Atatürk vatandır...

Atatürk vatandır...
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ü milletiyle buluşturma amacıyla 80'li yıllardan başlayarak sürdürdüğü sempozyumlarla başlattığı çabalarını kaleme aldığı "Hoşgeldin Atatürk" kitabıyla taçlandırdı.

"Atatürk vatandır. Atatürk ruhunu kaybedersek vatanı kaybederiz" felsefesi temelinde hazırlanan kitap Atatürk hakkındaki tüm iftiraları da belgeleriyle yerle bir ediyor. 900 sayfalık kapsamlı kitap, Atatürk'e hakaret edenlere ve 'dinsiz' diyenlere cevap niteliği de taşıyor. Kitabında Atatürk'ün ailesinden sıkça söz eden Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a dil uzatanlara da yanıt veriyor. Prof. Dr. Haydar Baş bu önemli çalışması hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:

Bu çalışmalarımızı bir yandan milletimizin Ata'sını doğru tanıması adına büyük bir hizmet olarak görürken, diğer yandan da bir Osmanlı Paşasının annesine karşı atılan iftirayı def etme anlamında bir vazife kabul ediyoruz.

Hakkında olmadık iftiralar atılan Zübeyde Hanım'ın hem anne hem de baba tarafından çok özel bir soya sahip. Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yer alan Nüfus Defterleri, Temettuat Defterleri ve diğer birçok belge ile ispat edebiliyoruz.

Zübeyde Hanım'ın sahip olduğu soy, Selanik'in en eski ve en itibarlı ailelerinden bir tanesidir. Öyle ki, Zübeyde Hanım'ın sülalesi 'Sofuzadeler' ve 'Nakibzadeler' olarak nam salmıştır.

Bu iki ifadeden 'Sofuzadeler', ailenin bölgenin en dindar ve saygın ailelerinden olması hasebiyle verilmiştir. Ancak 'Nakibzade' unvanı oldukça önemlidir.

Bu unvan, Osmanlı Devleti'nde sadece 'Nakibüleşraflık' yapmış ailelere verilen özel bir unvandır.

Maalesef Atatürk hakkında zehirlenmiş masum bir kesim var, gerçekleri araştırmak yerine; duydukları ile yetinerek büyük yanlışları doğru olarak kabul ediyorlar.

Bazıları içinse Gazi ile uğraşmak esasen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bekası ile uğraşmak demek.

Bu eser, her ikisine de cevap vermektedir.

Eserimiz, Gazi'nin, Mustafa Kemal olarak başlayan ve Atatürk olarak sona eren hayatını, O'nunla, mücadelenin her anında yanında hayatı paylaşmış, silah ve kader arkadaşlarının hatıratlarından yani orijinal kaynaklardan alıntılarla hazırlanmıştır.

Olayların, tarihe şahitlik edenlerin anılarından aktarılması da ayrı bir orijinalliktir.

Gazi'nin II. Meşrutiyet döneminden itibaren geçirdiği dönemleri, savaşları, özellikle O'nunla beraber o günleri görmüş arkadaşlarının kaleminden aktardık.

Düşününüz; bir tarih yazılmış, ders kitaplarında gençlere sadece kağnılarla taşınan mermiler, kınalı kuzuların kahramanlıkları, açlık içinde savaşan Mehmetçik anlatılmıştır. Oysa Mustafa Kemal'in önderliğinde Türk milleti, işgal güçleriyle olduğu kadar, içeride Saray ve Sadrazam ile de savaşmıştır.

Türk gençliği, dindar Atatürk'ü tanırken, aynı zamanda O'nun gençlik yıllarından itibaren verdiği vatan ve millet mücadelesine de gerçekleri bilerek tanık olsun istiyoruz.

Bizler, geleceğimiz olan genç nesillere, Sivas'tan ilk meclisi açmak için Ankara'ya giderken; benzin bulamayan, arabaya ta-kacak lastiği olmayan bir Mustafa Kemal'i de anlattık.

İcmal Yayıncılık Tel:(0212) 425 10 66

***

Her şey Türk milleti için...

Bilge Karınca Yayınları doğumunun 100'ncü yılında Alparslan Türkeş'in temel eseri 9 Işık'ı "MİLLÎ DOKTRİN 9 IŞIK" adıyla tam metin olarak yayınladı. Gözden geçirilip güncellenmiş baskısı raflarda yeri alan kitapta Türkeş'in şu çarpıcı cümleleri öne çıkıyor:

Bir tarafta toprağı seyreden tok insanlar, öte yandan toprağı yoğuran aç insanlar...

Bir tarafta altı yaşından itibaren sorumluluk yüklenen ve fabrikalarda motorun gürültüsünü, tarlalarda güneşin hararetini bölüşerek sosyal adaletin tatbikatını veren vatan çocukları; öte yandan yüksek apartmanların gölgesinde ve sıcak odalarında sosyal adalet nutukları hazırlayan adaletsiz, şuursuz, ruhsuz bir topluluk...

Bir tarafta yılda milyarları aşan içki masraflarından yükselen kahkahalar, öte yanda, bir damla su için sabahtan akşama kadar nöbet bekleyen susuzluktan çoraklaşmış köyler...

Bütün bu çizgiler üç-beş yılın, üç-beş kişinin eseri değildir. Yüzyılların yüzyıllara taşıdığı yüktür. Bunun adı kader olamaz...

Sizlere kolay bir başarı vaat etmiyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir.

Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yola dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar.

Bu hareketi sırtladık, hedefe doğru yürüyoruz. Bana bu şerefi verenlere teşekkür ederim. Düşüncelerimizden taviz vermeden, sapmadan yürüyoruz.

Eğilmeden, eskisinden daha hızlı olarak hedefe koşuyoruz. Bizler, geçici ikballere, menfaatlere yenilmedik. İnanmış kişiler yenilmez. Bu ruh ve şuurla gidiyoruz. İstikbale inanarak ve güvenerek bakınız. Hedefin alınacağından asla şüphe etmeyiniz.

Bilge Karınca Yayınları Tel:(0212) 522 04 01

***

Haftanın Kitabı

Kaybedilen Türk adaları

Araştırmacı yazar Vedat Yenerer yeni kitabı "Ege'de Yunan İşgali" ile Ege üzerinden yürütülen gizli projeleri gün ışığına çıkarırken Türk ada ve kayalıklarının nasıl ele geçirildiğini belgeleriyle ortaya koyuyor. Kitaptaki konu başlıklarından bazıları şöyle: *Girit Adasını nasıl verdik? *Ege'de "12 Adalar" hangileri nasıl elden gitti?*Kardak krizinde perde arkasında yaşananlar neydi? *2004 yılından itibaren 18 ada ve kayalıklarımız nasıl verildi? *1947 Paris Antlaşması'nataraf olan Yunanistan ve Fransa nasıl anlaşmayı bozdu? *Hangi Türk adalarına Yunan bayrağı çekilip anıt dikildi? *Yunanistan sırasıyla hangi Türk adaları işgal etti? Bu adalara nasıl asker çıkarttı? *Didim'de Türk plajına kadar gelip karaya oturan Yunan LS 604 No'lu sahil güvenlik botu sessiz sedasız nasıl kurtarılıp gönderildi? *CHP Genel Merkezine gelen Yunan Büyükelçisi işgali nasıl kabul etti? *TBMM, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay başkanlığı kayıtlarında geçen işgali nasıl kabul edip görmezden geliyor?

*İşgal edilen adalara yapılan ve cemaati olmayan kiliselere papazlar nereden gönderildi? *Ege'de Türk karasularında Türk gemileri nasıl engelleniyor? *Yunanistan Cumhurbaşkanı, başbakanı, savunma bakanı ve genelkurmay başkanı Türk adalarında çıkan ve askeri tatbikat yapan askerleri nasıl ziyaret etti? *Türk adalarını işgal eden Yunan gemilerine ne bayrağı çekildi? *Türkiye 13 yıldır ata topraklarının tek tek verilmesine neden susuyor ve görmezden geliyor?

IQ Yayınları Tel:(0212) 514 94 06