Atatürkçü Düşünce Derneği''nin (ADD), Fethullah Gülen''den 1996 yılında "hoşgörü" ödülü alan Müjdat Gezen''e "yılın Atatürkçüsü" ödülü vermesi dernek içerisinde infial yaratmışken, yönetim kurulu üyelerinin büyük bölümü başını kuma gömdü...

ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt ise konunun bu köşede yayımlandığı gün gönderdiği açıklamada; ödülü belirlemek üzere 4 kişilik bir komite kurması için yardımcılarından birini görevlendirdiğini, adları önerilen 24 kişinin tek tek değerlendirildiğini, Müjdat Gezen''in de aralarında bulunduğu 4 kişiye ödül verilmesinin "oybirliğiyle" kararlaştırıldığını, bu durumun genel başkan yardımcıları ile genel başkan danışmanına telefonla bildirdiğini söylemiş...

Yani, ADD Başkanı "ödülü tek başıma kararlaştırmadım" demeye getirirken, uzun açıklamasında  cemaatten plaket alan birine "neden" Atatürkçülük ödülü verildiğine tek sözcükle bile değinmemiş!!!

İşte bu suskunluk ADD içerisinde başlayan çatlakla birlikte, perde gerisindeki bazı tartışmaların aydınlatılmasını da zorunlu kılıyor...

Önce şunu vurgulamak gerekiyor ki; ADD''de, dört ayrı gruptan oluşan bir yönetimin içindeki kırılmalar bizi ilgilendirmiyor...

Yönetim kurulu üyelerinin çok büyük bölümünü tanımıyorum...

Ancak ödül komitesinin başına getirdiği yardımcısını da, komiteyi de bizzat kendisinin belirlediği bilinen Hüsnü Bozkurt ve yönetimi, "Atatürkçülük" ödülü verirken, tüzüğü ve yönetmeliği de bir tarafa atmışlar!..

Atatürkçülük gibi önemli bir ödül verilirken, bunun genel yönetim kurulunun oylamasına sunulmaması da bunun çok net kanıtı...

BİONTECH, ÖDÜL, GEREKÇE!..

"Yılın Atatürkçüsü" ödüllerinin kime verileceği konusu, ADD Genel Yönetim Kurulu''nun 23 Aralık''ta Menemen''de yaptığı toplantıda sadece "bilgilendirme amacıyla" gündeme konulmuş!!!

İşte bu toplantıda yaşanan tartışmalar da, dernek içinde "cemaat ve hoşgörü ödülü" rahatsızlığının kanıtı...

Yönetim kurulu üyelerinden bazılarının, cemaatten ödül aldığı için tepki çeken Müjdat Gezen ile birlikte başka isimlere karşı çıkmış olmasının asıl kanıtı da, gündem konularının yazıldığı karar defterine konulan "şerh"ler!..

Yani; Müjdat Gezen''e ödül verilmesi Hüsnü Bozkurt''un iddia ettiği gibi herkes tarafından olumlu karşılanmamış...

ADD Başkanı Bozkurt; toplantıdaki sert tartışmaları gözden kaçırırken, keşke, "Atatürkçülük" ödülü verilmesi istenen 24 kişinin adlarını da yazsaydı...

Hiç kuşkusuz bu isimler içinde, "bu ödülü Atatürk''e borçluyum" diyerek, Nobel madalyasını Anıtkabir''e teslim eden Aziz Sancar gibilerin olması nasıl gerçekse,

bir de gizlenen skandal var ki, Atatürkçülük ödülü önerilen ya da verilen isimlerin Atatürk''le ilgisinin soruşturulmadığının kanıtı!..

Örneğin; Koronaya karşı ürettikleri aşı nedeniyle dünyaca ünlenince, kamuoyunun büyük ilgi ve destek gösterdiği Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci, "yılın Atatürkçüsü" ödülünü reddetmişler...

ADD yönetimi ile BioNTech firması arasında, bu konudaki yazışmalar keşke açıklansa da, Türk halkı red gerekçesini öğrenebilse!..

Ne dedi acaba BioNTech, "bu tür ödülleri sadece bilimsel kuruluşlar üzerinden kabul ediyoruz" mu dedi?..

"Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Beni benimsemek isteyenler, akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar" diyen Atatürk gibi bir deha adına verilecek ödülün reddedilmesinin, bir bilim kuruluşu açısından ne gerekçesi olabilir acaba?..

Selanik''teki Atatürk Evi''nin anı defterine, "Atatürk modern Avrupa''nın öncü liderlerinden biri olarak özgür düşünce ve bilimin, insanlık için taşıdıkları temel değeri anladı. ''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir'' şeklindeki bilge sözüne tamamen katılıyoruz" ifadelerini yazan Türeci ve Şahin; Müjdat Gezen''in cemaatten geçmişte ödül almasından rahatsız oldular da, törende yan yana gelmekten mi kaçındılar, yoksa işe siyaset de karışacağı kaygısıyla, "prensip kararı" ile mi ödülü reddettiler?

Bilinen bir şey var ki; iki Türk bilim insanının yılın Atatürkçüsü ödülünü reddetmesi üzerine, ADD  yönetimi, "bilim kategorisi"ni ödül listesinden çıkartmak zorunda kalmış...

ADD İÇİN KARA LEKE!!!

Evet; Gazi''nin, "Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz" sözünü rehber edinmesi gereken bir derneğin, tarikattan plaket almış birini Atatürkçülük adına onurlandırması skandaldan başka bir şey değil...

Çünkü AKP''nin bile, bir dönem yol arkadaşlığı yaptığı cemaatle savaştığı bir dönemde, (Erdoğan''la birlikte aynı kürsüde) cemaatten ödül alan bir tiyatrocuya Atatürkçülük ödülü verilmesi, ADD''nin kuruluş amacıyla da, Atatürk''ün idealleri, hedefleri ve mirasıyla da çatışıyor...

ADD Başkanı Bozkurt''un Menemen''deki törende, bundan sonra ödüllerin genel yönetim kurulunun onayından geçirileceğini belirterek özür dilemesi ödüllendirmedeki lekeyi kaldırmıyor!..

Artık bu lekeyi cemaatin "hoşgörü"süne sığınan Müjdat Gezen, ADD ödülünü iade ederek mi kaldırır, yoksa birçoğu televizyonlarda Atatürkçülük üzerine ahkam kesen yönetim kurulu üyeleri mi bilemeyiz!..

Ekranlarında Atatürk düşmanlarını, FETÖ''cuları, PKK sempatizanlarını konuştururken  Atatürkçülere ambargo uygulayan sözde muhalif kriptolar bu skandal karşısında istedikleri kadar başlarını kuma gömsünler....

Çünkü bu meseleyi, gardrop Atatürkçülüğüne, popülist şöhretçiliğin pohpohlanmasına ve ahbap çavuş ilişkilerine direnmesi gereken ADD''nin gerçek Atatürkçülerine havale ediyoruz...