilk Cumhurbaşkanımız Ulu Önder Atatürk'e beslenen düşmanlığı, herhalde doğmadan boğardı diye düşünüyorum...

Yanılıyor muyum yoksa...

---

Aklı bâliğ olmamışların kafalarına bir kez daha vuracağım....

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, devletimiz yaniTürkiye Cumhuriyeti olmazdı, milli irade teessüs etmezdi, bağımsız ve özgür olamazdık. Demokrasiyi yaşayamaz, üniter devlet haline gelemezdik...

Sağlık müdürleri dahil kimse yatağında mışıl mışıl uyuyamazdı...

Padişahın, yani tek adamın vesayeti altında inim inim inler, milletler camiasının en arkasından sürüklenen bir toplum olurduk.

Atatürk düşmanları kafalarına her şeyden önce bu gerçeği soksun... 

---

DERKENAR

DİNCİLİĞİ pompalayan gerici gazetelerde yıllardır Atatürk düşmanlığı yapılıyor. Yazarları, her fırsatta bu düşmanlığı tırmandırma gayretinde. O yazarlardan biri de, tipik padişahçı, dinci, azılı bir cumhuriyet ve Atatürk düşmanı. Müzmin bekâr, çevresi onu gay diye biliyor. Ulu Önder'e düşmanlık besleyenlere bakınız, heriflerde mutlaka sakat bir taraf bulursunuz...

---

HALKI İKİYE AYIRMAYALIM

BAZI topçulardan ve sanatçılardan sıtkım sıyrıldı, soğudum hepsinden. Anayasa  dışı bir dalgalanmaya kapılıp ihsas-ı reyde bulunmaları sanki üzerlerine vazife...

***

Referandum için kampanyalar yapılmamalı...

Partiler ve sivil toplum kuruluşları halkı evet ya da hayır demeye yönlendirecek kampanyalardan kaçınmalı...

Halkı ikiye bölmeyelim...

İktidarın, kutuplaştırma gayretlerine kampanyalarla tuz biber ekmeyelim. Dağıttığımız ortalığı ileride Allah muhafaza kolayca toparlayamayız.

***

Daha şimdiden Şeytan tarafından talimat üzerine başlatılan evet kampanyası tepkilere neden oluyor. Kullanacağı oyu belli eden kâzib şöhretlerden iğrenenler çoğaldı.

Evet diyeceğim açıklaması yapanlar ayrıca şöhret-i kâzibe olmaktan da öteye gidememiş tipler... Kişisel değerleri bir toplumu sürükleyecek küberadan bile kurtulmuş değil...

***

Sandığı yurttaşın hür iradesine bırakalım. Bu toplum, iyiyi kötüyü birbirinden ayıracak olgunluğa ve iradeye sahiptir. Kimse kaynağı anayasada olmayan bir karara katılmaz ve evet oyu vermez! 

---

BİR ÖNEMLİ SORU

Aklımı kurcalayan bir soru var, soruyorum:

-Yunanistan sığınmacı darbecileri bize verecek mi vermeyecek mi?

Devamı var:

Yunan yargısı bağımsızdır diyorlar ve vermeyeceklerini ima ediyorlar....

Pekiyi bu durumda ne yapacağız?

a- Savaş mı ilan edeceğiz...

b- Kapıları açıp ilticacıları Yunanistan'a mı salacağız...

---

EKONONİ RESMEN SIFIR

Devletin ve özel sektörün dış borcu o kadar büyüdü ki kredi derecelendirme kuruluşları -Mesela Fitch- yatırım sınıfı notumuzu sıfırladı.

Uzmanlara göre 22 yıl öncesine döndük...

***

Etrafımdakiler, neden bu duruma düştük diye bana soruyor. Ekonomist değilim ki cevap vereyim.

Bu soruyu Tayyip Erdoğan'a sormalılar, Abdullah Gül'e sormalılar, Ali Babacan'a sormalılar, vefat etmeseydi Kemal Unakıtan'a sorun diyecektim, Mehmet Şimşek'e sormalılar, Ahmet Davutoğlu'na sormalılar, cevap alamazlarsa...

Abdüllatif Şener'e sorabilirler, o bütün gerçekleri anlatabilir...

Aklıma gelmişken hatırlatayım, İlhan Kesici'ye de sorabilirler, Kesici böyle talepleri hiç geri çevirmez!

---

ANLAMLI SÖZLER

ORDU ve donanmamızdan önce iktisadımızı -Ekonomiyi- düşünmeliyiz.                (Mustafa Kemal ATATÜRK)

Yazarın Diğer Yazıları